|
|
|
|
|
|
Bir yarım 20 Kasım'la gitti
Feza Kurma, bir uçak yolculuğu sırasında tanıştığı biricik eşi Nannette'yi, 20 Kasım 2003'de bombalanan İngiliz Konsolosluğu'nda kaybetmiş. Kurma, "Eşim benim diğer yarımdı, o gidince eksik kaldım" diyor....
Tam bir yıl önce, bir hafta içerisinde patlayan 4 bomba vurdu masum yürekleri. Çığlıklar gözyaşlarına karışırken, bir kez daha belirginleşti, yaşam ve ölüm arasındaki o kaygan o bıçak gibi keskin çizgi...Cesetler ve yaralılar doldururken hastane koridorlarını, canhıraş feryatlar çınlatırken hastane duvarlarını, ateş düştüğü yerleri cayı cayır yakarken kor gibi, insanlar, televizyon ekranlarına iliştirilmiş ölü ya da yaralı listesinde tanıdık isim aradı, bulmamayı umarak. Kimi tanrıya dua ederken, kimi kırmızı ışıkta beklerken, kimi ise grip ilacı almaya giderken düştü ölümün tuzağına. Tarihe kara bir leke olarak geçen kasım saldırılarında kurbanlar listesine henüz doğmamış bebeklerin, küçük çocukların, Müslümanı, Yahudisiyle yüzlerce suçsuz insanın adı yazıldı. Listeler uzayıp giderken, 4 ayrı saldırıda toplam 50'den fazla kişi öldü, 700 kişi yaralandı. Tam bir yıl geçti umutların tükendiği, nefeslerin daraldığı, yüreklerin kanadığı o anın üzerinden. Ancak bu defa 'her derdin mucizevi ilacı zaman', sanılanın ve umulanın aksine ilaç olamadı acılara, bombalanan hayatlara...
Bir Hollywood filmi, bir peri masalı gibi başlamıştı Feza ve Nanette'nin aşkı. Uçakta, "Benim yerime oturmuşsun, burası benim yerim" diye kavga ederek tanışmış kendilerini bir anda nikah masasında buluvermişlerdi. Ama bu masal başladığı gibi bitmedi. Feza ve Nanette Kurma aşkı terör saldırısına kurban giden nice aşk masaldan birisi oldu. İngiliz Konsolosluğu'nda muavin konsolos olarak çalışan 40 yaşındaki İskoçyalı Nanette Kurma, konsolosluğa düzenlenen saldırıda yaşamını yitirdi. Eşi Feza Kurma, çok sevdiği Nanette'in naaşını İskoçya'da toprağa verdi, sırf ailesine yakın olsun diye. Feza Kurma, "Her yıl 20 Kasım'da saat 11.05'te eşimin mezarının başında olacağım ve bu saldırıyı her dakika kınadığım gibi yine kınayacağım" diyor. İkitelli'de bir ecza deposunun ortaklarından olan 35 yaşındaki Feza Kurma, eşiyle bundan 5 yıl önce Marmaris'e giden bir uçakta tanıştıklarını ve hatta yer kavgası bile ettiklerini söylüyor. Daha sonra kavganın şehir merkezine giden otobüste devam ettiğini anlatıyor. Kurma, "Otobüste arkadaş olduk ve hatta ona yardım ettim. Daha sonra arkadaşlığımız aşka dönüştü ve evlendik" diyor. O da tıpkı yakınlarını kaybeden ötekiler gibi ayrıntılara girmek istemediğini, kalbinin acıdığını söylüyor.
BEBEĞİMİZ OLACAKTI Evlendikten sonra İskoçya'da yaşadıklarını ve ardından İstanbul'a döndüklerini söylüyor Kurma. Yanında getirdiği eşinin fotoğraflarını göstererek, anılara dalıp gidiyor. "Her şey çok güzel gidiyordu. Bir bebeğimiz olmuştu ancak 15 gün yaşayabilmişti. Bir bebeğimiz olsun istiyorduk" diyerek yarım kalan hayallerini anlatıyor.
AMELİYAT İZİNDEN TANIDIM Kurma, konsolosluk yetkililerinin 20 Kasım günü saat 11.00'de bir toplantı yaparak, 15 Kasım'da yaşanan sinagog patlamalarından sonra İngiliz Başkonsolosluğu'nun sivil savunma konusunda nasıl bir yardımda bulunulacağını konuşacaklarını söylüyor. Ama o toplantı hiç yapılamadı, çünkü 11.05'de meydana gelen patlama her şeyi bir anda toz bulutuna çevirdi. Kurma, patlama haberini televizyondan öğrendiğini, hemen olay yerine hareket ettiğini söylüyor. Eşinin izine ancak morgta ulaşabilen Kurma, "Eşim belindeki fıtık ameliyatı izinden teşhis ettim" diyerek hayatının en kahredici gününü yaşadığını söylüyor.
İNCİ DÖNDAŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|