kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Tam bir gurme balık restoranı
Tam bir gurme balık restoranı
Beğendiklerim

Tam bir gurme balık restoranı

Küçükyalı'da yeni açılan Foça Fish Gourmet ağız tadıyla balık yemeyi özleyenlerin vazgeçemeyecekleri bir adres olmaya aday. Levrek filetosuna sarılmış deniz mahsullerinden oluşan Foça lokma da adeta bir başyapıt sayılabilir.

Rahmetli büyükannemin yaptığı uskumru dolmasının tadı damağımdadır. Çam fıstıklı balık köftesinin de nefis balık çorbasının da. Evimizde pişen palamut pilakisinin lezzetini daha sonra hiçbir yerde bulamadım. "Bütün bunları niye anlatıyor, bunlar bizi niçin ilgilendirsin", diye düşünebilirsiniz. Aslında sizi, bizi, hepimizi ilgilendiriyor. Biz İstanbullular bir zamanlar evlerimizde balığın envai çeşidini pişirirdik. Balık çeşitleri azalırken, balık lokantaları çoğaldı. Hepsi de birbirinin kopyası basmakalıp balık mezeleri çıktı ortalığa. Balık ve deniz ürünleri ile mezelerin bir bölümünü Ege'den aldı bu restoranlar. İstanbul'da evlerimizde yaptığımız balık yemekleri ise unutulup gitti. Derken bundan 6-7 yıl kadar önce Anadolu yakasında, sahil yolunun Küçükyalı - Maltepe kesimi arasında birbiri ardına açılan birkaç mekanda yeni bir balık lokantası konsepti ortaya çıktı. Burada soğuk mezelerde fazla bir yeniliğe gidilmiyor, ancak ara sıcaklar" denen bölümde aşçılar yaratıcılıklarını zorluyorlardı. Bu akım kısa sürede tuttu. Beyaz peynir, haydari, patlıcan salatası ya da göbek salata gibi klasik ötesi meze ve mezemsi yiyeceklerden bıkanlara bu yeni akım ilaç gibi geliyordu. Ama hemen her yenilik gibi kısa sürede bu akımın da piyasada kötü kopyaları çoğaldı. Küçükyalı'ya yaklaşırken aklımdan bu düşünceler geçiyordu. Sahil yolunda "Foça" adında yeni açılan bir balık lokantasına gidiyordum. Foça, Ege'yi, balığı çağrıştıra dursun, restoranın İngilizce ikinci bir adı daha vardı: "Fish Gourmet". "Bu ikinci isme ne gerek var acaba" diye düşünürken, restorana geldik. Üç katlı görkemli bir villa burası. Önünde geniş bir bahçesi, üst katta da terası var. Bahçeye İzmir'de hurdaya çıkarılmış ve sökülmüş bir geminin direğini dikmişler. Yeni restoranın yöneticisini tanıdım. Sözünü ettiğim yeni akımı yaratan ve geliştiren restoranlarda yöneticilik yapmış Seyfettin Taştan. İstanbul'da en iyi balık pastırmasını yapan, birçok değişik meze buluşu olan Nevzat Usta'nın da buranın şefi olduğunu öğrendim.

