|
|
|
|
Avrupa'da Kürt övgüsü
DEVRİM GİBİ REFORMLAR YAPILDI Saharov Ödülü'nü almak için Brüksel'de bulunan eski DEP milletvekili Leyla Zana Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'deki uygulamaları övdü: "Bir kısmı devrim niteliğinde reformlar gerçekleşti. Artık sistematik işkence yok."
Zana, Avrupa'da Türkiye'yi savundu
AP Dışilişkiler Komisyonu'nda konuşan Zana, Türkiye'de sistematik işkence olmadığını, devrim niteliğinde değişiklikler yapıldığını, tabuların yıkıldığını söyledi.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1995'te verdiği Shakarov Düşünce Özgürlüğü Ödülü'nü almak üzere Brüksel'e gelen kapatılan DEP eski milletvekilli Leyla Zana, ilk yurtdışı gezisi olan AB'nin başkenti Brüksel'de Türkiye'yi savundu. Zana konuşmasında, "Türkiye devrim niteliğinde reformlar gerçekleştirdi. Türkiye'de sistematik işkence yoktur. Kürtler azınlık değil çoğunluğun bir öğesidir. Anayasa topluma dar gelen ve yamalı bir elbiseye benziyor. Dağda 5 bin silahlı genç var. Bunlar bir şekilde silahsızlandırılmalı ve yeniden topluma kazandırılmalı" dedi Zana'nın ilk resmi görüşmeyi yaptığı AP Başkanı Josef Borelle Fontelles, AP'nin Zana ve arkadaşlarını karşılamaktan memnun olduğunu belirterek, bir süre önce aynı mekanda Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırladığını hatırlattı. AP Başkanı ile yaptığı görüşme hakkında daha sonra bilgi veren Zana, ele aldıkları konuları şöyle aktardı: "AP Başkanına yaşamın akla-karadan ibaret olmadığını. Farklı renklerin de bulunduğunu. Sorunlarımızı diyalog yoluyla çözebileceğimizi, Kürtlerin ve Türklerin evrensel değerlerle AB ile buluşabileceğini söyledim. Genç ve dinamik Türkiye'nin AB'ye çok şey katabileceğine inanıyorum. Türkiye kendi yol haritasını çizmiştir. Birliğe katılıp bir üst kimliğe kavuşmak hem Türk hem de Kürt halkının arzusudur."
KOMİSYONDA KONUŞTU AP Dışilişkiler Komisyonu'nda konuşan ve komisyon üyelerinin sorularını yanıtlayan Leyla Zana, burada da şu mesajları verdi:
* Bugün lokal bir takım yerlerde işkence olabilir. Ancak sistematik işkence yoktur. Bu beni umutlandırıyor. Dün ile bugünü karşılaştırdığımda büyük ilerleme ve gözle görülür değişimler var.
* AB ile başlayan süreç Türkiye'de birçok alanda küçük çapta da olsa bir kısım devrim niteliğinde reformlar gerçekleşmiştir. İdam kaldırıldı. İşkenceye sıfır tolerans gösterileceği bir çok yetkili isim tarafından açıklandı ve yasal güvence altına alındı. İnsanların kendilerini özgürce ifade edebilme hakkı yasal düzenlemeler yapıldı. Uygulamada bazı sıkıntılar var. Bunun da başarılacağına inanıyorum.
* Kürtler 80 yıl boyunca yok sayıldı. İsmi de kimliği de inkar edildi. 'Kürt' yoktur' denildi. 80 yıl sonra Türkiye'de ilk defa bir tabu yıkıldı. İlk defa resmi devlet televizyonunda yarım saatlik bir yayın kabul edildi. Neden Kürtçe dili seçmeli ders olmasın okullarda.
* İnkardan kabule gelindi. Kabul görmenin yasal güvence altına alınmasını istiyorum. Bunu AB'li dostlarımdan ısrarla istiyorum. Kürtler azınlık değildir. Çoğunluktur. Çoğunluğun bir öğesidir. Azınlık Türkiye'de sadece gayri müslümler için kullanılır. Kürtler gayri müslüm değil ki azınlık olsun. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 'Kürtler azınlık değil çoğunluğun öğesidir' açıklamasını demokratik bir anayasada yasal güvence altına alınmasını istiyorum.
* Sayın Erdoğan'a nasip olan destek başka hiçbir Cumhuriyet hükümetine nasip olmadı. Erdoğan hükümeti toplumun her kesiminden destek görüyor. Aynı zamanda hem ABD'den hem de AB'den büyük destek aldı.
* Mevcut anayasa topluma çok dar ve yamalı bir elbise gibi duruyor. Demokratik anayasa oluşturulmasının zamanı geldi. Türkiye'de 5 bin kişi hapishanelerde. 5 bin silahlı Kürt genci var. Bunlar bir şekilde silahsızlandırılmalı ve yeniden topluma kazandırılmalı. Bu genel afla mı olur bilemiyorum. Ama pişmanlık yasası da Kürtlerin onurunu zedelemekte. AP Yeşiller Milletvekili Cem Özdemir, Dışilişkiler Komisyonu'nda yaptığı konuşmasına Kürtçe başladı, Türkçe devam etti ve İngilizce bitirdi.
FİKRET AYDEMİR BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|