Senden olmayan
Fenerbahçe Başkanı, Lyon seyahati öncesinde bazıları gazetecilere ve şahsıma, bazıları camiaya, bazıları ise başka adreslere yönelik zehir zemberek ifadeler kullandı. Başkan bu açıklamalarını "Okumuyorum-seyretmiyorum" dediği gazetelere ve televizyonlara yaptı. Fenerbahçe'nin kapılarını basına kapatan, kimseye röportaj izni vermeyen, konuşanı cezalandıran bir yönetimin başkanı olarak, ulusal basın ile sesini duyurmaya çalıştı. Sayın Başkan'ın sesini duyurmasına aracı olan medyanın bir çalışanı olarak ben de "O kim ki? Kendini ne sanıyor" ifadeleri ile nasibimi aldım. Fenerbahçe Başkanı şunu iyi bilmeli ki, ben yazılarımı, yorumlarımı okuyucuya yapıyorum. Yorumları üstüne alınması, kişisel olarak değerlendirmesi aslında iyi. Çünkü bazı tanıdıkları gibi biz yazılarımızda kendisini değil, sokaktaki insanları temsil ediyoruz. Aslında Fenerbahçe Başkanı, sezon başında Fenerbahçe muhabirleri ile birlikte yaptığı kahvaltıda sadece iki yazarı okuduğunu söylemiş, "Bunlardan biri de Gürcan Bilgiç'tir" demiştir. Fenerbahçe'nin geçen sezon sonundan beri ivmelenen takım içi rahatsızlıklarına müdahale etmeyen bir yöneticisi olarak Beşiktaş maçıyla birlikte zirveye çıkan kaosun baş aktörüdür. Nasıl ki başarıyı kendisine mal ediyoruz, başarısızlığın da faturasını üstlenmeyi bilmelidir. Şunu iyi anlamalıdır; kendisini Fenerbahçe Başkanı'dır. Başkan gibi davranmalı, yorumlarına da o ciddiyeti getirmelidir. İleriye dönük yatırımlar ve hesaplar içinde Fenerbahçe Başkanı'nın tek söylemi 100 milyon dolarlık bütçedir. Fenerbahçe'yi Sakaryaspor maçındaki gibi sevinçler arasında, doğum günü olduğu halde kutlamasız kalanların barındığı bir kulüp haline getiren ise sevgisizliktir. Eğer bugün Daum'un gitmesi, Alex'in neden alındığı konuşuluyor ve üstüne ciddi yorumlar getiriliyorsa, bu zemine izin veren yönetim bu ortamın baş sorumlusudur. Eğer öyle olmasaydı, Fenerbahçe Başkanı çıkıp da o toplantıyı düzenlemez, üstünde hissettiği suçluluk duygusundan başkalarına çatarak kurtulmaya çalışmazdı. Ben buradayım. Sonuna kadar da doğru bildiğimi söyleyeceğim. O "Kimsin?" dedikçe, ben "Senden olmayan" yanıtını vereceğim. Not: Bugün Lyon'a Sadettin Saran'ın tuttuğu özel uçakta gideceğim. Saran'ın davetlisi olmamıza rağmen, annesi Jerardine Saran adına yaptırılan okula gazetemiz tarafından yapılan bağışla ödenen bir bedel karşılığında o uçağa binecek, yine gazetemiz tarafından cebimize konulan harcırahla harcamalarımızı yapacağız. Olur ya bazıları bizi, kendi uçaklarına bindirdikleri bazıları gibi zannederler diye bunları yazdım.
|