BALIK PASTIRMASI SOMONDAN
Masaya alındık, hemen ortaya sızma zeytinyağı, ançuez ve yeşil zeytin ile sımsıcak mısır ekmeği getirildi. Ardından muhteşem meze resmigeçidi başladı. Uzun zamandır yemediğim balık pastırması bu kez somondan yapılmış olarak geldi. Balık pastırması zor bir meze. Balık, et gibi dayanıklı değil. Dolayısıyla, korumak için daha fazla tuzlanıyor. Tuzun miktarı çok önemli. Doğrusu tuzu da çemeni de karardı. İrice bir pazı sarma getirildi. Deniz ürünlerinden hazırlanmış çok lezzetli bir içle doldurulmuştu. Deniz börülcesi salatasının yanı sıra artık giderek adı tescil edilmeye başlanan yine benzer bir deniz kıyısı bitkisi "ada börülcesi" salatası ve dondurulmuş malzemeden yapılmadığı mis gibi aromasından belli olan yumuşacık ahtapot salatası tabaklara paylaştırıldı. Ortaya midye ve fasulyenin bir arada kullanıldığı ılık bir pilaki kasesi yerleştirildi. Yıllar önce bir Mutfak Dostları Derneği yemeğinde rahmetli Tuğrul Şavkay'ın buluşu "iki pilaki"nin ılık versiyonuydu. Buradaki adı "deniz Rum pilaki"ydi. Bu arada görünüşü zeytinyağlı fasulyeyi andıran ince bir bitkinin turşusu da geldi. Kaya otu turşusuymuş. İlk kez tattım, beğendim. Ayrıca radika, yağlı, az tuzlu beyaz peynir dağıtıldı. İki çeşit de marine edilmiş balık getirildi. Marine levreği biliyordum. Ancak hafifçe ızgarada pişirildikten sonra marinede yatırılan, ardından rulo yapılıp halka halka kesilen marine somonu ilk kez burada tattım. Ara sıcaklarda önce restoranın belki de başyapıtı diyebileceğim bir yemek geldi. "Foça lokma" adı verilmiş bir spesiyalite. Levrek filetosuna sarılmış deniz mahsullerinden oluşuyordu. Bu kadar lezzetli ve hafif bir balık yemeği az bulunur. Ardından balık krep servis edildi. İçinde otlarla deniz ürünlerinin bulunduğu krepi balık köftesi izledi. Ceviz ve soya soslu ızgara kalamardan sonra vantuzları üzerinde, parçalanmadan, bütün pişirilmiş küçük ahtapot ve balık kokoreçle midelerimizin istiap haddine ulaşılmış oldu. Bu arada daha yemeğin başında sofraya getirilmiş olan karışık otlarla zenginleştirilmiş taptaze yeşil salatanın kalitesinin de farklı olduğunu söyleyebilirim. Fener balığı kavurma, tereyağlı karides, kalamar tava, ızgara sardalye kuşunu artık bir dahaki gelişte tadacağım. Tabii o gün mutfakta mevcut deniz levreği, taze Boğaz lüferi, yerli uskumru, lipsos, pisi ve dil balıklarını da tatmamız mümkün olamadı. Başka deyişle, mezelerden ana yemeğe bir türlü geçemedi. Zira bu kadar nefis deniz mezelerini çok uzun zamandır tatmamıştım. Şarap fiyatları da benzer restoranlar içinde belki de en ucuzlarından. Çankaya, Moskado düzeyi şaraplar 20 milyona, Sarafinler, Öküzgözü, Boğazkere ve Kalecik Karası klasmanındakiler ise 45 milyona açılıyor. Ayrıca zengin puro koleksiyonu ve başta Tekel likörleri olmak üzere oldukça etkileyici bir dijestif seçeneği var. Türk kahvesi de usulünce yapılıp sunuluyor. Çok yeni bir restoran olmasına rağmen, Foça'nın gerçekten de logosunda belirtildiği gibi, bir gurme balık restoranı sıfatını hak ettiğini söyleyebilirim.

Deniz Erbil

DİĞER GURME HABERLERİ
 Sihirli diyetlerin hepsi birer yalan
 Mutfaklarda diplomalı aşçı dönemi
 Sahura kadar dört öğün şart
 Çare soğutuculu şarap kavlarında
 Şarap sabır ve ilgi ister
 En ideal saklama yeri mahzenler
 Formunuz mevsime bağlı olmasın
 Haftanın beslenme planı
 Spor yapmaya devam
 İyi rehber için iyi restoran lazım
 Evinde köfte satıyor
 Gizli ajanlar yıldız dağıtıyor
 Neden bizde restoran rehberi yok?
 Ağustos mehtabının keyfi Sunset'te çıkar
 Sörf cennetine şık restoran
 Kedi sevmeyen gelmesin
 Tatilde açık büfe de zayıflatır
 Beslenmesi düzenli ödülü hak ediyor
 Cibali'den Çubuklu'ya lezzet transferi yapıldı
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
  » Gurme
Kadının her türlüsünü gördüm
Kadının her türlüsünü gördüm
Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu bu kez bir erkek. Süzer Holding'in...
Savaşın iki farklı yüzü
Savaşın iki farklı yüzü
Semaver Kumpanya, üçüncü sezonuna savaş temalı oyunlarla başlıyor. Bu...
Fırtınalarla dolu hayatın içinden
Yakın tarihimizin en renkli isimlerinden Aliye Berger'in hayatı...
YKY'de görev değişikliği
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş.'nin dört yıldır genel...
Genç devrimci ülkeyi ve hayatı tanıyor
Film, klasik sinemayla anlatılmış bir yol günlüğü biçiminde gelişiyor. Che...
En değerli anılarımız zorla silinebilir mi?
Joseph Ruben, öyküsünü özenli ve sapasağlam bir sinemayla anlatmış. Filmi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.