kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İstanbul'un en güzel balkonları
İstanbul'un en güzel balkonları
Eşim bana çok destek oldu

İstanbul'un en güzel balkonları


Sheree Barka ve Oya Şengör "İstanbul'un Balkonları" adıyla bir kitap hazırladı. İki yıl önce vefat eden deprem profesörü Aykut Barka'nın eşi Sheree Barka, tarihi binaları korumak için bu kitabı hazırladıklarını söylüyor.

Birkaç hafta önce Çitlenbik Yayınları'ndan bir araştırma kitabı çıktı. "İstanbul'un Balkonları" adlı kitap, adından da anlaşılacağı gibi İstanbul'un balkonlarını inceliyor. Kitabı hazırlayan Sheree Barka ile Oya Şengör'ün soyadları çok tanıdık değil mi? Sheree Barka, hepimizin çok yakından tanıdığı ve iki yıl önce hayatını kaybeden deprem profesörü Aykut Barka'nın; Oya Şengör ise yine kamuoyunda çok tanınan deprem profesörlerinden Celal Şengör'ün eşi. Kitap çok ilginçti ama belki de daha ilginci, deprem profesörlerinin eşlerinin bir araya gelip bu kitabı hazırlamasıydı. Kitabı ve yazarlarını sizlere yakından tanıtabilmek için Barka ve Şengör'le görüşmek istedik. Oya Şengör eşinin işinden dolayı Paris'te yaşadığı için Sheree Barka ile röportaj yaptık. 1956 yılında İngiltere'de doğan, liseyi bitirdikten sonra Aykut Barka ile tanışan ve 1985 yılında evlenen Sheree Barka, 13 yıldır İstanbul'da yaşıyor. İki yıl önce eşini kaybeden Barka, Richard Dağcan adlı 13 yaşındaki oğlu ve Isabel Selen adlı 12 yaşındaki kızıyla çok sevdiği İstanbul'da yaşamaya devam ediyor. Tam bir İstanbul aşığı olan Barka, Türkiye'deki balkonlar üzerine hazırladıkları kitapla, tarihi ve kültürel varlıkların korunmasına katkıda bulunduklarını söylüyor.

* Türkiye sevdanız ne zaman başladı? İlk kez 1978 yılında tatil için Türkiye'ye geldim. İstanbul ve Fethiye Ölüdeniz'e gitmiştim. Çok sevdim. O zaman Ölüdeniz'de kumsalda 13 kişi vardı! Çok doğal ve güzeldi. Aykut ile tanıştıktan sonra 1979'da onunla birlikte tekrar tatile geldim. 1981'de Aykut ile evlendik ve 1982'de bu kez oturmak içih Türkiye'ye geldik. İki yıl Ankara'da yaşadık. Aykut'un mesleğinden dolayı arazide yoğun işleri olduğundan ben tek başıma İngiltere'ye döndüm. Sonra Aykut ile birlikte Amerika'da beş yıl yaşadık. 13 yıl önce Türkiye'ye dönüp İstanbul'a yerleştik ve hala burada yaşıyorum.

* Oya Şengör ile arkadaşlığınız eşleriniz aracılığıyla oldu sanırım... Celal Şengör eşimin arkadaşıydı. Celal Bey'i 20 yıldır tanıyorum. 13 yıl önce de Oya Hanım ile tanıştık ve arkadaşlığımız bugüne kadar sürdü.

* Niçin böyle bir kitap hazırladınız? Eski binalara hiç önem verilmiyor. Belediyeler biraz daha duyarlı belki ama biz herkesin daha duyarlı davranmasını istiyoruz. Eskiden Yeşilköy'de yaşıyordum, orada çok güzel köşkler, binalar vardı ama hepsi birer birer yıkıldı ve yerine kötü binalar yapıldı. Olası İstanbul depremini bahane ettiler. Bina güvenli değil diyerek tarihi binaları yıkıyorlar... Eski binaları kimse düşünmüyor. Önce parayı düşünüyorlar. Belki bu normal ama İstanbul çok özel bir şehir. Türkiye'yi bir taç olarak kabul edersek, İstanbul bu tacın mücevheri. Sadece belediyeleri değil, herkesi ilgilendiren bir konu. Hepimiz bu binaların korunması için çaba göstermeliyiz. ALTI YIL SOKAK SOKAK GEZDİM

* Kitap için çalışmaya ne zaman başladınız? Tam 6 yıl boyunca Oya Hanım ile birlikte İstanbul'un en güzel balkonlarını bulup fotoğraflarını çektik. Sonunda 600 balkon fotoğraflı bir arşivimiz oldu. Ahşap, demir, beton ve taş balkonlardan en güzel 100 tanesini seçip kitaplaştırdık.

* Nasıl bir çalışma metodu izlediniz, çok zorlandınız mı? Ben o tarihlerde Yeşilköy'de oturuyordum. 4 yaşında oğlum vardı. Arabam da yoktu. Bu yüzden ben Tophane, Eminönü, Beyoğlu, Kadıköy, Moda, Sarıyer gibi arabasız gidebileceğim semtleri gezdim. Oya Hanım da arabayla gidilmesi gereken diğer semtleri gezdi. Adalar'a da beraber gittik. Sokakları hem enine hem dikine gezdik. Mümkün olan her sokağa girdik.

* Kitabınızda hep tarihi binaların balkonları var. Yeni binaların güzel balkonları mı yoktu? Eski binaları ve balkonları korumak için bunu tercih ettik. İnsanlar eski binalar hakkında biraz daha duyarlı olsunlar, tarihi binalar korumaya alınsın istedik. Yoksa biz yapmazsak kimse yapmayacak. Bu binalar sadece sahibinin değil, bir kültürün paçası. Başka yerde böyle balkonlar yok. O yüzden biraz bağırmak gerekiyor.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Kadının her türlüsünü gördüm
 Savaşın iki farklı yüzü
 Füzyon mimarisi
 Çocukluk hayali sonunda gerçeğe dönüştü
 Çağdaş sanat cumhuriyeti
 Bienalin başlığı 'İstanbul'
 Hayvanların da genleri bozuluyor
 Potalara yeni yıldızlar geliyor
 Engelleri tiyatro, müzik ve resim sayesinde aşıyorlar
 Kuzguncuk semttir set değil
 Bu masalın sonu prensese bağlı
 Artık çocuklar da stresten yakınıyor
 Çırağan'da konferanslar başlıyor
 Türk "Maral"ı Avrupa yollarında
 Newson hayaline kavuştu
 Geceyi gündüze karıştırmayın
 Matematik değil hayal gücü
 Delbo'nun acısı ve yaşam aşkı
 Anadol efsanesini herkese anlatacaklar
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Of, of kömür gibi yanıyorum
Bir günde kaç kez aynı...
KENAN ONUK
Bir konser bir opera
Kasım ayının başlamasıyla birlikte...
ŞAFAK KARAMAN
Türküler yarışırsa
Aslında türkülerin yarıştığı falan...
Sihirli diyetlerin hepsi birer yalan
Mucize diyetlerden uzak durun. Çünkü hızla kilo verdirdiği iddia edilen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.