Dört yıl daha
Amerikalılar yavaş yavaş seçim heyecanını bir kenara bırakıp, bıraktıkları yerden yaşamlarına dönüyorlar. Geçen hafta Bush kazanınca New York sokaklarında ağlayan insanlardan kalmadı etrafta. Kamuoyu "dört yıl daha Bush" sloganına alıştı. Ama aynı şeyi Fransa için söylemek mümkün değil. Bu hafta Brüksel'deki AB zirvesinde Tony Blair, Avrupalı liderlere "Artık George Bush'un dört yıl daha iktidarda olacağına alışın" mesajını veriyordu. En somurtkan yanıt Fransa'dan geldi. Chirac, hala "Fahrenheit 9/11" filminin etkisiyle olacak, Avrupa'yı ABD'ye karşı güçlendirmekten söz etti. Yine de Fransız politikacının sözlerini fazla ciddiye almamalı, "iç politika" deyip geçmeli. İkinci Bush hükümetine girerken, Avrupalı liderlerde Irak savaşı gerilimini geride bırakarak ABD ile "daha iyi geçinme" isteği var. Washington'da da öyle. Alman şansölyesi Gerhard Schröder, Beyaz Saray'a tebrik telefonu açan ilk liderlerdendi. Almanya önümüzdeki dönemi, Soğuk Savaş'tan bu yana Batı ittifakının belkemiğini oluşturan "ABD-Avrupa ekseni"nin yeniden inşası ve Ortadoğu gibi bölgelerde ortak vizyona dönüşmesi için kullanmak istiyor. Avrupa- ABD kimyasının yeniden tutturulması, Türkiye için de faydalı olacak. İkinci Bush iktidarı şekillenirken, Irak ve İran konularında yeni politikaların nasıl oluşacağı ise henüz belli değil. Bu hafta ABD'nin Irak koordinatörü Robert Blackwill'in istifa haberleri, Washington'da "Irak'ta yeni dönem" spekülasyonlarını doğurdu. Ama nafile. Washington, Blackwill liderliğinde son bir yılda Irak'ta inanılmaz "başarısız" bir çizgi tutturdu. Mevcut politika da bunun devamı: Felluce'deki isyanı bastırmak ve ocak ayındaki seçimleri Irak başbakanı Iyyad Allawi'nin kazanmasını sağlamak. Irak'ta bu hedefe kilitlenen Amerikan bürokrasisi, eski CIA elemanı Allawi'yi kazandırmak için milyarlarca dolar harcamış durumda. Allawi'nin seçim listesinde Mesut Barzani ve halen mevcut hükümette olan birçok isim var. Karşısında ise Iraklı Şiiler'in ruhani lideri Ayetollah Sistani'nin desteklediği Şii ağırlıklı liste var. Normal koşullarda, Irak'ta Sistani'nin listesi galip gelecektir. Ama Washington seçimleri erteler ya da hileyle Allawi'nin kazanmasına imkan verirse, Irak'ı "iç savaş" senaryosundan kurtarmak mümkün olmayacaktır. Bu da Kürtler'in bağımsızlık sürecini hızlandıracağı için Türkiye'yi ister istemez ilgilendiren bir durum. İran'ın nükleer silah çabalarını durdurma meselesi ise Avrupa ve ABD'nin ortak hareket ettiği bir konu. Avrupalılar da mollaların atom bombası edinmesini istemiyor. Bu hafta Paris'te İranlı yetkililerle yapılan toplantılarda ciddi yaptırımlar gündeme geldi. Şu anda top, uranyum zenginleştirme konusunda karar verecek olan İran'ın sahasında. Eğer iş ambargo noktasına gelirse, Türkiye'nin İran'la ticareti de etkilenecektir. Bu tabloda Türkiye, ikinci Bush dönemi konusunda birçok ülkeden daha hazırlıklı. Muhtemel kabine değişikliği dışında Washington'da büyük sürprizler yok. Ankara, IMF ve AB süreci konularında Amerikan desteğinin devamı, Irak ve PKK konularında "eski tas eski hamam" bulacaktır karşısında.
|