| |
'Oha filan olmak'
Bu argo deyim Türkçe'ye uygun.
Türkçe'nin doğru konuşulup yazılmasını arzu edenler, 'oha filan oldum' kalıbını, dilimizin yozlaşmasına, bozulmasına, yanlış bir biçimde kullanılmasına örnek veriyorlar. Katılmıyorum! Sebebini anlatayım.
*** Bildiğiniz gibi gençler; mahallede, okulda, kahvede kendilerine özgü anlatım biçimleri geliştirirler. Yeni deyimler, yeni kalıplar yaratırlar. Buna kısaca 'gençlik argosu' diyoruz. Gençlik argosu, üretildiği kesime has özellikler taşır. Yani liselinin argosuyla, okeycinin argosu birbirine benzemez. Son yıllara dek genel olarak argo, özel olarak da gençlik argosu, nispeten küçük bir kesime hitap ediyordu. Zaten argonun amacı da budur: Belli, sınırlı, dar bir kesim (yani 'bizden olanlar') anlasın; diğerleri konuşulanları anlamasın. Ancak TV ve internet gibi kitle iletişim araçlarının devreye girmesiyle bu işleyiş değişti. Sonuç: Diyelim ki 7 bin kişinin anladığı deyişler, 70 milyona maloldu. 'Oha filan oldum' da işte böyle dikkatimizi çekti. ATV'de oynayan ve çok sevilen 'Avrupa Yakası' dizisindeki Selin (Evrim Akın) karakteri bu argo deyimi sık sık kullanınca... İstanbul'daki bir grup gence has olan bu deyim kısa sürede gündemimize yerleşti.
*** Gelin biraz da deyimi inceleyelim... Önce lafa 'oha' gibi ağır, keskin, yakışıksız, hatta ayıp, bir deyişle başlanıyor. Hemen ardından bu sertlik, 'filan oldum' denerek yumuşatılıyor. Burada şöyle bir taktik var: Kendisini sinir eden, kızdıran, üzen bir kişiye 'Oha!' demiyor da... (Çünkü böyle bir tepki, karşı tarafın daha da saldırganlaşmasına sebep olabilir; iş kavgaya dek gidebilir.) O davranışın kendisinde yarattığı ruh halini anlatıyor: "Oha diyecek kadar hiddet duydum." (Dikkat: Çok şaşırdığını anlatmak için de kullanılıyor.) Deyimin melodik yapısı da hiç fena değil. Bence gayet ahenkli. Önce sertlik: 'Oha'. Ardından hafifleme: 'Filan'. Ve tekrar sertleşen bir kesinleme: 'Oldum'. Gelelim sosyal çağrışımlarına... Bu sözü kimler kullanılır? Bence 'Avrupa Yakası'ndaki tipleme gayet uygun. Gözümüzün önüne; eğitimi ve genel kültürü 'zayıf', biraz 'hafif', şakada şukada çiklet çiğneyen, pop müziğin alelade örneklerini dinleyen, ülkenin önemli meseleleriyle hiç ilgilenmeyen 16-17 yaşlarında, kentli bir genç kız geliyor.
*** Geçen akşam NTV'deki 'Karşı Karşıya' programında... Medyanın topluma etkisi üzerine konuşurken... Laf arasında 'Oha filan oldum' deyiminin Türkçe'ye gayet uygun bir anlatım biçimi olduğunu söylediğimde... Tartışmayı yöneten Oğuz Haksever, bir an için kontrolünü yitirip cin çarpmışa döndü! Evet! Bu argo deyim Türkçe'ye uygun. Ancaaak... Tabii ki her ağza yakışmaz! Deyimin Türkçe'nin ruhuna uygunluğu ve TV sayesinde kitleler tarafından öğrenilmesi başka... Mesela bir başyazar tarafından kullanılması başka... Dizideki Selin tiplemesini güçlendirip şirinleştiren bu deyim, bir başyazarı elbette hafifleştirir hatta gülünç duruma sokar. Maruzatım bundan ibaret.
|