Ustalarım dostluk mesajı verdi, tribünden ses gelmedi

Cumartesi 17:30... Bir saat sonra üç büyükle randevum var. Ali Kırca, Reha Muhtar ve Uğur Dündar. Aslında bunun adı randevu değil, emrivaki sızıntılık. Geçen perşembe 'atv Haber'de Reha Muhtar ve Uğur Dündar, Ali Kırca'nın konuğuydu. Futbol kardeşliği muhabbetleri yapılırken Beşiktaşlı Reha Muhtar; Fenerbahçeli Uğur Dündar ve Galatasaraylı Ali Kırca'yı cumartesi günü İnönü'deki maça davet etti. Beşiktaş- Fener maçına... Takdir edersiniz ki, yeni yetmeliğim tuttu, ille de hadiseye kaynamak istedim. Doğru Ali Kırca'ya koştum. Çömezin halinden usta anlarmış. "Altı buçukta şeref tribününün önünde ol" dedi. 18:15'de statta bittim. Reha Muhtar ve Ali Kırca demeç vermekteler... Reha Muhtar'a her kafadan bir ses çıkıyor; taraftar bilet ister, muhabirler, "Röportaj yapalım" der. Üstüne iki ana, bir ara (bu ben) konuğu ve takımının kazanması gereken derbisi var. Uğur Dündar pek dakik; tam altı buçukta geldi. Üçü de çok şık. Reha Muhtar; siyah beyaz kravatıyla şık ve sevimli, Uğur Dündar; lacivert takımıyla şık ve zarif, Ali Kırca; kırmızı kazağı ve deri montuyla şık ve romantik... (Bkz. fotoğraf) Dostluk, kardeşlik, barış mesajları sonrası stada alındık. Aaa şeref tribünü arkası bura mı? Allah Allah... Her maçında valisinden, belediye başkanından, iş adamlarına kadar Türkiye'nin en önemli şahıslarını ağırlayan Beşiktaş'ın şeref tribünün arkası böyle olamaz, olmamalı. Üç- dört deri koltuk, karlı gösteren eski bir televizyon, saçında pembe bant, altında jeanle servis yapan kızlar... Böyle içten ve samimi insanların bulunduğu bir kulübün, en önemli yerlerinden birine el atan yok mu abilerim? Neyse... Az sonra Fenerbahçe yönetimi ve Aziz Yıldırım geldi. Başta Reha Muhtar olmak üzere tüm Beşiktaşlılar son derece misafirperver, ilgili ve güleryüzlülerdi. Muhtar ev sahibi olunca, biz de Ali Kırca ve Uğur Dündar'la sohbet ettik. Uğur Dündar gençliğinde futbol oynarmış. Ali Kırca, Metin Oktay'a hayranmış. Hatta Deniz Harp Okulu'ndayken dolaplarının üstü Metin Oktay resimleri dolu olduğundan lakabı 'Metin'miş. Şimdi sadece Hagi'yi beğeniyor, çünkü futbolcuları duruşlarına, değer yargılarına, davranışlara bakarak değerlendiriyor. Günümüzde futbolcuların önceliğinin para olduğuna inanıyor. Uğur Dündar'ın favorisi ise Ümit Özat; "Ümit, Samandıra'ya sabah malzemecilerden önce gelir, akşam en son çıkar" dedi. Dündar sporcunun zeki, çevik ve fazla mesayi yapanını seviyor anlaşılan. Off of maça da az kaldı... Üçlüyü bir arada tutmak çok zor, devamlı röportajlar, gelenler gidenler... Ve Reha Muhtar konuklarını yanımdan alır, beni de kendi yerine annesinin yanına konuşlandırır... İşte asıl haber budur! Ferdane Muhtar... Yetmiş beş yaşında tam bir fanatik. Beşiktaş kaşkolu, beyaz bilekliği, siyah pantolonu, beyaz ceketi ve tezahüratlarıyla cümle aleme taş çıkartıyor. Ferdane Hanım'ı kandırabilene aşk olsun. Çekmişim siyah beyaz kamuflajları, sözüm ona Fenerliliğimi çaktırmıyorum. Dönüp bana "Fenerli misin yoksa" demez mi? Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi kızım Ayşe? Az sonra ruhuma el Fatiha derken, Ferdane Hanım nur olsun beni ele vermiyor. İlk yarı berabere... Uğur Dündar takımından ümitli "Fener sürpriz yapabilir" dese de Ali Kırca "Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin" sloganları atıyor. Reha Muhtar kayıplarda... Bense tam saf salak, tutmuş şeref arkasında bayanlar tuvaleti arıyorum. Buraya dişi sinek bile girmezmiş meğer. İkinci yarı... Ferdane Hanım 'Of of' tezahüratına eşlik etmekte... Beşiktaş önce Carew, sonra Mustafa Doğan'la canımıza okurken, ıstıraplardayım. Besle Mustafa'yı oysun gözünü pess yanii. Dk: 70... Hooijdonk penaltıdan namusu kurtarırken bu arada tribünlerde kavgalar, polis dövmeler, küfürler... Haydaa, buyurun buradan yakın! Hadi karşı takımı geçtik, insan kendi taraftarıyla kavga eder mi yahu? Saha içi başka, tribünler başka alem. Kavga çıkartanın takımı Avrupa yüzü göremesin inşallah! Tadımız kaçtı, yuh olsun yani! Üç büyük gazeteci abimiz, elalemin sülalesine sövmeme, dövüşmeme, ölmeye ölmeye ölmeye gelmeme mesajı verme işini ele almışken, herkes bu topa girmeli... Maç izlemek kabak tadı vermemeli...