| |
Son düşman
Spor salonunun kapılarıyla pencereleri ışık geçirmez perdelerle kapatılmıştı. Genç bir kurmay, kısa dönem askerlik yapan üniversite mezunu erlere "iç ve dış düşmanları" anlatacaktı. "Aksırıp, tıksırılması" yasaklanmıştı. Önce dış düşmanları, sonra iç düşmanları öğrendik... Aklımda en çok kalan, Fatsalı Terzi Fikri oldu... Projeksiyon aletine, grafikler, haritalar, dergi ve gazete kupürleri koyan subay Fatsalı Terzi Fikri'nin bölgesinde kargaşa çıkarıp bağımsızlık ilan ettikten sonra, o zamanlar hala Sovyetler Birliği konumundaki Rusya'dan yardım isteyerek Türkiye'yi işgal ettireceğini anlatıyordu.
*** Bu "düşman" konferansları hala sürüyor mu, bilmiyorum... Yakın zamana kadar, "iç düşmanlara" "İkinci Cumhuriyetçileri" de katarak anlattıklarını duyuyordum.
*** Sözü, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün "artık düşman kalmadı" açıklamasına getirmek istiyorum... Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün "Türkiye artık ülkelerin birbirine karşı tehdit oluşturduğunu düşünmüyor" cümlesi, tüm ömrü boyunca "iç ve dış düşman" edebiyatından bunalmış, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" teranelerinden bıkmış bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak değil, bir gazete okuru olarak da dikkatimi çekti...
*** Yazıya oturmadan önce, Cuma günkü gazeteleri yeniden taradım... Bu manşetlik haber bazı gazetelerde hiç yoktu, bazısında ise demecin önemli kısmı atlanmıştı, birinde metnin genişliğine rağmen iç sayfalarda idi, birinde ilk sayfada küçük görülmüştü ama hiçbirinde hak ettiği yerde değildi...
*** Haberi yeniden okudum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türkiye'nin bu yeni yaklaşımını, Harp Akademileri Komutanlığı'nın on ülkenin katılımıyla gerçekleştirdiği "Güneydoğu Avrupa Simülasyon Ağı 2004 Tatbikatı" nedeniyle düzenlenen öğle yemeğinde yaptığı konuşmada ortaya koymuştu. Cümle aynen şöyleydi: "Türkiye, artık ülkelerin birbirine karşı tehdit oluşturduğunu düşünmüyor. Şu an için tüm ülkelere karşı en büyük tehdit terörizmdir." "Düşman ülke" kavramını bizzat Genelkurmay Başkanı sona erdirmekte...
*** Askeri yetkililer bugüne kadar sadece "dış düşman" ile yetinmedi, bir de vatandaşların bir kısmını "iç düşman" saydı... Yasaları çiğneyen vatandaşın "düşman" değil "suçlu" olacağından habersiz, resmi politika dışındaki herkesi "düşman" kategorisinde değerlendirdiler... Bu dönem bitiyor ama bittiğini ilan eden konuşma gazetelerde manşet değil...
*** Teknoloji değişiyor... Teknoloji değiştiği için dünya değişiyor... İnsan değişiyor... İnsanın devlet ile, toplum ile, diğer insanlar ile ilişkisi değişiyor... Bir önceki "ulus-devlet örgütlenmesi" zaten Batı'nın eseriydi, bizzat Batı şimdi ondan AB ile vazgeçti Tüm bu gerçeklere rağmen, bayatlamış hamaset insanı çok sıkıyor...
*** Neyseki, olup biteni, küreselleşmeyi, çağın değişimini derinden anlayan bir Genelkurmay Başkanı var... Ulusların ancak teknolojik atılımlar ile varlığını sağlıklı yürütebileceğini gören, askerin emirle değil ikna ile başarılı olacağını belirten, geçen yüzyılı icat yapmadığımız için boşa geçirdiğimizi söyleyen, düşman edebiyatına sığınmayan, gerçek bir demokraside askerin yerini bilen ve bunu vurgulayan, çağdaş ve modern bir komutan...
*** Yirmi kusur yıl önceki, Türkiye'nin en ciddi düşmanlarından sayılan Fatsalı Terzi Fikri saplantısından, "düşman ülke yok" aşamasına geldiğimizi görmek, ömrün hediyelerinden biri sayılır... 2004 yılında, Şeker Bayramı'nın ikinci günü, "düşman" edebiyatını toprağa gömmüş bir ülke olarak yola devam ediyoruz...
|