kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Mafyayı aklama operasyonları..
Yepyeni bir Eskişehir!..
Tebessüm
Bizim duvar
Sevdiğim laflar

Yepyeni bir Eskişehir!..

Eğer umutsuzluğa kapılmışsanız.. Eğer "Ne olacak bu ülkenin hali" diye efkarlanıyor ve yanıt bulamıyorsanız, benim yaptığımı yapın...
Eskişehir'e gidin..
Eskişehir mucizesini görün.. Böyle şey olmaz.. Bir kent bu kadar hızlı gelişmez..
Her gidişimde, yeni, yepyeni bir kent görüyorum..
Benim gidişlerim, sene üzerine periyodlu.. Bir genç üniversite öğrencisi "Sen ne diyorsun Hıncal ağbi, ben sömestr tatilinde memlekete gidince, döndüğümde tanıyamıyorum" dedi..
İnanın öylesine hızlı, öylesine güzel gelişiyor kent.. Ve bu hızlı gelişme diyor ki..
"İstenirse oluyor!.."
Eskişehir'de olursa, Türkiye'de de olur!.. Bu mucizenin arkasında bir Belediye Başkanı var..
Şehir ve Adam yani..
Yılmaz Büyükerşen..
Profesör.. Anadolu Üniversitesi'ni yaratan adam.. Türkiye'nin belki de en mükemmel kampusunu ve bu harika üniversiteyi kurduktan sonra ayrıldı. Siyasete atıldı.. Eskişehir Belediye Başkanı oldu.. Şimdi ülkenin abartmıyorum, "En mükemmel" kentini yaratıyor..
Ben Bedrettin Dalan'dan bu yana, böyle yaratıcı bir Belediye Başkanı görmedim.. Önce de görmedim ya..
Şimdi, Dalan ile Büyükerşen arasındaki tersine paralelliğe bakın..
Dalan harika bir İstanbul yarattı.. Siyaseti bıraktı, eğitime el attı.. Mükemmel bir üniversite kurdu.. Yeditepe..
Büyükerşen, mükemmel bir üniversite yarattı.. Ayrıldı, siyasete girdi. Şimdi harika bir Eskişehir'e imza atıyor..
Topu topu 24 saat kaldım.. Ayrılırken dedim ki içimden.. "Emekli olursam buraya yerleşirim.."
Kazım Baba'yı ve Ünal'ı da alıp, bizim düldülle gittik Eskişehir'e.. Kent sınırından içeri girdiğimiz andan itibaren büyülenmeye başladık..
Bu benim birkaç sene önce imza için geldiğim kent değil.. Yol boyu Eskişehir levhaları olmasa "Bre aman, biz nereye geldik" diye telaşa düşeceğim.. O kadar yani..
Sabah çıkmışız yola.. Dört buçuk saat, geze geze.. Acıkmışız..
Başkana "Aç ayı oynamaz" dedik, tur yapmadan önce yemek..
Bizi aldı, bir yere götürdü..
Eti bisküvileri var ya hani.. Onlar kurmuş.. İki kat.. Üst kat Çin.. Alt kat İtalyan..
"Çin" dedim ben..
Ahçı Çinli imiş.. Girdik.. Haldun Dormen de orda.. Festival var ya hani.. Folklorama'yı sahneye koyan o.. Biz de onun için geldik zaten..
Bir Çin yedik, olmaz böyle şey.. Dükkanı size anlatamam.. İndik aşağı İtalyan bölümünü de gezdik.. Muhteşem bahçesi ile..
İnanın İstanbul'da böylesi yok..
Başkan güldü.. "O lafı ziyan etmeyin.. Hele kenti gezelim, bakalım daha kaç defa edeceksiniz" dercesine..
Yiğit yattığı yerden önce, yediği yerden belli olur..
İki dükkanı da yöneten Firuz diye bir delikanlı.. "Hıncal ağabey, Eti bu dükkanı kazanmak için değil, şan olsun diye açtı" dedi..
