|
|
|
|
|
|
'Tren çoktan kalktı'
Almanya'da muhalefet, Türkiye karşıtı imza kampanyası başlatmak istiyor. İktidar ortakları ise "Tren çoktan kalktı. Bunun sancısı var" diyor.
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye müzakere tarihi verip vermeyeceği 17 Aralık'taki Brüksel zirvesinde netlik kazanacak. Zirve tarihi yaklaştıkça, AB içindeki saflar da kendini gösteriyor. Türkiye'nin üyeliğine karşıtlığını resmen dile getiren 4 ülke Fransa, Almanya, Avusturya ve Kıbrıs Rum kesimi. Fransa meclisinde geçtiğimiz hafta tartışma yapılınca gündem biraz "duruldu". Ancak diğer 3 ülkede Türkiye'nin konuşulmadığı tek gün geçmiyor. Almanya ve Avusturya'da muhalefet "imtiyazlı ortaklık" için bastırıyor. Rum kesimi lideri Papadopulos ise sık sık "veto" tehdidini ağzına alıyor. AP'dekiAlman vekillerle görüştük. İşte 3 farklı siyasi kesimi temsil eden bu vekillerin Türkiye'nin üyeliğine partilerinin bakış açısı ve SABAH'a özel açıklamaları:
Elmar Brok (ana muhalefet Hıristiyan Demokrat): Türkiye tartışmaları, bir işbirliğinin doğası. Türkiye'nin AB üyeliğine, AB'nin de Türkiye'nin tam üyeliğine hazır olup olmadığını tartışması gerekir. Büyük genişleme dalgası ve ortak anayasa tartışmalarıyla AB gücünü tüketti. Dolayısıyla şu anda gündemde olan, AB'nin kendi içinde yine istikrara kavuşması. AB içinde hayati sorunlar varken, AB Türkiye'nin üyeliğinehazır mı?
Vural Öger (iktidardaki Sosyal Demokratlar): Almanya'daki Türkiye tartışmalarında ülke ikiye ayrılmış durumda. Önceden Hıristiyan Demokratlar, Türkiye'nin AB kriterlerini hiçbir zaman yerine getiremeyeceğini düşündükleri için bu konuyla pek ilgilenmiyordu. Onların içinde de bölünme var. Liderleri Angela Merkel, Türkiye'yi iyi tanımıyor. Ama bu tavrıyla Avrupa'da Fransa dışında izole edilmiş durumda. Almanya dışında diğer muhafazakar ve Hıristiyan demokratlar içinde Türkiye'yi destekleyen çok isim var. Bugün Merkel hükümetin başında olsa Almanya'nın politikası değişmezdi. Bir partinin başagelmesiyle müzakereler zedelenmez. Trenin kalkmış olmasının sancısını yaşıyorlar.
Cem Özdemir (koalisyon ortağı Yeşiller): Hıristiyan Demokratlar'da liderlik yarışı var. Oy kaybına uğruyorlar. Türkiye'yi biraz kullanıyorlar ne yazık ki. Başbakan Schröder'in gitmesi durumunda bile AB-Türkiye ilişkileri zedelenmez. Türkiye'ye sözü veren biz değildik. Bize göre bu bir parti ya da hükümet politikası değil devlet politikası olmalı. Başlayan bir prosedür var. Bu prosedürü kimse engelleyemez. Türkiye ile müzakereleri ancak bir taraf durdurabilir o da Türkiye'nin kendisi.
FİKRET AYDEMİR BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|