Konser mevsiminde yeni eserler
Ekim ayı ile birlikte, serin akşamlar başladı. Konser mevsimi açıldı. Birçok güzel konser bizleri bekliyor. Bu hafta, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'yla, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin programlarından sözetmek istiyorum. Her iki kuruluş da Atatürk Kültür Merkezi'ni kullanıyor. Akustik problemler nedeniyle de tam performanslarını izleyiciye yansıtamıyorlar belki ama iddialı programlarla sezona umutla başlıyorlar. İDSO, sezonu dün akşam açtı. Bugün tekrar konseri var. Parlak bir açılış. Johannes Brahms'ın 1'inci Piyano Konçertosu'nun solisti Toros Can. Ligeti etüdleriyle, Avrupa'da da tanınan genç piyanistimiz açılış konserini verdi. Brahms, onca birikimine rağmen, konçertoyu ancak 40'lı yaşlarında yazdı. Alexander Schwink yönetimindeki orkestra, Antonin Dvorak'ın zarif ve soylu 8'inci senfonisiyle ilk konseri tamamladı. Gelecek hafta konuk şef Petr Vransky yönetiminde İDSO, Dvorak'ın 100'üncü yıl anısına, dev yapıtı Stabat Mater'i yorumlayacak. Konsere, dört solistin yanısıra Gökşen Koray yönetiminde İstanbul Avrupa Korosu da katılacak. Ülkemizde nadir seslendirilen "Stabat Mater" kaçırılmamalı. 30 Ekim'de ilginç bir proje var. Cemal Reşit Rey'in 1928'de yazdığı senfonik şiiri "Bebek Efsanesi"nin Türkiye'deki ilk seslendirmesi yapılacak. Orkestrayı Naci Özgüç yönetecek. TRT Gençlik Korosu ve İDSO Çocuk Korosu, Kültür Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter bölümüyle, KKK 52'inci Zırhlı Tümen Bandosu da konsere katılacak. Rey'in üç eseriyle, çeşitli marşlar da programda yer alacak. Konser mekanı önümüzdeki günlerde belli olacak. 12-13 Kasım'da "Atatürk'ü Anma Konseri" var. Alexander Schwink yönetimindeki orkestra, Gustav Mahler'in dev yapıtı Re Major 9'uncu Senfoni'yi seslendirecek. Mahler, bir orkestrasyon ustası olarak bilinir, dev bir kadroyla yorumlanır ve icrası gerçekten zor bir yapıttır. Türkiye'de ilk kez seslendirilecek eser, orkestra için de bir mihenk taşı görünümünde.
CARMEN'İ KAÇIRMAYIN Çoktandır dinlemediğim sevgili piyanistimiz Verda Erman, 26-27 Kasım günlerinde vereceği konserde klasik müzik severlere Camille Saint-Saens'in o sevimli 2'inci Piyano Konçertosu'nu çalacak. Nezih Seçkin'in yöneteceği orkestranın ikinci solisti, Bottesini'nin "Kontrabas ve Yaylılar için Konçertosu" nu yorumlayacak Fora Baltacıgil. Bottesiniyi de, kontrabası da çok severim. Bu konseri de bir yere not edin. 10-11 Aralık'taki konserde de yine Türkiye'de ilk kez seslendirilecek bir eser yer alıyor. Albert Franz Doppler'in "İki Flüt Konçertosu". Solistler, Rafaelle Trevisani ve Bülent Evcil. Edward Elgar'ın sevimli Viyolonsel Konçertosu'nun solisti ise, Daniel Müller-Schott. Şef, Alexander Schwink. Bir hafta sonra İsmet İnönü'yü Anma Konseri'nde dört solist ve İstanbul Devlet Operası Korosu'nun da katılımıyla Guiseppe Verdi'nin muhteşem eseri "Requiem" seslendirilecek. Şef, Antonio Pirelli.
*** İstanbul Devlet Opera ve Balesi de sezona, geçen yıldan kalma bazı eserlerin yanısıra, yeni projelerle giriyor. Geçen sezonun sonunda ilk gösterimi yapılan Donizetti'nin "Aşk İksiri"nin galası 14 Ekim'de. 16 Ekim'de Puccini'nin üç perdelik başyapıtı "Madam Butterfly", 21 Ekim'de de Cole Porter'in ünlü "Kiss Me Kate"i sahnelenecek. Bizet'nin dört perdelik operası "Carmen"in prömiyeri 4 Kasım'da. Nedendir bilinmez, "Carmen" ilk seslendirilişinde umulmadık bir tepki almış. Her sahnesi birbirinden coşkulu müziklerle bezeli ve bugün opera dünyasının başyapıtları arasında yer alan opera, bestecisi Bizet'in ölümünden sonra sevilmiş ve opera dünyasının değişmez eserleri arasına katılmıştı. Çingeneler dünyasında geçen bu yıldızlı operanın galası da 6 Kasım Cumartesi akşamı. İstanbul'lular operayı çok seviyor. Temsillerin biletleri bazen haftalar öncesinden tükeniyor. Yurtdışından gelen müzikseverler bu etkinlikleri, önceden bilet alamadıkları için izleyemiyorlar. Avrupa'nın birçok kentindeki uygulamayı hatırlatalım. Konser ve temsillerin biletlerinin yüzde 5'i, gösterilerden bir saat öncesine kadar satılmıyor ve kapıda biriken müzikseverler, son dakika biletleriyle gösterileri izliyor.
|