|
|
Vurun GORALI'ya!!
Aylardır beklenen G.O.R.A. vizyona girince demiştik ki, "Ohh ülkece meraktan çatlamadan film nihayet kendini gösterdi. Sonunda bir meselemiz daha çözüldü." Meğerse yanılmışız. Bu sefer de başımıza "G.O.R.A. hiç de komik değilmiş" tantanacıları çıktı. Bunların başını köşe yazarları çekiyor. "Kusura bakma hiç beğenmedim Cem" diye başlık atıp, bilimsel analizler yapmaya kalkanlardan tutun... "Yanımdaki çocuk dört kere çişe gitti. Babası ikinci bölüm sürekli cep telefonunda oyun oynadı" diye gözlemlerini aktaranlara kadar ne ararsanız var. Ne bekliyordularsa artık. Her salonda en az 5 adet gülerek katılma vakası, hangi sinema salonuna yetişeceğini şaşırmış ambulanslar, gülmekten altına işeyenler, koltuklarında çaktırmadan yanlarında getirdikleri donları değiştirenler falan mı acaba?! Abiler, ablalar bu bir film, tek kişilik gösteri değil. Bir öyküsü, bir kurgusu var. Cem Yılmaz'ın her saniye espri yapmasını istiyorsanız, bir bilet alacaksınız, gideceksiniz gösterisine katıla katıla güleceksiniz. Filmi aylar evvellinden övmeye başlayıp, günler öncesinden rezervasyon yaptırıp, çıkınca da "Valla şekerim ben gülümsemedim bile" diye ahkam kesmeyeceksiniz. Bu kadar tanıtım yapılınca, beklenti de aynı oranda yükselince, Cem, kuş da kondursaydı kesmeyecekti zaten. (Keşke fragman bu kadar uzun tutulmasaydı. Filmden bu kadar çok plan gösterilmeseydi. Görsel çözümler, espri mantığı hiç bu kadar örneklendirilmeseydi. Kısacası gazı kaçmasaydı.) Eleştirileceği belliydi. Ayrıca eleştirilmeli de ama bu kadar yerden yere vurmak da ayıp oluyor. Film kusursuz değil, her film gibi eksikleri de var tamam. Ama öncellikle bu derece özveriyle çalışan, düşünüp yazan, iki başrolü oynayan, film gösterilsin diye maddi manevi onca çaba sarf eden bir adama teşekkür borcunuz var. Biz filmi gördük ve beğendik. Bayağı da eğlendik. Ellerine sağlık Cem. Seni ve çabanı ayakta alkışlıyoruz.
|