Özlenen tablo
Beşiktaş aslında turu geçebilecek bir skorla başladı maça. İlk maçtaki 1-1'lik skor sonrası Beşiktaş avantajlı olan taraftı. Siyah-beyazlı ekip bunu göz önüne alarak, karşılaşmaya kontrolü elinde tutabilecek bir kadroyla başlamayı düşündü. Ancak önceki maçlarda olduğu gibi, ilk yarıda da dağınık bir görüntüdeydi. Beşiktaş'ın ilk 11'i açıklandığında daha önce hiçbir maçta oynamamış Fatih Sonkaya ve Ramazan'ın kadroda olduğunu gördük. Pancu da uzun zamandan beri ilk defa maça ilk 11'de ve orta sahada kendine yer buldu. Beşiktaş, tedbirsiz oynuyor görüntüsü verirken Ahmed Hassan'ın kafasından gole çok yaklaştı. Ama Mısırlı yıldız golü getirecek vuruşu yapamadı. Bir dakika sonra bu defa Ahmet'lerden Yıldırım olanı, kendi ceza sahası içinde öyle bir kafa vurdu ki, Ahmed Hassan'ın rakip kalede yapamadığını az daha kendi kalesinde yapacaktı. Bereket top az farkla auta gitti. Beşiktaş ilk yarıyı bu skorla bitirir diye düşünürken sahanın çalışkan oyuncularından İbrahim Üzülmez takımın tek golünü atarak, siyah-beyazlıların soyunma odasına huzurlu gitmesini sağladı. Gol zamanlama bakımından mükemmeldi. İkinci yarıya Del Bosque, çok doğru bir kararla Beşiktaş'ın en iyi top yapan iki oyuncusunu; yani Sergen ve Tümer'i sahaya sürerek başladı. Beşiktaş bu devrede topu daha iyi kullanan, oyuna yön veren ve ayağa daha çok top yapan taraftı. Bir başka deyişle mücadelenin kontrolü Beşiktaş'ın eline geçmiş oldu. Seyircinin mükemmel tezahüratıyla uzun zamandan beri göremediğimiz türden bir tempoyu yakaladı Beşiktaş. Seyirci de yürekten bağırıyordu: "Hep böyle oynayın, canımızı verelim". Beşiktaş ve Vicente Del Bosque, bu maçla seyircisiyle tekrar barışı sağladı. Son düdük çalındığında seyirci uzun süre tribünleri terk etmedi ve takımı bağrına bastı. Aslında Bodo maçının ciddi anlamda Beşiktaş'ın ihtiyaç duyduğu barışı ve sükuneti getirdiğini umarız. Her şeye rağmen Beşktaş'ın turu geçmesi, İnönü Stadı'nda özlenen bir tablo yaratmaya yetti.
|