|
|
|
|
Emek Platformu'dan eylem
Emek Platformu, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini protesto edildi..
Emek Platformu'nca, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasını protesto etmek üzere düzenlenen miting, Sıhhiye Meydanı'nda gerçekleştirildi.
İşçi ve memur sendikaları, sivil toplum örgütleri, öğrenciler ve bazı siyasi parti üyeleri, sabah saatlerinden itibaren Ankara Garı önünde toplandılar. Burada ''İşçilerin birliği, sermayeyi yenecek'', ''IMF'ye yumuşak, halka Kasımpaşalı'', ''Köy Hizmetleri kapatılamaz'', ''SSK halkındır, satılamaz'' sloganları atan katılımcılar, davul ve zurna eşliğinde halay çektiler.
Katılımcılar, daha sonra Talatpaşa Bulvarı üzerinden Atatürk Bulvarı'na çıktılar. Bulvarın Ankara Adliyesi önündeki kısmında arama noktalarından geçen katılımcılar, Sıhhiye Meydanı'na geldiler. Katılımcılar, yürüyüşleri boyunca slogan atmaya devam ettiler. Katılımcıların Sıhhiye eydanı'ndaki yerini almalarının ardından, ''emek ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için'' saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra, konuşmalara geçildi.
Mitingde ilk konuşmayı yapan Emek Platformu dönem sözcüsü Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, sonu nereye uzanırsa uzansın, eylemlere devam edeceklerini belirtti. Hükümetin, kendileriyle ''inatlaştığını'' savunan Akay, insanların ekmek teknelerini kapattırmayacağını söyledi. Akay, seslerine kulak verilmediği takdirde, Türkiye'nin gündemine iş bırakma eylemlerini getireceklerini kaydetti.
HAKKA VE HUKUKA UYGUN DEĞİL
Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç da IMF'nin, Dünya Bankası'nın ve yerli çıkar çevrelerinin göz diktiği SSK'ya sahip çıkmak ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kapattırmamak için bir araya geldiklerini söyledi.
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini ''hakka ve hukuka uygun bulmadıklarını'' ifade eden Kılıç, yapılmak istenen düzenlemenin nihai amacının, sağlık sisteminin yerelleştirilmesi ve özelleştirilmesi olduğunu anlattı.
Sağlığın piyasaya bırakılmak istendiğini ifade eden Kılıç, ''Kanun zoruyla, bizim primlerimizle kurduğumuz hastaneleri elimizden almaya mı çalışıyorsunuz?'' diye sordu. SSK'nın, geçmişten bugüne kadar, siyasilerin popülist yaklaşımlarıyla zora sokulduğunu kaydeden Kılıç, yapılmak istenen düzenlemelerin sosyal hukuk devletiyle bağdaşmadığını söyledi. Türkiye'de vatandaşların yüzde 33'ünün köylerde yaşadığını belirten Kılıç, köylere hizmet götüren Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nü kapatmanın da ''mantık dışı'' olduğunu kaydetti.
TASARILAR GERİ ÇEKİLSİN
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de IMF ve Dünya Bankası'nın ''dayatmalarına boyun eğenlerin, kendilerine meydan okuduğunu'' ifade ederek, SSK hastanelerinin devri ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasına ilişkin yasa tasarılarının geri çekilmesini istedi. Taslakların geri çekilmemesi halinde kendileri için ''sözün biteceğini'' ifade eden Çelebi, ''Bunlar diyalogdan, sözden anlamıyor. Onların diliyle onlara hitap edeceğiz. Omuz omuza verirsek, bize karşı duramazlar. Üretimden gelen gücümüzü kullanmak durumundayız'' diye konuştu. Çelebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''istiyorlarsa SSK hastanelerini sendikalara devredeceklerini söylediğini'' anımsatarak, ''Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın yalan söylemeye hakkı yok. Biz almaya hazırız. Sözlerinde dursunlar'' dedi.
KESK Genel Başkanı Sami Evren de Atatürk Bulvarı üzerindeki SSK Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü'nü göstererek, ''Oradan SSK levhasını indirip, yerine Amerikan levhasını asmak istiyorlar. Köy Hizmetleri'nikapatıp, yerine kendi yandaşlarının levhasını asmak istiyorlar. Laik, demokratik eğitimi ve halkın çıkarlarını savunan Eğitim-Sen'in levhasını indirip, yerine gericiliği savunan başka bir sendikanın levhasını asmak istiyorlar'' diye konuştu.
ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜ KULLANMAK
Hükümetin, 2 yıldır IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü ile işbirliği yaparak, Türkiye'deki kamu alanını talan etmek istediğini savunan Evren, ''Söz bitmiştir, artık bize bir tek görev düşüyor, üretimden gelen gücümüzü kullanmak...'' dedi. Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Fikret Barın da hükümetin işçi sınıfına savaş açtığını ve saldırının bugünkü hedefinin, ''sosyal devletin son kalesi olan SSK sağlık tesisleri olduğunu'' savundu.
Türkiye'de insanların paraları kadar sağlık hizmetinden yararlanacakları bir dönemin başlamakta olduğunu kaydeden Barın, bugün SSK'daki kuyruklardan şikayet edenlerin, yarın paraları yoksa, girecek kuyruk bile bulamayacaklarını ifade etti. Barın, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün kapatılmasıyla köylere hizmet gitmeyeceğini de savundu. Memur-Sen ve Hak-İş'in eyleme destek vermediklerini kaydeden Barın, Emek Platformu'nun bundan sonra yapılmak istenenlere tepki koyan örgütlerle yola devam etmesi gerektiğini ifade etti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|