  |
|
Dekorasyonda Uzakdoğu esintileri
Bao mağazası, Ming Hanedanlığı'ndan 1920'ye kadar Uzakdoğu'da üretilen mobilya ve aksesuvarları İstanbullular'la buluşturuyor. Mağazanın bir diğer özelliği de; tüm ürünlerin antika değerinin ve sertifikalarının olması.
Fenerbahçe'deki mağazaya adını veren Bao, Çince 'kıymetli eser' anlamına geliyor. Dekorasyonu mimar Alp Süzen tarafından yapılan yaklaşık 60 metrekarelik mağazada eşyaların ön plana çıkması için sade bir fon tercih edilmiş. Burada sergilenen ve Ming Hanedanı'ndan (1368-1644) 1920'ye kadar olan dönemi kapsayan parçalara ait en önemli ortak özellik ise, hepsinin antika değerlerinin ve sertifikalarının olması. Mağazadaki eşyaların tarihine bir göz atacak olursak: Ming tarzı; incelikli işçiliği, yalınlığındaki zarafeti, akıcı çizgileri ve sağlam eklemleri ile dünya antika tarihinde örnek olarak kabul ediliyor. Özellikle iskemleler ergonomik ve estetik tasarımları ile ön plana çıkıyorlar. Bu değerli parçalar, Uzakdoğu uygarlığının törensellik, metanet ve ihtişam izlerini günümüze taşıyorlar.
KLASİK MOBİLYALAR
Klasik Çin mobilyasında ilk lake kaplı ahşap mobilya Han hanedanı döneminde (M.Ö. 206-M.Ö. 200) görülmüş. Teknik yapısı ve çeşitli süslemeleri ile Song mobilyası, gelişerek Ming ve Quing örneklerine temel oluşturmuş. Klasik mobilya, bu dönemde zirveye ulaşmış. Ming mobilyası sade, zarif çizgileri ve cazip boyutları; Quing mobilyası da daha büyük oluşu, ustalıklı oymaları ve süslemeleri ile dikkat çekiyor. Bu iki tarz birbirinden farklı olmakla beraber, eriştikleri yüksek sanatsal düzey ile mobilya tarihinde önemli bir yer ediniyorlar. Bao'daki parçalar tek veya set halinde satışa sunuluyor. Kapı, dolap, masa, çalışma masası, sandalye, tabure, sehpa, kutu, sandık, karyola şeklinde karşımıza çıkan bu parçalar, genellikle karaağaç, sedir ağacı, selvi, gül ağacı, kafur ve çam ağacından üretilmişler. İskemlelerde de genellikle Ju ağacı kullanılmış. Varak ve ahşaplara uygulanan özel lakeleme sistemi sayesinde ürünlerin üzerlerindeki elişçilikleri günümüze kadar korunabilmiş.
|
