kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Tarama sonrası tarih...

AB'nin 17 Aralık zirvesi yaklaştıkça Avrupa'dan gelen her haber ve yorum Ankara'da kaşların çatılmasına neden oluyor.
Bu, yakın geçmişte müzakereye başladıkları herhangi bir ülkeye getirilmeyen kıstasların, Türkiye için uygulanmaya çalışılmasından kaynaklanıyor.
Türkiye ile müzakerelerin gelecek yıl başlamasının yokuşa sürülmesine ilişkin son formül; topun yeniden AB Komisyonu'na atılması yönünde...
Üzerinde tartışılan bu formüle göre sistem şöyle çalışacak:
- 17 Aralık'ta AB Konseyi Türkiye ile müzakerelere başlanması kararı alacak, ancak tarih vermeyecek.
- Bunun yerine, Türkiye'nin yaptığı reformların uygulanmasına yönelik, genelde 4- 6 ay arasında değişen tarama süreci sonrasında Komisyon'un müzakere tarihi ile ilgili bir tarih önerisinde bulunması istenecek.
Oysa, AB'ye tam üyeliğine karar verilen ülkeler için böyle bir formül geliştirilmemişti.
Konsey'in, müzakerelere başlanması için verdiği tarihte dahi, birçok ülkede tarama süreci de devam etmekteydi.
Bir süredir Almanya'da bulunan ve önceki gün Türkiye'ye dönen ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas'a da temasları sırasında üzerinde çalışılan bu formül aktarılmış.
Nas, dünkü sohbetimizde söze şöyle başladı:
"Türkiye ile müzakerelerin başlaması sorumluluğunu kimse üzerine almak istemiyor, topu üzerine atacak yerler aranıyor..."
ANAP Genel Başkanı, Almanya, Fransa ve Avusturya'da hükümet ortağı olan partilerin milletvekilleri ve yetkilileriyle yaptığı görüşmede formül üzerinde ciddi anlamda durulduğunu söyledi.

Teknokrat lobisi

Nas'a göre, özellikle Fransa, müzakerelerin başlamasına prensipte olumlu yaklaşırken, tarih konusunda iç politik durumu dolayısıyla çekingen yaklaşımını sürdürüyor.
Dolayısıyla, müzakere tarihini kendisi ver
mek yerine, bu konudaki sorumluluğu da teknokratların üzerine atarak kurtulmanın yolunu arıyor.
Bu durumda, her ne kadar AB zirvesinden Türkiye ile müzakerelerin başlaması kararı çıkmış olsa bile, bunun hangi tarihte başlayacağı tam anlamıyla meçhul bir hal alacak.
Tarama süreci diğer ülkelerde olduğu gibi 4 ile 6 ay içinde tamamlanmış olsa dahi, Komisyon'un tarih belirlemesi ve bunun tekrar AB Konseyi'nde onaylanması ancak gelecek yılın aralık ayındaki Zirve'de söz konusu olacak.
Bu da Fransa'nın da öteden beri dile getirdiği, "Türkiye ile müzakereler 2006'da başlasın" önerisinin hayata geçirilmesi için zemin yaratacak.
Daha da ilerisi, son beş yıldır olduğu gibi Türkiye yeniden AB teknokrat lobisi ile uğraşmak zorunda kalacak.

Baykal'ın kaygısı

CHP lideri Deniz Baykal da AB ile müzakere süreci konusunda benzer kaygıları taşıyor.
Baykal, dün Avrupa Birliği 31 başlık altında müzakereleri yürütürken, Türkiye için sayının daha da artabileceğine işaret etti.
Önemli olanın "müzakere tarihinin bir an önce alınıp yola koyulmak" olduğunu, bu konuda kendilerinin de yoğun çaba içinde olduklarını belirterek şunları söyledi:
"Sosyalist Enternasyonal, 14 Kasım'da Güney Afrika'da Johannesburg kentinde toplanacak. AB'deki sosyalist liderlerin hepsi oraya gelecek. Biz de orada gereken girişimleri yapacağız."

Kabul edilemez

Müzakerelerin başlaması için tarihin Komisyon tarafından tayin edilmesine ilişkin bir formüle Ankara'nın tepkisi ise sert...
AB Genel Sekreteri Murat Sungar, ortaya atılan formüle tepkisini şöyle dile getirdi:
"Bu yeni bir şart ortaya konuyor demektir ki, böyle bir formül kabul edilemez. O zaman Komisyon, kriterlerde olmayan birçok şartı daha beraberinde getirirse ne olacak? Kesinlikle kabul edemeyiz..."
Öyle gözüküyor ki, Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in önceki gün İstanbul'da Yeşiller'in Genel Kurulu'ndaki konuşmasında da vurguladığı gibi Türkiye'nin AB ile müzakere süreci ve tam üyeliği ile ilgili çok tartışma yaşanacak.
Ancak, 10 yıl sonrasında müzakereler tamamlandığında bugün yapılan tartışmaların ne kadar komik kalacağı da görülecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bakan, Erol Taş rolünde olunca...   / 20-10-2004
 Kuzey Irak haracı   / 19-10-2004
 Annan'ın elinden, TBMM'ye ödül   / 17-10-2004
 Kretschmer'in şaşırdığı nokta   / 15-10-2004
 Barzani'nin verdiği güvenceler   / 13-10-2004
 Memur zammının kaynağı...   / 12-10-2004
 AKP Grubu'ndan çıkan mesaj   / 10-10-2004
 "Ayıkla pirincin taşını..."   / 08-10-2004
 "Çağdaşlık sözünde durmaktır..."   / 06-10-2004
 Buruk, kaygılı memnuniyet   / 05-10-2004
MAHMUT ÖVÜR
Cevap bekleyen sorular
Dün SABAH'ın manşetinde yeralan,...
MUHARREM SARIKAYA
Tarama sonrası tarih...
AB'nin 17 Aralık zirvesi...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
AB ile mutlu son mu?
17 Aralık'ı "Müzakere Bayramı"...
YAVUZ DONAT
İşte "en bilimsel" hesap
TBMM İnsan Hakları Komisyonu...
Geç gelen mutluluğu kamyon trafiği bitirdi
Artan kamyon trafiği nedeniyle kazaların arttığı Kurtköy yolunun son...
Kendilerini feda ettiler
Evlerine silahlı baskın yapan damatlarının açtığı ateşe kendilerini...
Peker emretti: Hakim İnce'yi tatile gönderin
Peker emretti: Hakim İnce'yi tatile gönderin
Sedat Peker'in Balkan Kardeşler Davası'na bakan Hakim Nusret İnce'ye...
5 yıl sonra gelen ceza
5 yıl sonra gelen ceza
Marmara depreminde 195 kişinin hayatını kaybettiği 11 binanın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.