Adalet piyasası (2)
Dünden devamla, "küresel adalet piyasası" üstüne. Özetlersek.. Irak 1990-91'de Kuveyt'i 7 ay işgal etti; sonrasında bombardıman, binlerce ölü, yıkım, ambargo yüzünden 500 bin ölü, kitle imha silahı var diye tekrar saldırı ve işgal, 100 bin ölü daha. 1991'den beri, o 7 aylık işgalden zarara uğradığını iddia eden kişilere, devletlere ve şirketlere tazminat. Yoksullaşan Irak halkından şimdiye kadar ödenen 19 milyar dolar. Ödeneceği kesinleşen 30 milyar daha. Dosyalarda karar bekleyen bir 50 milyar dolarlık meblağ daha. Le Monde'un hesabına göre, Irak'ın bunları 2070'e kadar ödeyip temizleyebilmesi imkansız.
*** İlginç nokta 1: Irak, dolayısıyla halkı, bu bedeli "kurtarıldıktan" sonra da ödüyor. Yani, diktatör Saddam'dan "kurtarılıyor", ama onun verdiği söylenen zararın bedelinden kurtarılmıyor! İlginç nokta 2: Kurtarılan, özgürleştirilen, sözde demokratikleştirilen ülkenin, Saddam zamanında olduğu gibi, şimdi de, tazminatlara itiraz ve kendini savunma hakkı yok. İlginç nokta 3: Saddam'la da ölen, "kurtarılırken" de ölen, binlerce can kaybının yanı sıra, senelerin kamusal-özel birikimleri, yatırımları çöken Iraklı'nın tazmin hakkı yok. İlginç nokta 4: Tazminatları karara bağlayan ve Irak'ın parasıyla dağıtan Birleşmiş Milletler Komisyonu'nun masraflarını da Irak ödüyor. Kendini savunma hakkı olmayan Irak, BM'nin avukat paralarını karşılıyor. İlginç nokta 5: En olağan, en normal görüneni. Ama bu dünyanın nasıl bir yer olduğuna dair en çok fikir vereni: Siz, mesela ABD'nin, kendisinin lütfettiği miktarlar ve yardımlar dışında, bir işgal, bir darbe, bir istila için, böyle BM'de komisyonlar kurularak tazminata mahkum edildiğini duydunuz mu? 7 aylık Kuveyt işgalinin faturası olarak şimdiden 50 milyar dolara mahkum olan Irak'a karşı, Irak'ı işgal ettiği için ABD'nin, İngiltere'nin tazminata mahkum olma ihtimali var mı? Galip ve güçlünün hep haklı sayıldığı bir "adalet" bu! Irak'ın Kuveyt'i "hukuksuz işgal"i gibi, ABD'nin Irak'ı işgali de BM tarafından "hukuksuz" sayılmışken dahi!
*** "İlginç" deyip durdum ama yetersiz. Çünkü bu, hukuk, adalet, piyasa adına tam bir vampirlik, kan emicilik. Kişisel zararların dışında, tazminata hak görülen bir şey de "şirketlerin kar ve iş kaybı" mesela. Fazla fazla bir sigorta kalemi olması gereken bu talep, CIA darbesiyle başa getirilmiş, İran'a karşı Batı ile Körfez şeyhleri tarafından silaha ve borca boğulmuş bir diktatörden sözde kurtarılmış, ama diz çöktürülmüş bir halkın "piyasa"ya esareti olarak tescil ediliyor. Büyük petrol şirketlerinin, Kuveyt'in paraya boğulmuş şeyhlerinin milyarlarca dolarının yanı sıra, misal, kızarmış tavukçu "Kentucky Fried Chicken" bile 321 milyon dolar, oyuncakçı "Toys 'R' Us" bile 190 milyon dolar tazminata layık görülüyor. Pepsi, Sheraton, Nestle, Marlboro'nun Philip Morris'i, kredi kartçı American Express, Mobil, Shell... aklınıza kim gelirse, ne koparırsa koparıyor. IMF, 437 milyon dolarlık bir kredi vermek için, Irak'ın milyarlarca dolar tazminat ödemesinin bekçiliğini yapıyor.
*** Zengin ve güçlünün "adalet" tayin ettiği bu dünyada... "Ulan bu diktatörü siz getirdiniz; borç verip sizden silah almasını sağladınız, halkını, komşularını kırarken sırtını sıvazladınız, kendi verdiğiniz kimyasal silahlar yüzünden saldırdınız, onları bile bulamadınız. Hala iliğini emiyorsunuz" diyebilmek sadece vicdana kalıyor!
|