|
|
|
|
|
|
Tek eşlilik tavsiye ediliyor
Kuran Nisa Suresi'nin 3. ayetinde, "Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın" diyor. Yani Kuran'ı Kerim çok eşli evliliği onaylıyor. Ancak yeni tefsir, çok eşliliğin İslam'dan önceki bir uygulama olduğunu vurguluyor. Ve o dönemki şartlara dikkat çekerek "tek eşliliği" tavsiye ediyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 4 uzmana hazırlatılan Kuran'ı Kerim tefsirinde kadın erkek ilişkileri önemli bir yer tutuyor. Tefsir'in evlilik ile ilgili en önemli noktalardan birini 'çok eşlilik' konusunda getirdiği bakış açısı oluşturuyor. Yeni tefsir, çok eşlilik değil, tek eşliliği tavsiye ediyor. Çok eşliliğin İslam'dan önceki bir uygulama olduğu İslam'ın bu uygulamayı belli şartlara ve hukuk kurallarına bağlamak suretiyle iyileştirerek devam ettirdiği hatırlatarak, "Tek eşli olunuz" tavsiyesinde bulunuyor. İslam'ın 'dört kadınla evlenmeye izin verdiği' görüşünün dayanağını Nisa Suresi oluşturuyor. Bu surenin 3.'ncü ayetinde "Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın" deniliyor. Ancak yeni tefsirde İslamiyet'in doğduğu zamanki toplumsal şartlara işaret edilerek, 'çok eşliliğin koşullardan' kaynaklandığı vurgulanıyor.
İSLAM'LA BAŞLAMADI Birden fazla kadınla evlenme adetinin İslam'dan önce uygulandığını belirten dört profesör, bu uygulamayı İslam'ın getirmediğini, mevcut uygulamanın yeni şartları ve hukuk kurallarına bağlamak suretiyle iyileştirerek devam ettirdiğini belirtiyor. O dönemde birden çok kadınla evlenmenin birçok nedeni bulunduğuna işaret eden İslam yorumcuları bu koşulları da sıralıyor: "Baş sebep, hem düşmana karşı korunmanın hem de çevresi üzerinde hakimiyet sağlamanın güçlü ve muharip (asker) nüfusa ihtiyaç göstermesidir. Diğer sebepler arasında kırsal hayatın güçlü ve birçok emekçiye gerekli kılması kabileler arasında sürüp giden savaşların, yağma, baskın ve talan hareketlerinin çok sayıda erkek ölümüne sebep olması, bunun sonucu olarak da kadın erkek arasındaki sayı dengesinin erkek aleyhine bozulması gösterilebilir. Henüz evlenmemiş olanlara bir kadınla yetinmeleri tavsiye edilmiş, birden fazla kadınla evli olanlar için adalete riayet edememe tehlikesinin bulunduğu, bundan uzak kalmanın en uygun yolunun ise bir kadınla evlenmek olduğu dile getirilmiştir. "
HÜKÜM DEĞİŞTİRME ANLAMI YOK Tefsirde İslam'da değişmez kurallar olmasına rağmen, bir kural uygulandığında eğer olumsuz sonuç doğuyorsa uygulamayı durdurma imkanının da bulunduğu belirtilerek, şöyle deniliyor: "Tarihi ve sosyal şartlara bağlı bir cevazdan (izin, serbest bırakma) ibaret olan çok kadınla evlilik genellikle kötüye kullanıldığı ve olumsuz sonuçlar doğurduğu takdirde müslümanların veya yetkili temsilcilerinin kararıyla engellenebilir. Bu tasarruf Allah'ın hükmünü değiştirme anlamına gelmez. Bu tıpkı şartlarını yerine getirememekten korkan ferdin tek kadınla evli kalmayı yeğlemesi gibidir. Şartları oluşursa ruhsat geri döner. "
ERKEK KADINDAN ÜSTÜN MÜ? Nisa Suresi'nde 'Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar" şeklindeki 34. ayet yeni tefsire göre kadın erkek eşitliğine aykırı değil. Tefsirde 'erkeklerin kadınlardan üstün ve yönetici' ilan edilmelerini ile ilgili şu görüşler dile getiriliyor: "Burada sadece kocaların değil, bütün erkeklerin koruyucu ve yönetici olmaları ilmi gerekçeye dayandırılmıştır. Bunlardan biri Allah insanların bir kısmına diğerlerinden üstün kabiliyetler vermiştir. Koruma ve yönetme bakımından erkekler kadınlardan daha uygun özelliklerle donatılmışlardır. İkincisi de erkekler aile geçimini ve mali yükümlülükleri üstlenmişlerdir. Genel olarak erkeklerde akıl ve mantık, kadınlarda ise duygu ön plandadır. Koruma bakımından fiziki güç önemlidir ve erkekler bu yönden daha güçlüler. Kültür ve medeniyet şartlarına bağlı alışkanlıklar, adetler, tutumlardan kaynaklanmaktadır. İslamın geldiği çağda daha yoğun, günümüzde ise önemli ölçüde olmak üzere erkeklerin bu fonksiyonları da devam etmektedir. İslam hukuku kurallarına göre erkek hem ailenin geçiminden tek başına sorumludur, hem de mehir, diyet, cihat gibi mali yükümlülükleri vardır. "
EŞİTLİKTE ÖNCÜ FRANSIZLAR... Ancak kadın ve erkeğin bu özelliklerinin birbirini tamamladığı vurgulanan tefsirde ibadet ve inanç açısından da kadın ve erkeğin eşit olduğu belirtiliyor. Eşitlik konusunda Fransızların öncü olduğu sanılmasına rağmen öncülüğün İslam'da olduğu vurgulanıyor ve şöyle deniliyor: "Ama Müslümanlar kadınların eğitim ve öğretiminde onların hak ve sorumluluklarının bilincine varmalarını sağlama konusunda kusurlu olduklarını söyleyebilirler. Biz de bu konuda kusurlu olduğumuzu ve dinimizin emirlerini yerine getirmediğimizi hatta yabancılar katında dinin aleyhine bir delil olacak duruma düştüğümüzü ve onların yanılmasına sebep olduğumuzu itiraf ederiz."
HÜLLE YAPAN 'KİRALIK KOÇ'TUR İslam ülkelerinde yaygın olan 'hülle evliliğine' tefsirde karşı çıkılıyor. Bakara Suresi'nde 'iki kez eşini boşayan erkeğin üçüncü kez aynı kadınla evlenebilmesi için kadının başka bir erkekle evlenmesi, bu erkekten boşandıktan sonra da eski kocası ile evlenmesinin mümkün olduğu belirtilen ayet hülle evliliklerinin kaynağını oluşturuyor. Yeni Kuran tefsirinde hülle konusunda şu görüşler ifade ediliyor: "Hülle üç kere boşanmış kadını, boşayan koca ile yeniden evlenmesini sağlamak üzere bir başka erkekle- nikah akdinden ve cinsel ilişkiden hemen sonra boşaması üzerinde -anlaşarak, evlendirmesidir. Bu bir geçici evlenmedir Sunni İslam'da caiz değildir. Hz. Peygamber hülle ile yapılan evliliklerin caiz olmadığını, bu evliliği yapan erkeğe 'kiralık koç' diyerek, hem 'bu kiralık koçun hem de buna razı olan kocanın lanetlendiklerini' bildirmiştir.
Pervin Kaplan
|
|
|
|
|
|
|
|
|