Gerçekten öyle..
Böyle bir, pardon iki dükkan bir kentte varsa, o kentin kalitesini artık fazla düşünmezsiniz.. Oysa daha ne dükkanlar varmış Eskişehir'de..
İki üniversite.. 30 bin genç.. Yılmaz Büyükerşen bu dinamik nüfusun ne demek olduğunu, üniversiteyi kuran o, iyi biliyor..
Bu gençlikle, bu kenti ayni kaba koyunca, yeni, yepyeni Eskişehir şekillenmeye başlamış..
Anlatacağız.. Ertesi sabahın akşamı.. Hıncal dö jet set!..
Kahvaltı Eskişehir'de.. Öğle yemeği İstanbul'da.. Akşam yemeği Girne'de..
Bir günlük Eskişehir'in ardından üç gün kaçamak yaptığımız Kıbrıs'ı da anlatacağız..
Bana öyle geliyor ki, popomun üzerinde oturup yazdığım yazılardansa, böyle gidip, görüp anlattıklarım daha keyifli oluyor..
Bir yazı ne kadar keyifle yazılırsa, o kadar keyifle okunur.. Ben gördüklerimi anlatırken çok mutlu oluyorum.. Oralara gitme, görme imkanı olmayanlar da gitmiş gibi oluyorlar..
Yani anlarsınız ya.. Kendim için geziyorsam namerdim. Bu küçük kaçamaklar hep sizin için!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her ülkede sorun.. Siz mi sen mi?   / 10-10-2004
 Komiksin Ersun Yanal   / 10-10-2004
 Art Academy.. Bir dergi.. Bir dünya..   / 09-10-2004
 İstanbul'da bir cuma turu..   / 08-10-2004
 Gazeteci olmanın dayanılmaz zorlukları..   / 07-10-2004
 Yaya geçidi, durmak içindir mahluk!..   / 06-10-2004
 Anayasa'yı delen Anayasa kurumu!..   / 05-10-2004
 Değişik bir pazar neşesi.. Hüzünlü..   / 03-10-2004
 Saldırılara karşı duruş ve karşı saldırı..   / 02-10-2004
 Sadece 3 puan   / 02-10-2004
REHA MUHTAR
Türk şeytanı...
Turnuva sonrası, kokteyl...
AHMET HAKAN COŞKUN
"Yazı Tura"nın bana öğrettikleri
Uğur Yücel'in uzun...
MANSUR FORUTAN
Şöhretim, her bi'şeyi zaten bilirim!..
Gelişmeleri...
MEHMET BARLAS
Gazete okumak da bir çeşit eğitimdir
Hepimiz Türkiye'yi...
REFİK DURBAŞ
Bu yüzden AB'yi istiyorum
Haklı taleplerimiz karşısında...
SAVAŞ AY
İnternetten uyuşturucu ticareti
Torbacının yolunu kes,...
HINCAL ULUÇ
Mafyayı aklama operasyonları..
70'li yıllar.. Ünal...
EMRE AKÖZ
İşkolik Servet
F.Bahçe'nin savunma oyuncusu Servet...
Sıra Rüştü'ye geldi
Sıra Rüştü'ye geldi
Japonya'da şampiyonluğa koşan Alpay'dan bomba gibi sözler: "Önce ben,...
Vergi rekortmeni Ay-yıldız
Vergi rekortmeni Ay-yıldız
Milli Takım, 2006 Dünya Kupası finallerine giderse 15 trilyonluk...
CHP'den Sarıgül'e 'kameralı' takip
CHP Genel Merkezi, partinin kadrolu kameramanı Barış Bozkurt'u, Şişli...
Baykal yanıt vermedi: 'Cevap verirsem ortalık karışır'
CHP'li belediyeleri ziyaret etmek için Trabzon'a gelen CHP...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.