İstanbul yolsuz kaldı!
İki boğaz köprüsünden geçiş parasız olsa, trafik sorunu çözülmez mi? Uzmanları yanıtlıyor: Hayır. İstanbullu'nun sandığının aksine temel sorun, gişelerin yavaşlatıcı etkisinden kaynaklanmıyor. Sorun, ana arter (belediye yolları) ve otoyolların artık kapasiteyi taşıyamaz noktaya gelmesinde. Yani yeni kapasite üretmek zorundayız. Verilen bilgileri şöyle özetleyebilirim: Tüm Türkiye'de her bin kişiye düşen otomobil sayısı 70. Bu oran İstanbul'da 135 adete çıkıyor. Avrupa'da her bin kişiye düşen otomobil sayısı ise ( toplu taşıma araçlarının şehir içi hareketlilikten aldığı yüksek paya rağmen) 400450 adet arasında. ABD'de oran 600 civarında. Ülkemizin şu anda 4 bin dolar kişi başı milli gelirinin, 10 yıl içinde 8 ile 10 bin dolar arasına çıkması bekleniyor. Anlamı; otomobil sahipliğinde hızlı artış olacak. 2015 yılına vardığımızda İstanbul'da her bin kişiye düşen otomobil sayısı 300 adeti aşacak. Aynı süre içinde nüfus 15 milyonu geçecek. Mevcut durumu bile taşıyamayan yollar ile devam edersek, öyle bir noktaya varacağız ki, yürüme hızı her noktada otomobil hızını sollayacak! Bugün ara yollar dışında İstanbul'da, 800 kilometresi otoyol olmak üzere 2 bin kilometrelik yol var. Araç başına düşen yol uzunluğu sadece 2 metreymiş. İnsan başına düşen yol uzunluğu ise sadece 30 santim. Gelişmiş ülkelerde bu oranın 510 kat daha fazla olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Bir şehrin ne olduğunu "hareketlilik katsayısı" anlatıyor. İstanbul'da oran, kişi başına 1.1 olarak tespit edilmiş. Bu oran, kişilerin, araç kullanarak şehir içi hareket sayısının, tüm şehir nüfusuna bölünmesiyle bulunuyor. Avrupa şehirlerindeki hareket katsayısı 2.5. Bir şehrin haretlilik katsayısının büyüklüğü verimli bir ekonomik canlılığın göstergesi sayılıyor. İstanbul ise adeta hareketsiz kalmış. İnsanlar sadece evişev arasına sıkışmış durumda. Trafik yoğunluğu ve toplu taşıma araçlarının düşüklüğü bunu zorunlu kılıyor. Böylece sosyal ve kültürel ilişkiler de zayıflıyor. Düşünün, 15 dakika sürmesi gereken, KozyatağıMahmutbey arası 1 saat alıyor. Hangisine yanacağız: Çalınan zamana mı? Kaybedilen işgücüne mi? Sönük kalan ticari yaşama mı? Bu şehrin (Raylı sistemler ihmal edilmeden) her yıl yeni çevre yollarına ihtiyacı olduğu açık. İzmit Doğu kesimi ile Trakya Kınalı çıkışı arasındaki 196 kilometrelik tek otoyol İstanbul'a yetmiyor. Bugün başladığınız bir çevre yolunun 4 yıl sonra tamamlandığını hesaba kattığınızda, boşa geçen her yıl, ekonomik hayatı yavaşlatacak, kendi hayatlarımızdan ise zaman çalacak. Karayolları bir hesap yapmış. Sadece İstanbul'da yoğun trafik nedeniyle harcanan akaryakıt ve kaybedilen işgücü yıllık 900 milyon dolara ulaşıyor. Biz hâlâ "köprü yapılmasın, çevre yolu yapılmasın, şehrin dokusu bozulmasın" diye tartışıyoruz. Ya bu şehrin büyümesini başka alanlara kaydıracağız, ya da gerekini yapacağız! Hiçbir şey yapmazsak hep birlikte boğulacağız.
|