kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mustafa Denizli @ SABAH
 

Sevinelim mi?

Türk Milli Takımı, 1 puan aldığı maçta rakibi kim olursa olsun, unvanı ne olursa olsun üzülmelidir. Üç puan için her türlü lehte faktör mevcuttu.

TOP GÖSTERMEDİK....   Oyunun büyük bölümünde kontrol Milli Takımımız'daydı. Topla oynama süreleri Danimarka için 19 dakika 45 saniye, Türkiye için 30 dakika 37 saniye idi.Bir puana sevinelim mi, üzülelim mi? Bir puana sevinmek Türk futbol tarihinden çıkmıştır. Türk Milli Takımı, bir puan aldığı maçta rakibi kim olursa olsun, unvanı ne olursa olsun bir puana üzülmelidir. Kaldı ki, böyle bir akşamda çok daha fazla üzülmelidir.
Değişiklikler sonrası ikinci yarı bayağı iyi oynadık. Burada özellikle Servet-Necati değişikliği daha önce, Gronkjaer atıldıktan kısa süre sonra yapılabilir miydi?
Daha önce yapılabilir tabii.. Bir şeyi iyi gözlemlemek lazım. Türk Milli Takımı, ligin formda oyuncularından mı kurulmalı, yoksa uluslararası alanda başarıya daha yakın ve bunu kanıtlamış adamlardan mı? Milli takımların tartışılmaz bir özelliği vardır. Uluslararası adamları gözardı edemezsiniz. Kopenhag'da ligin formdaları ve uluslararası adamların bir harmonisini denedik. Bütün her şey senin istediğin gibi, senin kontrolunda gider, grupta tek rakibin Danimarka'dır, dış sahadan bir puanla dönülmüştür, en azından üzülmezsin. Türkiye'nin sorunları dışarıda oynamak değil. Bizim sorunumuz içerideki maçlar. Tıpkı Danimarka gibi.. Bütün bunları biraraya koyduğun zaman bir puan üzülünecek bir puan. Çünkü üç puanı alabilecek her türlü lehte faktör mevcuttu Kopenhag'da. Bu grupta sana bir saat 10 kişiyle oynayacak rakip çok kolay bulamazsın. Maç öncesi Türkiye'de birtakım kritiklerde "Danimarka kanatları en iyi kullanan takım" olarak gösterildi. Bunu söyleyen insanlar Avrupa futbolunu herhalde hiç takip etmiyor. Danimarka'nın hangi kanat özelliği var ki! Briegel demiş ki, "Kanatlara beton dökün!" Arnavutluk için bu yorumu yapabilir. Ama Türkiye bir Arnavutluk değil ki.. Senin 90 dakikada 2-0 öne geçebildiğin Kazakistan'ı Arnavutluk deplasmanda yenebiliyorsa bu grupta alınacak çok yol ve yaşanacak çok tehlike vardır mesajını almış olmalıyız. Danimarka evinde Ukrayna ve Türkiye'ye puan kaybetti. Danimarka ve Ukrayna, Türkiye'deki maçlarda bizim için daha tehlikeli olacaklar. Sonuçta grup maçlarındaki beraberlikler bir tek tarafa, sahada olmayanlara yarar.
Bu kadar üst düzey bir takım iki maç üst üste penaltı kaçırdı. Özgüven sorunu var mı?
Penaltı kaçar. Bunlar önemli değil. Özgüven kulübede başlar. Hepimiz için son derece önemli bir maçtı. Ama herkesten çok Ersun için önemliydi. Ersun, penaltı atışındaki görüntülerini bir kez daha izlerse, hem takım için hem kendisi için fevkalade olumlu sonuçlar çıkarabilir. Bu arada, bizler bu görev olarak duygularımızı iş dünyamızda yaşayamayız. Duygularımızı ve görüntülerimizi takımla, ülkeyle paylaşırız. O bakımdan önemli. Her şey bir tarafa, Türk Milli Takımı kendisiyle birlikte grubun favori takımıyla dış sahada oynadı. Benim için beraberlik burada düşündüğümüz bir sonuç değildir. Bu maçın bize kazandırdığı tek şey rakibe avantajı vermemektir. Ama grubun ilerleyen maçlardaki tansiyonunu, takımların durumunu da düşünmeliyiz. Danimarka şu anda klasik tertibinden bir hayli adamı kullanamıyor. Çok fazla teknik eleştiriye girmiyorum. Bizim için teknik kadromuzun düşünceleri önemlidir. Ama her maç bize birtakım nosyonları kazandıracaktır. Maçın bütününde Emre ve Ümit, çok kısa sürede de Necati ve Tuncay bu Milli Takım için ne kadar önemli olduklarını gösterdiler.
İki penaltı ve hakem için yorumunuz?
Hakem bizim için mükemmel bir yönetim gösterdi. Tartışılacak kararları varsa, Danimarka tartışsın. Biz o kararların hiçbirini tartışamayız.
O kadar konuşuldu ki, sormamak olmaz? Hakan Şükür olsa farklı olur muydu?
Hakan da, o bölgede görev yapanlar da benim talebelerim. Onları gözünüzün önüne getirin. Bir Hakan'lı, bir Hakan'sız Milli Takım'ı.. Değerlendirmesini siz yapın.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 El birliği ile-2   / 03-10-2004
 Strateji hatası   / 29-09-2004
 Bir sürpriz şart   / 15-09-2004
 İsimler belirledi   / 13-09-2004
 Tamtamlarla gidilmez   / 11-09-2004
 Bu futbol yetmez   / 10-09-2004
 Bir Emre daha   / 09-09-2004
 Uyarı yetmedi   / 05-09-2004
 Yolu çok uzun...   / 30-08-2004
 Mustafa Denizli: Parıltı var   / 23-08-2004
MUSTAFA DENİZLİ
Sevinelim mi?
Türk Milli Takımı, 1 puan aldığı maçta...
KAZIM KANAT
Hücum futbolu!
Bizi şaşırtan şuydu. Hücum futbolunu...
ÖMER ÜRÜNDÜL
Önemli puan
Gruptaki kritik maç yüksek tempolu, sert,...
HINCAL ULUÇ
Yazık oldu
Kazanabileceğimiz bir maçtan beraberlikle...
AHMET ÇAKAR
Danimarka böyle rezil olmadı
Son yılların en büyük...
HASAN SAYDAM
Ramazan Geldi, Hoşgeldi...
Dikkat ediyor musunuz günler...
Zana, Avrupa'da Türkiye'yi savundu
Zana, Avrupa'da Türkiye'yi savundu
AP Dışilişkiler Komisyonu'nda konuşan Zana, Türkiye'de sistematik...
'Yunanistan veto etmez'
'Yunanistan veto etmez'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "17 Aralık tarihine kadar İlerleme...
Paris'te Türk rüzgârı
Paris'te Türk rüzgârı
Modacı Ayşe ve Ece Ege kardeşlerin oluşturduğu "Dice Kayek''...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.