| |
|
|
Teşekkürler atv.. Yanıltmadığın için..
Yapımcımız Fatih Edipoğlu'na uzun uzun anlatmaya çalışmıştım.. "Bak patron.. Bu Kenan, Haşmet ve benim yıllardır özlemini çektiğimiz bir program.. 90 Dakika'da futbol kisvesi altında yaşamı konuşuyoruz. Bu hayal ettiğimiz programda, hayat doğrudan ele alınacak.. Kenan da, Haşmet de, aynen benim gibi, hayatı dolu dolu yaşayan, iyi yaşamayı, sanatı, kültürü seven insanlarız. Anlatacak o kadar çok şeyimiz oluyor ki.. Biz bu programı yaparız.. Herhangi bir televizyon 3 ay arkamızda durursa, 90 Dakika gibi bir klasik, bir efsane olur.. Bize bu televizyonu bul.. Güvenecek ve üç ay arkamızda duracak televizyonu.. Bu televizyon atv değil.. Onların hele son zamanlarda dinleri, imanları para oldu. Televizyon.. Tabii kazanacak. Ama kazanırken, halktan aldıklarına karşı bir şeyler de vermeli.. Rabbena, hep bana olmaz.. atv ne yazık ki öyle.. Haberlere bak.. Ali Kırca'nın yerine ben utanıyorum izlerken.. Ülkenin TRT dahil en itibarlı haber bültenini, Televole'ye çevirdiler.. Efendim reyting alıyorlarmış.. Haberde reklam da yok üstelik.. Reyting değil, itibar olsun diye kondu bu kural.. Habercilik, gazetecilik olsun diye.. Ama Ali'yi harcıyorlar.. Magazin türü haberciliğin dünya çapında ustası Reha bizdeyken üstelik.. Bu atv, bize inanmaz.. Bize sahiplenmez.. Bize yazık eder.." Fatih, sonunda hatrını koydu.. "Ben atv'ye inanmıyorum, ama seni kırmıyorum" dedim.. İlk programı cuma gecesi saat 00.30'a koydular.. "Tamam" dedim.. Yaşamdan Dakikalar'ın ilk programı, tanıtımı, pilotu, saat ikiye doğru başlayabildi ancak.. Efendim, Ünlüler Çiftliği o gece ilk programı yapıyormuş. Önem vermişler.. Peki biz.. 367'nci programı mı sunuyoruz?.. Hayır.. Banu Balkon'un söyleyecekleri önemli.. Onun söyleyecekleri program.. Kim takar, Kenan'ı, Haşmet'i, Hıncal'ı, Nebil'i.. Ününü yitirmişlerin çiftliği uzayınca, yapılacak şey, aradaki tekrar diziyi ertelemek. Şart değil çünkü.. Hayır.. 60 bin dolarlık reklam almışlar.. Olmazmış.. Hıncal'ın 50 yılda yaptığı adın fiatına bakın.. 60 bin dolar.. Bu müessesede kalmak için milyon dolarları elinin kenarı ile iten Hıncal'ı atv 60 bin dolar için satıyor.. "Bitti" dedim, Fatih'e.. "Gördün ne mal olduklarını.." Yapmadık o hafta.. Fatih tekrar aradı, günler sonra.. "Çarşamba gecesini bulduk. Önünde sarkacak program yok. En geç yarımda gireceksiniz.." "Fatih, bu atv'nin sözüne hâlâ inanıyor musun?.." Fatih "Bir şans daha verelim" diye dayattı.. İkinci programı gene Fatih'in hatrı ve yemin billah yarımdan sonraya sarkmayacağı garantisi ile yaptık.. Başladığında bire geliyordu saat.. Başladığı saat o kadar önemli değil.. Ama el insaf.. Bu programın seyircisi genç ve dinamik kitle.. Ertesi sabah işe ya da okula gidecek. Saat üçte yatar mı?.. Önümüzde gene tekrar bir dizi var. Onu kaldıramıyorlarmış.. Öğrendik ki, atv'nin yönetim kadrosu hikâye.. Televizyonu üç beş reklamcı yönetiyor.. O tekrar dizi reklam alıyormuş. O yüzden biz insancıl bir saatte yayına giremezmişiz.. Yalan.. Palavra.. Tekrar dizi reklam alıyor da, biz armut mu topluyoruz.. 90 Dakika pazartesi geceleri NTV'de, hem de, atv, Show, Kanal D, Star ve de ötekiler en iddialı yerli dizilerini yayına sokarken, televizyonu dili ile Prime Time 1'de ekran alıyor.. Sorun bakalım NTV reklamcılarına.. Nasıl talebe boğuluyor, nasıl seçmek ve elemek zorunda kalıyorlar?.. Sorun bakalım avea'ya sponsor olarak kaç yüz bin dolar ödediler?.. 90 Dakika, devlerle boğuşup başarıyor da, Yaşamdan Dakikalar, Prime Time 3'te niye reklam almasın, sponsor bulmasın?.. Kim uğraşacak ki.. Kim poposunu kaldıracak ki?.. Takmışlar otomatiğe.. Gidiyorlar.. Bu arada atv'nin tüm itibarı, adı da gidiyor, tek saygın programı adam gibi yayınlamıyormuş kime ne?.. Reklamcılar paracıkları sayıyorlar ya.. Bitti.. O zaman Yaşamdan Dakikalar da bitti.. Fatih Edipoğlu aradı.. "Artık seni dinlemiyorum" dedim.. "atv benim için zaten yoktu. Senin hatrına iki şans verdik.. İşte durum, işte niyetleri meydanda.. Ben Hıncal adını dünyayı verseler çiğnetmem. Çiğnetmedim.. Bu programı atv için bir daha çekmeyeceğiz.. Bize bir başka kanal bulursan, oturur konuşuruz" dedim.. "Peki" dedi Fatih iç çekerek ve Yaşamdan Dakikalar bitti.. Öyle keyifli iki program çekmiştik ki.. İlk programların hep eksikleri, gedikleri olur, evdeki hesap ilk çarşıya uymaz.. Yavaş yavaş çok daha güzel olacaktı.. Emindik.. Çünkü o, Kenan'ın, Haşmet'in ve benim yıllardır kucağımızda uyuttuğumuz bebeğimizdi. Nasıl gelişeceğini, nasıl olgunlaşacağını biliyorduk. İki programımızı her nasılsa seyretme imkânı bulan okurlardan o kadar güzel e-mailler geldi ki.. Yoldan çevrildik, kutlandık.. Telefonlar durmadı.. Hepsine çok teşekkürler.. Onlar için en azından devam etmeyi çok isterdik.. Ama bize inanmayan, bize güvenmeyen, bizi tekrar diziden daha aşağılarda görenlerle devam mümkün değildi.. Kusura bakmayın.. Affedin.. Yeni bir kanalda buluşuruz bir gün, mutlak!.. O güne kadar Yaşamdan Dakikalar'a ara!..
|