kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"İktidardaki muhalefet"in ikinci yılı tamamlandı
Şaka
Kabinede değişiklik mi var?

"İktidardaki muhalefet"in ikinci yılı tamamlandı

Önceki gün, AK Parti'nin tek başına iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinin 2'nci yıldönümüydü. Bu iki yılı, eski koalisyon iktidarında geçen dönemle karşılaştırırsak, ülke olarak tabii ki daha istikrarlı, daha başarılı, daha ümitli geçirdik. O iktidar döneminde patlayan ve hepimizi topyekun yoksullaştıran 18 Şubat Ekonomik Krizi'ni unutmaya başlamamız bile, başlı başına bir başarıdır. Daha ötesi var mı? Yılbaşında paradan altı sıfır atılıyor.
Ayrıca bu iktidar döneminde, "Avrupa Birliği Üyeliği" gerçekleşmesi mümkün bir proje haline dönüştü. Toplumun önüne böyle bir ortak heyecan geldi.
Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetin performansına gelince..
Herhalde unutmadık henüz.. Eski Başbakan Ecevit'in başbakanlığın kapısından çıkıp makam aracına her gidişinde, "Ya sendeleyip düşerse" diye ödümüz patlardı. Şimdiki Başbakan Erdoğan'ı sabah Ankara'da, öğleyin Erzurum'da, öğleden sonra Berlin'de, akşamüstü Brüksel'de, akşam İstanbul'da, gece de yine Ankara'da gördüğümüz zaman şaşırmıyoruz.
Eski koalisyon hükümetinde Mesut Yılmaz ne derse Devlet Bahçeli onun tam tersini söylerdi. Bu arada Kemal Derviş de, sanki koalisyonun 4'üncü üyesiydi.
Bugünse, tek sesli, kararlı bir siyasi iktidar var ve bu, hem bize, hem dış dünyaya güven veriyor.
Bu iktidar devlet bütçesinin sahibi. Harcamaları o yapıyor, vergileri o topluyor. Tayinler, icra ile ilgili tüm yetkiler bu iktidarın elinde. TBMM çoğunluğu sayesinde, istediği kanunları çıkarıyor.
Ve bu iktidar, siyaseten sanki muhalefette gibi.
"Kuvvetler Ayrılığı" ilkesine dayalı rejimlerde tabii ki, her iktidarın karşısında dengeleyici mekanizmalar vardır. Bazen yürütmenin yasama ile, bazen de yasamanın veya yürütmenin yargı ile dizginlenmesi doğaldır.
Ama AK Parti iktidarının aynı zamanda muhalefette olması durumu farklı bir şey.
Örneğin Cumhurbaşkanı, Anayasa uyarınca Yürütme'nin de başıdır. Ama görüntüde, sanki Cumhurbaşkanı "İktidardaki Muhalefet"in de başı gibi. Başbakan'ı veya Dışişleri Bakanı'nı, eşlerinin başörtüsünden ötürü birlikte Çankaya'ya sokmuyor mesela.
Çankaya'ya Gülben Ergen girebilir, ama Emine Erdoğan giremez.
Bu iktidar, YÖK Reformu'nu, Kamu Yönetimi Reformu'nu, TBMM çoğunluğuna rağmen yapamıyor.
"Yazılı Anayasa"ya göre bunları yapabilir. Ama "Derin Anayasa", bunları yapmasını engelliyor.
Genelkurmay sözcüleri, siyasi iktidarın alanına giren konularda, "TSK'nın Görüşü" mahreçli açıklamalar yaptığı zaman, muhalefetteki iktidar, durumu kenardan izliyor.
Allah saklasın, Ege semalarındaki bir it dalaşı sırasında, bir Türk veya bir Yunan savaş uçağı düşse, ne 17 Aralık, ne "Müzakere" kalır gündemde.
Veya askerlik süresinin kısaltılması benzeri konularda, nihai karar siyasi iktidarın elinde değil midir?
Ama galiba "Muhalefetteki İktidar" olmak, AK Parti'nin işine geliyor.
İktidarda olmamaları gereken siyaset dışı kurumların her sözü ve her davranışı, AK Parti'nin başarısızlıklarını unutturuyor. Tabana "Ne yapalım? Aslında biz muhalefetteyiz" mesajı verilebilmesini sağlıyor.
Dış dünya da "Bravo bu iktidara.. Bunca engele rağmen AB yolunda adım atabiliyor" diye Tayyip Erdoğan'a ödüller veriyor.
Özetle, muhalefetteki iktidarın 2'nci yıldönümüydü 3 Kasım günü.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Org. Başbuğ, 'siyasette biz de varız' mı demek istedi?   / 04-11-2004
 TV programlarına sadece yaşlılar mı sinirlenir?   / 03-11-2004
 ABD'nin kendini toparlamasını bekliyoruz   / 02-11-2004
 Dalkavuk istemeyenler, medyaya dava açmaz...   / 01-11-2004
 Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey...   / 31-10-2004
 Dünya klasiklerini yeniden okumalıyız!   / 30-10-2004
 İsmet Sezgin'in hissettiklerini o kadar iyi anlıyorum ki..   / 29-10-2004
 Türkler öğünmeli mi, yoksa övünmeli mi?   / 28-10-2004
 Yenilgiler, zaferlerden daha ilgi çekicidir..   / 27-10-2004
 Prens Charles'la Pera House'da birlikteydik   / 26-10-2004
MEHMET BARLAS
"İktidardaki muhalefet"in ikinci yılı tamamlandı
Önceki...
HINCAL ULUÇ
Teşekkürler atv.. Yanıltmadığın için..
Yapımcımız Fatih...
EMRE AKÖZ
Yazar-kasa polemiği
Türk aydını kitap fetişistidir.
REFİK DURBAŞ
Ziraat Bankası'ndan emekliye kolaylık
Sayın Refik...
SAVAŞ AY
Üçüzlere şöhret mutluluk getirmedi
Geçen seneyi...
Haddini Bil-bao
Haddini Bil-bao
Beşiktaş, UEFA Ligi'ndeki ilk maçında İspanyol ekibi Athletic Bilbao...
10'ar bin $ prim !
10'ar bin $ prim !
Beşiktaş Başkanı Demirören takıma 'Moral olsun' diye Bodo maçının...
Yalçınkaya'ya ceza istemi
Adalet Bakanlığı, ismi önce Çakıcı-MİT-Yargı iddialarıyla ardından da...
AKP'de geri adım
CMUK'ta "kadınların muayenesinin kadın doktorlar tarafından...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.