Ermeni sınır kapısı tehlikeli yolda

Ermenistan sınır kapısı yeniden açılacakmış. Bilinmeli ki, Türkiye'ye karşı yürütülen Ermenistan baskıları, sadece on yıldır kapalı olan sınır kapısının açılmasıyla noktalanmayacak. Bir yandan Ermeniler memnun edilirken, diğer taraftan doğru-düzgün ilişki kurulamayan Türk Cumhuriyetleri nezdinde bir güvensizliğe ortam hazırlanacaktır.
Ayrıca, Kafkaslar'da yeni bir gerginliğe zemin hazırlanacak. Ermenistan'ın üzerindeki Türkiye baskısı kalkınca, gerginlik tekrar tırmanacak, Azeri-Ermeni çatışması kaçınılmaz olacaktır. Bu aşamada tek teselli, Ermenilerle savaşta on binlerce şehit veren Azerbaycan'da kısa sürede yetişmiş askeri gücün olmasıdır.
Bilindiği üzere, Ermenistan'ı resmen tanıyan Türkiye, Erivan Yönetiminin Yukarı Karabağ'ı işgali ve Azerbaycan'da başka bölgelere saldırılar düzenlemesi ve Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanımaması üzerine 1994'te sınırı kapattı. Rahmetli Haydar Aliyev ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in barış görüşmelerini ısrarla sürdürmelerine rağmen de kesin netice alınamadı, ama önemli mesafe kaydedildi ve Ermeniler epeyce köşeye sıkıştı.
Dolayısıyla sınırın tekrar açılabilmesi için menfi yaklaşımlarından hiç ödün vermeyen Erivan Yönetimi'ne bu aşamada jest yapmak yakışık almayacak, akl-ı selim olmayacaktır. Zira değişen hiçbir şey yok.
ABD ve Avrupa Birliği de, Türkiye'nin bir 'aferin' daha alabilmesi için Ermenistan ile ilişkilerde şartsız bir adım atılmasını istiyor. Komşularla boğuşmak elbette iyi değil. Her türlü ilişkinin kurulması da gerekir, ancak onurumuz, geleceğimiz, geçmişimiz, kendi insanımızın sıkıntıları ayaklar altına alınarak kapı açılırsa, bunu tarih bir kenara not edecektir.
Azerbaycan'da ekonomi ve petrol politikası iyi yolda. Ülke istikrara kavuştu. Baku-Tiflis- Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın yüzde 80'ini bitmiş ve iyi günlere doğru yaklaşılırken, Ermenistan'la böyle bir diyalogun gelişmesi, dileyelim başka güzel işlerimize engel olmaz, Azerbaycan'ı kaybetmeyiz.
Azerbaycan Başkonsolosu ve eski dostum İbrahim Nebioğlu'nu sırf bu yüzden ziyaret edip gelişmeleri öğrenmek istedim. Ancak, aldığım bilgiler gösteriyor ki, Ermenistan sınır kapısının hesapsız açılmak istenmesi, kardeş Azeriler'de ciddi bir etki yapmış.
Ayrıca bu kapının açılmasıyla Türkiye'nin gelir elde edeceği, başta Kars olmak üzere komşu illerin ticari anlamda canlanacağı da ham hayal ürünü. Ortaya konan istatistiki rakamların arkasında strateji ve plan yok. Üç kuruş kazanma hesabı yapılırken, nelerin kaybedilebileceği söylenmiyor..
Ve dileriz, Dışişleri Bakanlığı, '10 yıldır kapalı olan Akyaka Sınır Kapısı'nı üçüncü ülkelerin transit geçişine açılmasına yönelik hazırlıklara başlandı.' der de izin vermez. Öyle sanıyorum ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dış İşleri Bakanı Abdullah Gül'ün bu konuda hassasiyetleri söz konusu ve Batı'nın bu konudaki taleplerine karşılıksız 'evet' demeyecekler. Sadece yarım atılacak adımla bir strateji planlaması içindeler...