| |
|
|
Bir çocuk maça gitti eve ölüm haberi geldi
Dün gece gazeteden çıkmış, tam eve varmak üzereydim ki Genel Yayın Yönetmenimiz Ergun Babahan başta olmak üzere tüm yazı işleri müdürlerimiz art arda aramaya başladı cep telefonumdan. İnönü Stadı'nda olup biteni, daha doğrusu ölüp biteni haber ettiler ve; "birinci sayfayı yıkacağız ve yeni haliyle bu rezilliğin hesabını soracağız. Haydi siz de iş başına" dediler.
Alarm verdik adeta Ardından benim de evinden arayıp; "Haydi fırla" dediğim istihbarat şefimiz İhsan Demir çok değil yarım saat sonra evinden şimşek hızıyla gazeteye geldi. Gelirken yoldan talimatlar verip izinli görevli tüm muhabirleri hastaneye, stadyuma, emniyetin asayiş şube kapılarına, ölen gencin mahallesine-ailesine yönlendirmişti İhsan.
Levent Tüzemen ve Bakan Aynı anda Spor yazarımız Levent Tüzemen büyük bir rastlantı eseri CNN'de canlı yayında spordan sorumlu devlet bakanı Mehmet Ali Şahin'le birlikte konuktu ve en yetkili ağızdan neler olup bittiğini, daha da neler olup biteceğini öğreniyordu. Spor sorumlumuz İskender alışılmadık bir biçimde gazetenin birinci sayfasının yapıldığı ana bilgisayarın önünde, gece yazı işleri kurmaylarıyla birlikte sayfa yıkıp sayfa yeniliyordu. Oradan oraya koşuşturan sayfa sekreterleri, editörler, redaktörler, fotoğraflarını geçen, basan, getiren, haberleri en ufak ayrıntısına kadar irdeleyen muhabirlerle kaynıyordu her yan.
Kan aktı ya!... Heyhat!.. Bu itiş kakış telaş keşke iyi, güzel bir haber uğruna olaydı dedik, hayıflandık ama nerede. 16 yaşında ve tek suçu İnönü'de maç izlemek olan bir gencin ölüm haberiyle karartıyorduk sayfayı ve içimizi. Tarihi anlı şanlı zaferler, nefes kesici maçlar, unutulmaz anlar, futbolcular, takımlar, ustalar, jübileler, kupalarla dolu İnönü Stadı'nda bu kez kan akmış ve can almıştı bir tribün kavgası.
Ne fark eder ki Bıçak mıydı, kama mı, kelebek mi, Bursa işi mi, falçata mı, şiş mi, pala mı, kılıç mı ne fark eder ki. Vuran Ahmet mi Mehmet mi, Fatih mi, Necdet mi. Yaşı başı memleketi sokağı fark eder mi arkadaş? Fenerli mi, Cimbomlu mu, Kartallı mı, Trabzonlu mu ne değişir, ne fark eder, ne olur, ne yazar? Bizden biri bizden birine kıydı, öldürdü. Hem de maçta, hem de bir spor karşılaşmasında, hem de gencecik bir cana gencecik bir başka candan zarar geldi, olacak iş mi? Bu aslan gibi delikanlı gittikten sonra. Onun anası Taksim hastanelerinin kapısında yerlere yığılıp, saç baş yolup ağıt yaktıktan sonra demeçler, takviyeler, tavsiyeler, toplantılar, önlemler ne fark eder.
|