Güneydoğu'nun modern hanım ağası Suna Hanım

Filimlere konu olacak bir hayat hikâyesini anlatacağım size. 2004 yılında Avrupa Birliği hayalleriyle yaşadığımız şu günlerde şaşırtıcı, renkli biraz da yadırgatıcı bir ağayı, bir hanım ağayı anlatacağım. Alo Savaş Abi hattına Hüseyin Kaçar'dan gelen bir haber üzerine derledik bu portreyi. İzleyin...

Erkekler himayesinde
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşayan Suna Kepoğlu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bilinen ağalık sisteminden çok farklı bir portre çiziyor. Silah sevmeyen Güneydoğu'nun hanım ağası Suna Kepoğlu, her gün onlarca misafir ağırlarken, misafirlerine kendisi hizmet ediyor.
Silvanlı hanım ağa Suna Kepoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sürekli olarak, başlık parası, berdel, töre ve namus cinayetleriyle gündeme gelen bölge kadınının adeta gurur ve onur kaynağı oldu. Kepoğlu, bir kadının da ağalık yapabileceğini ve binlerce erkeği himayesinde çalıştırabileceğini gösteriyor.

Babasının koltuğunu devraldı
Eski Adalet Partisi Milletvekili Mahmut Kepoğlu'nun kızı olan 32 yaşındaki Suna Kepoğlu, tek erkek kardeşi olan Adil Kepoğlu'nu da kaybedince babasının koltuğunu devraldı. Elinde tespih çekerek köylerini dolaşan Kepoğlu, kadınlarla sürekli bir araya gelerek kendilerini aşmasını istiyor. Kız çocuklarının okula kazandırılması için çalışma yapan hanım ağa Suna Kepoğlu, dışarıdan bitirmeyle lise diploması aldığını söylüyor ve üniversite sınavlarına da gireceğinin altını çiziyor.

'Silah kullanmayı sevmem'
Hanım ağa oluncaya kadar büyük zorluklar çektiğini ve modern, demokrat ve AB standartlarına göre bir ağa olduğunu kaydeden Suna Kepoğlu, "Babamın ve ağabeyimin vefatının ardından 1999'da zor bir karar vererek, koltuğa oturdum. DYP Silvan İlçe Başkanlığı'nı da yaptım. Ama birkaç ay önce siyasete ara verdim. Kendimi köylülere ve topraklarıma adadım.
Ağalık denince bazı insanların aklına feodal zihniyet geliyor. Ama ben modern bir ağalık portresi çizdim. Evet ağayım, ama insanıma zalim değilim. Ben insanlara yardım ediyorum. Ekmeğimi onlarla paylaşıyorum. Sürekli onların yanındayım. Diğer ağalar gibi silahları sevmem. Etrafımda silahlı adamların gezmesini istemem" dedi.

Duygusal ağa
Erkek ağalardan tek farkının duygusallığı olduğunu ifade eden hanım ağa Suna Kepoğlu, "Gerçek ağalık yapıyorum. Yanımda çalışan insanlara iyi davranıyorum. Belki bir erkek olsaydım daha sert olurdum. Ama ben hanım ağayım, demokrat ve modern bir ağayım. Kadının olduğu her yer güzeldir. Bir yerde kadın varsa, bilinmesi gerekiyor ki, orada bir güzellik vardır. Sonuçta kadın bir annedir, onda bir anne yüreği vardır. Bir kadın olduğum için ben de o duyguları yaşıyorum. Bu nedenle bir erkek ağadan çok farklı düşünüyorum, daha yumuşak huyluyum. Sert bir yanım yoktur. Kadın-erkek benim için aynıdır. Tüm köylerin ve toprakların yönetimini elime aldıktan sonra kadınlar için birçok çalışma yaptım.
Bir erkek, kadınına haksızlık yaptığı zaman, ben bizzat giderek o erkeği uyarıyorum, onu eleştiriyorum. Kadınına sert davranmaya hakkının olmadığını söyleyerek uyarıda bulunuyorum. Kız çocuklarının okuması için elimden gelen tüm çalışmaları yaptım. Bana ait köylerde kız çocuklarını okula kazandırdım. Okul yaşında olup da okula gitmeyen kız çocuğu parmakla sayılacak kadar azdır" diye konuştu.

'Erkek gibi davranıyorum'
İlkokula gittiği sırada 39 kişilik sınıfta tek kız öğrencinin kendisinin olduğunu belirten Kepoğlu, "Erkeklerin içinde okuduğum için onların da yabancısı değilim. Bu bana cesaret de verdi. Belki o şekilde bir eğitim görmemiş olsaydım, şu anda bende bu cesaret olmazdı. Babam, her zaman bir kızın 10 erkeğe bedel olduğunu söylerdi. Bu da bendeki cesareti ortaya çıkardı. Zor olduğunu bile bile ağalığı kabul ettim.
İlk başlarda aşiretimizdeki büyükler benim ağalığımı içine sindiremedi. Ama zamanla onlar da kabullendi. Bu cesaretim ortaya çıkmasaydı, erkeklerden uzak kalırdım. Çünkü, etrafımda bulunanların hepsi erkek. Onlar gibi hareket ediyorum, onlar gibi düşünüyorum. Köylerimi gezerek kadınlarla ve erkeklerle bir araya gelip, aile planlaması hakkında bilgi veriyorum. Çocuklarının geleceği için az çocuk yapmalarını istiyorum" dedi.
Bölgede kan davalı ailelerin barışmasını da sağladığını ifade eden hanım ağa Suna Kepoğlu, "Ben ilk başlarda babamın koltuğunu devraldığım zaman bayağı zorluk çektim. Ama bu zorluklardan bir güç çıkardım. Yeniden dünyaya gelirsem, yine hanım ağa olarak gelmek isterdim. Hiç evlilik düşünmedim. Çünkü ben bir ağayım, sorumlu olduğum binlerce insan var. Bu sorumluluk içinde evliliği yapamazdım. Benim şu andaki konumum evlilikten daha önemli" şeklinde konuştu.