Hücum futbolu!
Bizi şaşırtan şuydu. Hücum futbolunu felsefe edinen Ersun Yanal tüm riskleri alarak Kazakistan maçının başarılı 11'inde 3 önemli oyuncu değişikliği yapmıştı. Dahası var. Sistem üzerinde de oynanmış; Gökdeniz Karadeniz sola çekilip Emre ile birlikte hücum organizasyonunun sorumluluğu kendisine verilmişti. Ama sorun şuradaydı: İbrahim-Okan ikilisi düşüyor, düşürülüyor ve takımın temposunu bozuyorlardı. Özellikle İbrahim'in Gronkjaer ile girdiği gereksiz diyalog İtalyan hakem Santis'i de etkiledi. Hakem haksız bir penaltı verdi. Üzülmez pozisyon hatası yaptı, profesyonel numarayı yuttu. Buruk'a vuran Gronkjaer'i doğru bir yorumla oyundan atan Santis, gözünün önünde Tolga'ya dirsek atan Jorgensen'e kırmızı çıkaramadı. İşte bu noktada bizi şaşırtan ikinci olay şuydu. Dakika 30 rakip 10 kişi. Danimarka 11 kişiyken her türlü risk alıp hücum futboluna sarılan Ersun Yanal, ikinci hamleyi yapmak için 15 dakika bekledi. Bu kaybedilmiş çok değerli bir 15 dakikaydı. Sonrasında, aynen Kazak maçında olduğu gibi Ersun Yanal ikinci yarıda oyuna damgasını vurdu... 1- İkinci yarının başında savunmadan bir adam eksiltip, Tuncay'ı oyuna aldı. Üçlü savunmaya dönmek ve çift santrforla gol aramak futbola kalite getirdi. Dahası Fatih'in de ceza alanında etkinliği arttı. 2- Defanstan Servet'i çıkardı. Necati'yi oyuna sokarak 3 santrforla oynamaya başladık. Ümit Özat'ın harika asistini Nihat'ın kafayla gol yapması muhteşemdi. Tuncay ve Gökdeniz'in altı pastan topu kaleciye bırakmaları olumsuz baskıların sonucu. Yani "Hakan Şükür nerede?" diyenler, golcüleri inanılmaz negatif etkilemişti. Ayrıca Hakan da aranmadı. Bu maçtan çıkan üç mesaj şu;. 1- Rüştü'nün muhteşem kurtarışı vardı ki maç 2-0 olabilirdi. 2- Parmakkıran Nihat'ın inanılmaz kötü penaltı kaçırması vardı ki, maç 1-1 olsaydı her şey değişirdi. 3- Danimarka'ya verilen gol pozisyonu sadece bir. Girilen gol pozisyonu ise o kadar çok ki. Türkiye futbol oynadı, Danimarka sertlikle bunu yok etmek istedi. Sözün özü şu: Ersun Yanal ve talebelerini içtenlikle tebrik ediyorum. Hiç kimseyi kahraman yapamıyorum, herkesi kahraman ilan ediyorum. Çünkü Türkiye takım ruhu ile oynadı. Bir kez daha tebrikler.
|