|
|
|
|
|
|
"Başka ülkeler bu işleri başka şekillerde halledebiliyor"
Son bombayı da geçen hafta patlattı. Beşiktaş- Konyaspor maçından önce taraftar arasında yaşanan kavganın görüntüleri ekrandayken "üst düzey bir soyutlama" örneği verdi. Zihinsel yüksek atlama sonucu önce kapkaç olaylarına, arkasından Rahşan Ecevit Affı'na geldi. Siz 'Ne oluyor yaa! Abi galiba nasıl olsa her şey diyalektik olarak birbirine bağlı diye düşünüyor" derken, el bombasının pimini çekiverdi: "Başka ülkeler bu işleri başka şekillerde halledebiliyor. Sen hatırlarsın Şansal, Almanya'da Baader-Meinhof diye bir çete vardı. Bir gece, 10 tanesi, 12 tanesi kendini hücrede asmış olarak bulundu." 'Bu bir şaka olmalı!" diye düşünüyor insan. Toroğlu, suçlulara ne yapılması gerektiği konusunda devlete yol gösteriyor. Bariz bir penaltıya neden olan Toroğlu iki saniye sonra da ofsayta düştü. Şansal Büyüka "Sayıları 10-12 değil, 3-4 kişiydi galiba" deyince; "Ben küçüktüm tabii o zaman." dedi. Toroğlu o yıllarda futbol oynuyordu. İnsana "Küçül de cebime gir Erman abi" demezler mi? İnsan kitap okumadan konuşmaya kalkınca, o yaşam da sert bir gol vuruşuyla insanı patlıcan moruna çeviriyor işte. Ülkü Tamer'in o güzel dizesindeki gibi "Hem herkesten şişman hem dersine çalışmamış." Oysa kitap okuma alışkanlığı olmayan Toroğlu, Metis Yayınları'ndan çıkan 'Kızıl Ordu Fraksiyonu' isimli kitaba kitaba baksa, Baader-Meinhof liderlerinden Ulrike Meinhof 1976'da hücresinde asılı bulunduğunu, Baader, Raspe ve Ensslin'in ise 18 Ekim 1977 tarihinde hücrelerinde ölü bulunduklarını görecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|