Fotoğraflardaki ruhlar
Avrupa Fotoğraf Evi'nde gördüğüm "Üçüncü Göz" adlı sergide, ölülerin ruhlarıyla fotoğraf aracılığıyla iletişim kurulabileceğini söyleyen sanatçıların eserleri yer alıyor.
Kasım ayında Paris, fotoğraf sanatının dünya başkenti olur. Şehrin 80 ayrı mekanında irili ufaklı sergiler açılır, yan etkinlikler düzenlenir, ödüller dağıtılır. Bütün Parizyenler gibi ben de Kasım ayını fotografik bir tempoyla geçiriyorum. Açılışı, Cit adasındaki 13. yüzyıldan kalma Conciergerie binasında yaptık ve gerçek bir sponsorluk dersi aldık. Mağazalar zinciri FNAC, elli yıldan bu yana fotoğraf sergileri açıyor ve her sergiden de iki tane fotoğrafı koleksiyonuna katıyor. Ve bu yarım asırlık zeki sponsorluk stratejisi sonucunda FNAC bugün, içinde Man Ray, Abbott, Cartier-Bresson, Brassai, Ronis, Wenders, Almodovar gibi ustaların işlerinin de yer aldığı, dünyanın en büyük koleksiyonlarından birisinin sahibi. FNAC'ın 300 parçalık sergisi, fotoğrafçılık sanatının başlangıcından bu yana bütün akımları içeriyor. Etkinliğin ikinci önemli etabı, Paris Photo Fuarı oldu. En büyük satışlar, bu yıl da en önemli galerilerin en büyük koleksiyoncularla buluştuğu açılış gecesinde gerçekleşti. Bence, fotoğraf günlerinin en ilginç olayı, Avrupa Fotoğraf Evi'nde gördüğüm "Üçüncü Göz" adlı sergiydi. 1870 yılında ortaya çıkan "spiritizm" akımının fotoğrafçıları, ölülerin ruhlarıyla fotoğraf aracılığıyla iletişim kurulabileceğini ve doğaüstü enerjilerin fotoğrafa yansıtılabileceğini savunuyordu. Her ne kadar o dönemin bilim adamları, fotoğrafçıların bu görüntüleri, medyumluk yetenekleriyle değil, özel efektlerle elde ettiklerini anlatmaya çalışsalar da, bu tür fotoğrafçılık 20. yüzyılda da sürmüş. Bu arada, sergide yer alan bazı parçaların gerçekten yaşanmış "aura deneylerinin" sonucu olduğu da biliniyor. Ama yine de, NY Metropolitan Müzesi işbirliğiyle, yıllar süren bir araştırma sonucu hazırlanan serginin bilimsel danışmanları bu fotoğrafları, "Onlara inanmamız için değil, tarihi belgeler olarak bakmamız için" seçtiklerini vurguluyorlar. Bu yılki "Fotoğraf Ayı"nın bir özelliği daha var. Etkinlik, Berlin ve Viyana kentlerinin de katılımıyla "1. Avrupa Fotoğraf Ayı"na dönüştü. Önümüzdeki yıl da Roma, Moskova ve Bratislava'nın başlatacağı etkinliğe katılan kentler listesinde bir gün İstanbul'u da görür müyüz bilmiyorum ama olayın fikir babası ve Avrupa Fotoğraf Evinin Başkanı olan Henry Chapier'nin bunu içtenlikle arzuladığını çok yakından biliyorum.
Sedef Ecer
|