|
|
Spor programları raydan çıktı
Bu hafta sonu ekrana gelen spor programlarında spor dışında her şey konuşuldu, tartışıldı...
Eskiden spor programlarında yalnızca "futboldan" söz edilirdi. Tartışmalı pozisyonlar masaya yatırılır, takımların form durumu, hakemlerin kararları üzerine eleştiri yapılırdı. Ama bu sezon spor programlarının "ufku" öyle bir genişledi ki sormayın!
AH ŞU ZENCİLER! Geçen hafta Beşiktaşlı Emre Aşık'ın, Fenerbahçeli Nobre'ye yaptığı el hareketini bir doktor edasıyla, "Emre basur kontrolü yapıyor. Basurun çeşitleri vardır. Kanlı mı kansız mı, içeride mi, dışarıda mı, anlamaya çalışıyor çocuk" diye analiz eden "Maraton" un yorumcusu Erman Toroğlu, bu kez Van Hooijdonk'un elini şortunun ön tarafına attığı pozisyonu, Nouma'nın ünlü hareketiyle karşılaştırıyordu: "Nouma elini torbaya atıp, karıştırdı. Birinci çinko, ikinci çinko, tombala filan yaptı. Ama Hooijdonk sadece dışarıdan torbayı yokladı. Taşlar tam mı, değil mi diye..." Yetinmedi, devam etti: "Şimdi Van Hooijdonk'a sorsan diyecek ki sponsuvarın yanından sıkıştı, rahatsız oldum, düzelttim." Ve devam etti: "Hooijdonk belki de arkadaşına kıl dökücü macun tavsiyesinde bulunuyordu!.." Ardından olayı ırk özelliklerine bağladı: "Zaten bu zenciler o bölgeleri çok kurcalıyorlar her nedense..."
GÖKMEN'İN TACİZ ANISI Benzer bir "analiz" de Star TV'deki "Telegol" programında yapıldı. Gökmen Özdenak, konuya "farklı bir açıdan" yaklaştı: "Emre, Nobre'nin arkasını değil de önünü tutsa, Tan Sağtürk'ün eşcinsel tartışması bir hafta daha sürerdi! Yahu kapatılacağız şimdi!.." Özdenak, "Siz de futbolculuğunuzda bu tür tacizlerle karşılaştınız mı?" sorusunu yanıtlarken, bir "anısını" da anlattı: "Athletic Bilbao ile oynuyorduk. Arjantinli bir stoperleri vardı. İri cüsseli, güçlü kuvvetli bir adamdı. Ben bile topa girdiğimde duvara çarpmış gibi oluyordum. Bir hava topuna çıkarken bir tuttu, (bu arada eliyle avuçlama hareketi yapıyor) tam bir hafta tedavi gördüm..."
RAHŞAN 2 GELİRSE Pazar gecesi spor programlarının tek konusu "cinsellik" de değildi. Erman Toroğlu, Konya caddelerinde yaşanan futbol terörünün önlenmesi konusunda, hukuki caydırıcılığın arttırılmasını savundu ve ekledi: "Ama yarın Rahşan Ecevit 2 gelir, bir af daha çıkartır. Türkiye'nin anası ağlar..." Toroğlu, devletin futbol teröründen tutuklananlara karşı tavrını sertleştirmesi gerektiğini anlatırken, örneği ise "en uçtan" verdi: "Yakalanan Baider Meinhoff çetesi üyeleri bir gece Almanya'da farklı hücrelerinde aynı gece psikolojik buhran geçirip, öldüler. Devletin bazen daha sert mücadele etmesi lazım..."
İSLAM ŞUR'ASI GİBİ Star'daki "Telegol"de tartışılan konulardan biri de orucun futbolcular için farz olup olmadığıydı. Spor yorumcularının uzmanlık alanları yetersiz kaldığı için canlı yayına profesör Zekeriya Beyaz, yazar İsmail Nacar ve Kuran'ın şifrelerini çözdüğünü iddia eden araştırmacı Serkan Tekin bağlandı. Spor programı bir anda İslam Şur'ası'na döndü. Gökmen Özdenak, bütün uzmanlar ayrı tellerden çalınca dayanamayıp, "Milletin kafası karıştı. Hepsi ayrı şey söylüyor. Bunlar aynı kitabı okumuyor mu?" diye isyan etti. Ardından "Kuran-ı Kerim'deki bir 'hadiste' şöyle diyor..." diye söze başlayıp, düşüncelerini dile getirdi. Oysa Kuran ayet ve surelerden oluşur, "hadis" ise peygamberin sözleridir ve Kuran'da yer almaz.
SÖYLEYEMEDİLER Kanal D'deki "3.Devre" programında ise İlker Yasin, Ahmet Çakar, Osman Tamburacı ve Engin Verel, neredeyse ikişer kez denemelerine rağmen, "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" özdeyişini bir türlü doğru söyleyemediler... Pazar gecesi "spor yorumu" için ekran başına geçenler spordan başka her şey hakkında "bilgi" (!) sahibi oldular...
|