|
|
|
Gelecek yıl 3 milyar dolar yabancı sermaye girecek
İtalyan bankacılık devi Unicredito'nun raporuna göre Türkiye, müzekere tarihi almasıyla birlikte gelecek yıl yaklaşık 3 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermayeyi çekecek.
Dünyanın önde gelen İtalyan bankacılık grubu Unicredito, Avrupa Birliği (AB) Konseyi'nin, Türkiye ile müzakerelerin Temmuz 2005'te başlatılması kararı verebileceğini öne sürdü. Koç Finansal Hizmetler'in Türkiye'deki ortağı Unicredit Grup tarafından hazırlanan raporda, 17 Aralık öncesinde AB içinde bir uzlaşmanın sağlanacağı, Türkiye'nin İlerleme Raporu'nda da belirtildiği gibi yapısal alanlarda önemli gelişme sağlaması nedeniyle, Konsey'den net ve koşulsuz bir müzakere tarihinin çıkabileceği kaydedildi. Müzakere sürecinde, Türkiye'nin uygulamalardaki kararlılığının çok önemli olduğu belirtilirken, 2013 yılına kadar olan bütçede Türkiye'nin öngörülmemesi nedeniyle, Türkiye'nin en erken 2014 yılında AB'ye tam üye olabileceği de vurgulandı. Raporda, AB'nin ençok kaygılandığı emeğin serbest dolaşımı konusunda ise AB içinde serbest dolaşacak olan Türkiye'nin genç nüfusunun, Avrupa'nın yaşlı nüfusunun oluşturduğu dezavantajı ortadan kaldırabileceği de ifade edildi. Raporda, Türkiye'nin, 2004 yılında şimdiye kadar 1 milyar dolara yakın bir özelleştirme gerçekleştirebildiği, özelleştirmede hedeflenen başarının sağlanamadığı kaydedildi. 2005 yılının, özelleştirme açısından önem taşıyacağının altının çizildiği raporda, Petkim, THY, Aselsan, Türk Telekom, Türkşeker, İMKB, İAB (İstanbul Altın Borsası), Tekel, Erdemir gibi büyük özelleştirmelerin 2005 yılı içinde yapılmasının beklendiği vurgulandı.
CARİ AÇIK FİNANSE EDİLİR Yabancı müşterilerin, Türkiye'deki büyük özelleştirmelerle ciddi olarak ilgilendiğinin vurgulandığı raporda, 2005 yılında, özelleştirmeler nedeniyle, Türkiye'ye yaklaşık 3 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girebileceği ifade edildi. Raporda, 2005 yılı bütçesinde bir çok önemli özelliklerin olduğu belirtilirken, bu özellikler, "bütçe açığının, Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranının yüzde 6.1'e indirilmesi, vergi gelirlerinde önemli artışın öngörülmesi ve nominal faiz oranlarında ciddi azalma sağlayıcı tedbirlerin bulunması'' olarak sıralandı. Cari işlemler açığının yükseldiği, ancak, turizm gelirlerinde artışın olduğu, Türkiye'nin dış finansman imkanlarının yeterli olduğunun vurgulandığı raporda, yılsonunda 13.5 milyar dolara ulaşmasının beklendiği cari işlemler açığının, finanse edilebilir bir açık olduğu ifade edildi. Raporda, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile görüşmelerin olumlu bir şekilde sonuçlandırılması beklenirken, 17 Aralık'taki müzakere tarihinin, piyasalar açısından çok büyük önem taşıdığı kaydedildi.
|