kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doc. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Pasif agresyon, direnç ve işyerleri
Okuyucu mektupları

Pasif agresyon, direnç ve işyerleri

Hani zaman zaman hepimizin evde, işte, yaşamımızın herhangi bir döneminde karşılaştığı bazı insanlar vardır. Kendilerinden istenenlere asla açık bir şekilde karşı gelmezler. Ama isteksizlikleri, öfkeleri ve saldırgan duyguları daha çok pasif direnişli davranışlarla ortaya çıkar. Bu pek çok kişide bir savunma mekanizması oluşturur. Ancak bazen bir davranış şekli olarak belirginleşir ki, o zaman kişilik özelliğinden bahsedilir. Bu pasif direnişler en çok aile ve iş ortamında belirgin hale gelir. İşyerlerinde üzerlerine vardıkça erteleme ve direnç artar. Değerlerinin bilinmediğini, yeterince taktir edilmediklerini ve anlaşılamadıklarını düşünürler. Özellikle kendilerinin vermesi gerektiği kararların üstleri tarafından verildiğini düşündüklerinde, bilinçsiz pasif dirençlerinde artış olur. Bu direnç üstleriyle olduğu kadar, beraber çalıştıkları insanlarla da sorunlar yaratır. "Bana bunu yapmamı ne cesaretle söylerler ve ben ne yapmak istersem onu yaparım", otomatik olarak oluşan düşüncelerdir. Örneğin patron biriyle çalışmalarını istediğinde ya da onun yaptığı bir şeyi değiştirmesini söylediğinde açıkça hayır demez. Ama bu otomatik düşünceler nedeniyle pasif direnç gösrerir. En sık rastlanan şeyler, işin unutulması, geciktirilmesi ya da beklenmedik yanlışlar yapılmasıdır. Bu konuda uyarıldıklarında dirençleri artar. Çalışması istenen kimseyi pasif davranışlarla yok sayar. Konuşmaz, onunla ilgili işlerde gecikmeler, değişimler ve unutmalar olur. Bu durum işyerinde çalıştığı insanlarla sorunlar yaratır. Genelde gözlenen duygusal tepki kızgınlık ve sinirliliktir. Her şeye sinirlenirler. Çevresindekiler niçin sinirlendiğini anlamakta zorluk çeker. Yapılan çalışmalar bu davranış şeklinin daha çok kadınlara özgü olduğunu, bir başka deyişle agresyonun kadınca ortaya konuş şekli olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni çocukluktan itibaren kadınların açık saldırganlık göstermelerinin aileler ve toplumsal kurallarca engellenmesi, daha çok erkeklere özgü bir davranış olarak ele alınması olabilir. Bu nedenle, özellikle işyerinde kadın olmanın yükselmeye ve yönetici olmaya engel olduğu yaygın kanısı nedeniyle de direkt karşı koymalar kadınlar tarafından çok uygulanmıyor olabilir. Özellikle yönetici olduklarında direnç ve pasif agresyon daha çok ortaya çıkmaktadır. Ama bu erkek yöneticilerin benzer yöntemleri kullanmadığı anlamına gelmez. İşyeri stresi, kaybetme ve başarısız olma korkusu bu davranışları körüklemektedir. Oysa bu başarısızlığı getiren bir süreçtir. Terapilerle bu tür davranışlar ve nedenleri çözümlenebilir. İşyerlerinde ruh sağlığı, özellikle de yöneticilerin ruh sağlığı ve davranışlarının nedenlerini çözümleyebilmeleri iş gücünü ve verimini etkiler. En çok iş kaybı bu tür sorunların çözülemediği iş yerlerinde görülmektedir. Aşırı gergin, sinirli ve stresli yönetici, ortamı da benzer hale getirmekte, "hasta, kırgın ve kızgın" çalışanlarla gerekli verim sağlanamamaktadır. Bireysel yardımların yanı sıra işyerinde çalışanlarla yapılacak gruplar, onların sorunlarını konuşmalarını sağlayacak, böylece tepkilerin direnç, unutma, erteleme şeklinde ortaya çıkışını engelleyecektir. Herkesin, özellikle de yöneticilerin neyi niçin yaptıklarını bilmeleri önemlidir. Hay Allah, şimdi ben durup dururken bu yazıyı niçin yazdım acaba? Neyse mutlaka bulunabilecek bir nedeni vardır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çocuklarda uyku bozuklukları   / 01-11-2004
 Gençlik intiharları   / 28-10-2004
 Gerçek hasta ve engelli olanlar kim?   / 25-10-2004
 Cinsel isteksizlik   / 23-10-2004
 Gençlik nereye koşuyor?   / 21-10-2004
 Artık büyüyorum (18-36 ay)   / 18-10-2004
 Ergenlikte cinsellik   / 16-10-2004
 Çocuklarda cinsel gelişim   / 11-10-2004
 Niçin evleniyoruz?   / 09-10-2004
 Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu'nun anısına   / 07-10-2004
HAKAN & UTKU
Remix haberler
* 'Sevgili Şansal', Erman...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Pasif agresyon, direnç ve işyerleri
Hani zaman zaman...
AYŞE TÜTER
Ramazan Sofrası
Kolay talaş böreği...
D vitamini ve iyot eksikliği çocuğun gelişimini yavaşlatıyor
D vitamini ve iyot eksikliği çocuğun gelişimini yavaşlatıyor
Çocuğun gelecekteki boyunun uzunluğu ve gelişiminin sağlıklı olması...
Sağlıksız beslenme gelişme geriliğinin en önemli nedeni
Sağlıksız beslenme gelişme geriliğinin en önemli nedeni
* Boy kısalığı, topluma ve anne-baba boyuna göre hesaplanan bazı...
Mankenlerin işini üstlendi
Mankenlerin işini üstlendi
Avon Kozmetik'in yeni ve en önemli serilerinden biri olan 'Avon...
Ayrı kalmaya dayanamıyor
Ayrı kalmaya dayanamıyor
Uzun zamandır mutlu bir beraberlik yaşayan Justin Timberlake ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.