Savul Madonna ben geliyorum!

Madonna Versace'nin mankenliğini yapacakmış. 2005 senesinde 46 yaşına girecek olan eşsiz kadının fotoğraflarına bakıyorum. Her karesi gerçek... Kadının konser hazırlıkları, bütün ekibi tam bir kamera arkası. Dünyanın neresinde konser verirse versin bütün ekip beraber gidiyorlar; aşçıları da dahil... Yediği özel yosunlar, sebzeler öğün atlamadan günlük beslenmesi... Spor hocaları ayrı, dans hocaları ayrı, masajcısı ayrı... Sonra gözümün önüne gazete başlıklarını getiriyorum; "Tarkan aşçısını da beraber götürüyor..." Haberin kuaförde okunduğunu düşünün... "Şekerim insan ne çabuk geçmişini unutuyor" gibi bir sürü kel alaka haksız zırva... Yahu adamın ya da kadının işi bu! Karşınıza her çıktığı an çivi gibi olmalı. Her zaman bakımlı, güzel, yakışıklı olmalı. Bunun aksi olduğunda en çok vırvırı yine siz yapıyorsunuz. "Ay gördün mü falanca sanatçı yine fil gibi olmuş", "Nasıl çökmüş hayatım, bitmiş artık ya." Hiç hoşgörülü davrandınız mı en sevdiklerinize bile? En iyi niyetle yaklaşımınız "Ay çok üzüldüm hayatım, bir görmen lazım nasıl yaşlanmış" şeklindedir herhalde. Bütün bunları düşünmek, benim gibi vurdumduymaz, 'Bana ne, ben manken miyim, çıkar şarkımı söylerim' diyen birini bile ürküttüğü için devamlı bir panik hali yaşamaktayım. Estetik yanlısı olduğum için de gerektiğinde bıçak altına yatmaktan çekinmiyorum. Ama şunu da belirtmek istiyorum; estetik ameliyatları basite almamak lazım. Kendim de dahil, bir sürü insanın bu ameliyatlar sırasında hayati tehlikeler atlattığını biliyorum. Bu ameliyatlarda, ameliyatı yapan doktorla aranızda sözleşme olduğu için, başınıza gelecek her türlü felaketten siz sorumlusunuz ve başınıza ne gelirse gelsin eliniz kolunuz bağlı, çaresiz oturuyorsunuz. Çoğu zaman da 'Aman şimdi ben bu arızaları nasıl düzelttireceğim' telaşından estetik manyağına dönüşebiliyorsunuz. Ben bu konularda yeterli deneyim sahibi bir insan olarak en doğru çarenin düzenli bakımlar olduğu kararını verdim. İyi bir beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek ve düzenli spor... Uzun bir süredir beslenme eğitimi aldığımı anlatıyorum ya size; Haluk Bey'e gidip gelirken tam üst katında 'High Care' diye bir güzellik enstitüsü keşfettim. Ve yaklaşık iki haftadır azimli bir şekilde okula gider gibi devam ediyorum. Neler mi yapılıyor burada? En başta uzay aletleri gibi aletlerle metabolizmanızı hızlandırıyorlar. Böylece yediklerinizi daha hızlı yakmaya başlıyorsunuz. Birkaç senedir kadınlar arasında LPG denilen tedavi sistemi çok moda. High Care'de LPG'nin daha farklı bir versiyonunu uyguluyorlar. Vakumla vücudunuz hızla sıkılaşıyor, kilonuz aynı bile olsa beden olarak inceliyorsunuz. Aynı zamanda ağrısız bıçaksız yöntemlerle yüz 'lifting'i gibi bir şey yapılıyor. Ben bu hafta şu bir türlü çıkamayan albümümün kapak resimlerini çektirmeden önce uğrayıp yaptırdım. Resimler çıktığında farkı hep birlikte göreceğiz. Artık gerçekten bakımsız, çirkin, yaşlı insan kalmayacak bence. Hele ben şu azimli hallerimi sürdüreyim, o Madonna görecek gününü... Haydi bu hafta da bakımlı kalın...