| |
|
|
Denizi bile su bastı!
Şehirleşiyoruz... Sanayileşiyoruz... Küresel ekonomiye bağlanıyoruz... Ancak tarım kültürü Türkiye'de hâlâ etkin. Sadece nüfusun yüzde 37'sini oluşturan köylüleriyle değil... Simgesel düzeyde, kentlinin diline yansımasıyla da etkin. Mesela dün İstanbul'u sel götürürken, Gülben Ergen programına "Ne yağmurlu, ne bereketli bir gün" diye başlamaz mı? 'Aman bu kadın ne diyor' demeye kalmadan, Ergen gayet profesyonelce durumu toparladı selin yol açtığı olumsuz durumları sayıp dökmeye başladı. Bizim geleneksel kültürde yağmura 'rahmet' denir ve genellikle olumlu bir şey olarak algılanır. Niye? Çünkü köylü için yağmur iyi bir şeydir, ekine bereket getirir. Nineler, dedeler kentli torunları yağmurdan yakındığında, "Rahmettir, berekettir" diyerek onları sustururlardı. İşte o gafı Gülben Ergen bu kültürün etkisiyle yaptı. Yine dünün en çarpıcı sözlerinden biri AB'ye katılım süreci konusunda uzman olan Cengiz Aktar'dan geldi. Yolumuzun uzun ve zorlu olduğunu belirten Aktar, "Yapacak çok işimiz var" dedi ve ekledi: "Şu halimize baksanıza... Denizi su bastı!"
|