|
|
|
|
|
|
Köpeğiniz asabi mi?
Türkiye'nin ilk köpek psikoloğu Prof. Dr. Tamer Dodurka bir ilke imza attı. Dodurka "Köpek Psikolojisi" isimli kitabında depresyona giren köpeklerin davranışlarını, hangi seslerin onları rahatsız ettiğini ve strese karşı neler yapılması gerektiğini anlatıyor.
*** Köpeklerin de psikolojisi var
Türkiye'nin ilk köpek psikoloğu Prof. Dr. Tamer Dodurka bir ilke daha imza atıp "Köpek Psikolojisi"ni yazdı. Kitapta köpeğinizle mutlu bir beraberliğin sırlarını bulabilirsiniz.
Bitkilerin bile psikolojisinin varlığı tartışılırken, siz hala, 'köpeğin psikolojisi olur mu?' diyorsanız, yanılıyorsunuz. Kitabı okuduğunuzda 'en yakın dostumuz' diye tanımladığımız köpekleri aslında ne kadar az tanıdığımızı fark edecek ve köpek dünyasının zenginliği karşısında hayrete düşeceksiniz" diyor Prof. Dr. Tamer Dodurka. Dünyada hayvan davranışlarında psikolojinin kullanılmasının 1970'lere dayandığını belirten Dodurka, Türkiye'de ise ilk defa 1998'de bir çalışma sonucunda bu konuya el atıldığını söylüyor. "Peki ama havyanların psikolojisi insanlarınki kadar karmaşık mı ki böyle bir bilim dalı ortaya çıkmış?" diye sorduğumuz Dodurka, "Tabii ki insanlar kadar karmaşık değil ama çok da basit değil" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: "Kesinlikle bir bilim dalı, hatta bir fakültesi açılabilir. O kadar geniş bir konu hayvan psikolojisi. Çünkü canlıları etkileyen çevresel faktörler o kadar çok ki." Yani hayvanların tamamen içgüdüleriyle hareket ettiklerini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Onların da duygu ve düşünceleri olduğunu anlatıyor Prof. Dr. Tamer Dodurka: "Bir canlının gelişmesiyle orantılı olarak gittikçe içgüdüleri azalıp duygular ön plana çıkmaya başlar. İnsana en yakın canlılardan biri köpektir. Doğum sonrası birtakım reflekslerle hayatını devam ettirmeye başlar. Fakat daha sonra öğrendikleri davranışlarını belirler. Öğrendiklerini çevresinden öğreniyor. En yakınındaki ailenin davranış yapısı, köpek davranışını belirleyen en önemli etken oluyor." Bu durumda ruh sağlığı yerinde bir köpeğimiz olmasını istiyorsak aslında görev bize düşüyor. Ancak Türkiye'de hayvan besleyenlerin sayısı giderek artmasa da bilinçli olanların çok az olduğu görüşünde Dodurka: "Hepimiz hayvanların fiziksel yapısı ve hastalıklarıyla ilgili bilgi sahibiyiz, ama maalesef hayvan psikolojisi konusunda halkımız çok yetersiz. Onun problemlerini fark edemiyorlar, fark etseler bile çözümü olabileceğini düşünmüyorlar. Böylece hayvan sahibi ile köpeğin veya kedinin ilişkisi bozuluyor. Neticede hayvan ya kapının önüne koyuluyor ya da ötenazi yapılıyor. Bu duruma düşmemek için hayvanların yaşamlarının ilk dönemleri çok bilinçli şekilde geçirilmeli. Hayvan sahibi ne yapması gerektiğini veteriner hekimden, eğitimciden veya kitaplardan öğrenmeli ve bu dönemi iyi değerlendirmeli. Vakaların çok önemli bir bölümü hayvan sahiplerinin hatalı tutumlarından kaynaklanıyor. Aslında hayvan sahiplerinin gitmesi lazım psikoloğa." Hayvanlardaki psikolojik sorunların başında en sık duyduğumuz depresyon şüphesiz. Peki acaba "köpeklerde şizofreni gibi akıl hastalıkları da görülür mü?" Dodurka hayvanlarda şizofreninin tartışmalı olduğunu belirtiyor: "Birtakım davranışlar psikopatik kişilik bozukluklarıyla tam uyuşuyor. Onun dışında davranışlarda takıntı hayvanlarda çok yoğun şekilde görülüyor. Stres ve stres sonucu tabii ki depresyon hayvanlarda var. Hatta deneysel olarak hayvanlar depresyona sokulabiliyorlar. Sonra fobiler köpeklerde çok yaygındır. Gök gürültüsünden veya beyaz elbiseli birinden korkmak gibi. Yaşadığı deneyimlerle ilgili bunlar. Mesela bir köpek veteriner hekimden korkuyor beyaz önlük giydiği için, Sonra bütün beyaz elbiselilerden korkuyor."
TERAPİ YAPILIYOR Depresyona girmiş bir köpekte, çevreye karşı ilgisizlik, kuytu yerlerde yatma isteği, yüzünde mutsuzluk ifadesi, iştah kayıpları, uyku bozuklukları gibi belirtiler görüldüğünü söyleyen Dodurka, tedavinin ise ilaç ve terapi olmak üzere iki şekilde uygulandığını belirtiyor: "Köpekler için üretilen tek bir anti-depresan var. Diğer antidepresanlar aynı mekanizmayla köpeklerde de kullanılıyor. Birkaçı dışında hepsi kullanılır. Aynı etkiyi yapıyor, aynı sürede kullanılıyor. Çünkü mekanizma aynı. Depresyon mekanizması insanda da seratoninle çok alakalıdır. Köpekte de öyle. Depresif hayvanlarda seratonin maddesinde azalma görüyoruz. Bu nedenle seratonin miktarını artırıcı ilaçlar kullanıyoruz." İlaç tedavisi gerektirmeyen vakaların terapiyle iyileştirilebildiğini söyleyen Prof. Dr. Dodurka: "Bazı vakalarda beyinde bir problem olmadığı için ilaç kullanımı yerine psikolojik tedavi uyguluyoruz. İlk önce hayvan sahibine yönelik 40 soruluk bir test uyguluyoruz. Bu test olayın muhtemel nedenlerini ortaya çıkarmaya yarıyor. Nedenler ortaya çıktıktan sonra tedaviye karar veriyoruz. Buna terapi diyebiliriz. Davranış bozukluğunun nedenini ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Evdeki bir jeneratör gürültüsü dahi hayvanı strese sokabilir. Bu sesi yok ettiğinizde hayvan düzeliyor" diyor.
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|