| |
|
|
Şöhret üçüzlere mutluluk getirmedi
Geçen seneyi hatırlayın. Hani Ordu'nun bir dağ köyünde üçüz ninelerin haberini yapmıştım. Bir anda herkesin ilgisini çekmişler, ardından kameralar, muhabirler yığılmıştı oraya. Ama şöhret mutluluk getirmemiş üçüz ninelere. Nereden biliyorsun derseniz haberi emin kaynaktan, muhabirimiz Özlem Yurtçu'dan aldım. Genç gazeteci Yurtçu baba toprağına yaptığı kısa bir gezi sırasında üçüz hemşehrilerine de uğradı ve konuştu onlarla. Bakın hem haberi hatırlatalım hem de sonrasında neler olmuş, neler bitmiş görelim.
6 kardeşlerdi Ordu'nun Medrese ilçesine bağlı Yazlık köyünde oturan üçüzler 70'inden sonra yakaladıkları şöhreti doyasıya yaşayamıyorlar. 6 kardeşten üçü tek yumurta ikizi olan Sarı kardeşlerden Hacer evli, Emriye yıllar önce evlenmiş, ancak eşini genç yaşta yakalandığı ince hastalık sonucu kaybetmesi ile yeniden baba evine dönmüş. Hayriye ise babasından kalan az da olsa fındık ve mısır bahçelerini kimseye kaptırmamak için hiç evlenmemiş. Üçüzlerden birinin başı ağrısa üçünün birden başı ağrıyor. Aynı köyden evli olan Hacer ise zamanının büyük bir bölümünü kendi evinden çok üçüzleri ile birlikte baba topraklarında geçiriyor. Üçüzlerin diğer kardeşleri Gülüşan Güler (79), Ayşe Kurnaz (76) ve Behiye Sarı (67) ise yıllar önce evlenmelerine rağmen hâlâ baba ocaklarına sık sık gelerek birlikteliklerini devam ettiriyorlar.
Mutluluğu bulamadılar Yaklaşık 2 yıl önce tesadüfen televizyonlara ve gazetelere; 'Ordu'nun altın kızları' olarak çıkan ve o günden sonra sık sık medyada yer alan Hayriye, Emriye ve Hacer Sarı'ya şöhretleri mutluluk yerine acı getirdi. Mutluluğu sadece birbirlerine destek olarak yakalayan üçüzlere en büyük tepki ise köy halkından geliyor. Emriye Sarı gazetelere çıkmaya başladıktan sonra köy halkının kendilerine, "Bu yaştan sonra azdınız mı, televizyonlarda gazetelerde boy göstermeye utanmıyor musunuz?" dediğini söyledi. Hayriye Sarı ise, "Bizim sayemizde köyümüzü tanımayan kalma dı. Köy halkı bize teşekkür etmeliydi. Ancak yüzümüze bakmaz oldular. Biz bunları hak etmedik" dedi.
İnsanlık ölmüş Hiç kimsenin kendilerine yardım elini uzatmadığından yakınan Ordu'nun tonton üçüzleri sadece Perşembe Kaymakamı'nın kendilerine destek verdiğini bu desteğin de yaşam mücadelelerinde yeterli olmadığını söyledi. Üçüzler, "Kaymakam bize babalık yaptı. Bizim birçok sorunumuzu çözdü. Aylarca ilaçlarımızı adresimize gönderdi. Yiyecek yardımında bulundu. Ancak son aylarda bu yardımlar da kesildi. Artık kardeşlerimizden başka kapımızı açan da yok yardım elini uzatan da. İnsanlık ölmüş. Nerede eski Müslümanlık" diye konuştular.
Evimizin hali harap Tek odalı harap bir evde yaşayan üçüzlerden Emriye ve Hayriye Sarı evlerinin yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Eve gelen tüm yiyeceklerin rutubet yüzünden bir günde küllendiğini belirten Sarı kardeşler, evlerinin yeniden yapılamaması nedeniyle yardım için verilen eşyaları da kullanamadıklarını belirttiler. Beş ay önce bir televizyon programına konuk olarak katıldıklarını ve kendilerine derin dondurucu ile 2 milyar liralık ev eşyası alımında kullanılmak üzere hediye çeki verildiğini kaydeden Emriye ve Hayriye Sarı, "Elektrik çok yaktığı için derin dondurucuyu kullanmıyoruz. Eşyaları da evde çürüyeceği için evimize bile getirmedik" dediler.
Yiyecekler tarladan Altın kızlar sabah ezanıyla birlikte babalarından kalma tarlaya gidiyor. Emriye ve Hayriye Sarı dağın yamacında bulunan tarlalarında kendilerini yaz-kış idare eden sebze ve meyveleri yetiştiriyorlar. Emriye ve Hayriye Sarı, "Biz bu tarla sayesinde yaşıyoruz. Bu tarla olmazsa aç kalırız. Kendi tarlamızda yetiştirdiğimiz mısır, fasulye, kabak, pancar gibi yiyecekleri pişirip yiyoruz. Ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz. Şöhreti yakalayana kadar Yazlık köyünün dışına çıkmadık. Valimizden ve iş adamlarımızdan destek bekliyoruz. Bize sahip çıksınlar" dediler.
|