| |
|
|
Sayın Cumhurbaşkanım lütfen!..
Sayın Cumhurbaşkanım. Okuyup görmüşsünüzdür. Bir çocuk öldü birkaç gün önce. Hayatının ilkbaharında, yüreğinde tomurcuklanmış umut, arzu, pırıltı çiçekleri henüz çatlamadan veda etti ve gitti. "Her ölüm erken ölümdür" amenna. Ama Hakan çocuğun ölümü fazla acele, fazla erken ve fazlaca acıtarak oldu, yalan mı?..
Duyarlılık üzerine Okulundan dönüyordu, tren yolcusuydu, "3 adet" aşağılık hırtın saldırısı sonucu bindiği trenden atıldı. Girdiği ağır komalardan çıkamadı ne yazık ve kısa süre sonra da söndü gitti hayatı Hakan çocuğun. Ailesi duyarlı davrandı ve organlarını bağışladı bu filiz gibi evladın. Ondan hatıra kalan o emanetler başka birkaç kişimizin yaşamları daha iyi, daha güzel, daha sağlıklı olabilsin diye hekimlerin mahir ellerinde yeni bedenlere yerleşti. Haber sayfalarımızda kimlerin ömrüne ömür kattığı üzerine okunmalık detaylar bulmak mümkün.
Antalya'dan haber geldi Sonra bir başka muhteşem boyut doğurdu aynı olay. 51 yaşında 3 çocuk annesi kadın, haftanın bilmem kaç günü diyaliz makinelerine bağlanmak, her yanı şişmiş bir vücutla yaşamak pahasına, sırasını genç bir kıza devredip yılın, yılların örnek yurttaşı olacak bir erdem abidesine dönüştü. Ardından bir başka can acıtan olay Antalya'dan haber edildi. Orada da bir genç kadının beyin ölümü gerçekleşince onun organları da bağışlandı ailesi tarafından.
Organ nakli haftası Elbet biliyorsunuzdur. Geçtiğimiz hafta Organ Nakli Haftası olarak ilan edilmişti. Yurdun her yerinde seminerler, paneller, bilgilendirici programlar yapıldı. Organ bağışı konusunda memleket ahalimizin Yunanistan'ı, İspanya'yı çoook gerilerden izleyen bir seviyede olduğunu üzülerek açıkladı bilim adamları. Belki de ilahi bir rastlantı yukarıda andığım olaylar tam da böyle anlamlı bir zamanlamada, Organ Nakli Haftası'nda gerçekleşti.
İnsanlık yarışı Şimdi size sıradan bir yurttaş olarak ve saygıyla, sevgiyle seslenerek yardım istiyorum. En büyüğümüz olarak bu erdemli davranışlara gülümseyin ne olur. Destek verin, cesaret verin, fikir verin, önerin ve bilim dünyasının taleplerini siz de yüce makamınızdan yineleyin. Bu tavrı esirgemezseniz; harikulade bir "insanlık yarışı"na dönüşen böylesi bir imeceyi doruklara taşırsınız zannımca. Haddim olmayarak söylemek arzusundayım ki; bu koşulsuz fedakârlıklar sizin yüreğinizden kopacak sözcüklerle daha da büyük anlam denizlerine ulaşacak, münferit olmaktan çıkıp, devamlılık arz edecek boyutlara taşınacaktır.
Hanımefendiye yardım Sayın Cumhurbaşkanım. Lütfen bu aileleri onore ediniz. Onların bu erdemli tavrını kutlayınız. Nakil sırası gelmişken müthiş bir özveriyle o sırayı kendinden sonra gelen genç kıza devreden o hanımefendiye böbrek bulunması için yetkilileri harekete geçiriniz.
İçimden gelen Sayın Cumhurbaşkanım. Bütün bunlar iyi güzel gelişmeler, ama neden bu çağrılar devletin en büyük makamına yapılıyor diye soranlar olabilir. Nasıl bir alaka kurduğumu, niye böyle bir yöntemle böyle yadırgatıcı bir talepte bulunduğumu bilmek isteyenler olabilir. Bunun çok makul, çok mantıklı bir açıklamasını ben de yapamıyorum şahsen. Ama inanın ki içimden geldi bu arzularımı doğrudan size iletmek.
Darılmazsınız değil mi? Sadece bu, sadece içimden öyle geldiği için. Başında da arz ettiğim gibi sıradan bir yurttaş olarak şahsınıza saygım, sevgim, güvenim ganidir ve bu güzellikleri çığ gibi büyütürken sizin dev katkılarınız olacağı içime doğdu diye kalemi alıp gönülden bir dilekçe sunayım istedim. Umarım kızmaz, darılmaz bu naçiz arzumu kırmazsınız. Saygılarımla...
|