Yeniden yargılanıyor
Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da bir kamyonla çarpışan Mercedes'ten ağır yaralı olarak kurtulan Bucak, o dönem DYP Şanlıurfa Milletvekili'ydi. Aynı araçta bulunan polis müdürü Hüseyin Kocadağ, Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı ve Gonca Us ise öldü. Savcılığın talebi üzerine dokunulmazlığı kaldırılarak yargılanan Bucak , ''cürüm islemek için teşekkül oluşturmak'' suçlamasından beraat etti, ''vahim nitelikli silah bulundurmak'' ve ''giyabi tutuklama kararıyla aranan Çatlı'nın yerini bildiği halde yetkili mercilere haber vermeyerek saklamak'' suçlamaları ise "şartlı salıverilme, dava ve cezaların ertelenmesi" kanunu kapsamında düştü.
BERAATİ YANLIŞ Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ''suçun unsurlarının oluştuğu'' gerekçesiyle temyize gitti ve Yargıtay 8. Ceza Dairesi, beraat kararını oybirliğiyle esastan bozdu. Bozma gerekçesinde, dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında Bucak'ın, ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçundan mahkum olan ve haklarındaki mahkumiyet kararları kesinleşen diğer sanıklarla aynı teşekkül içinde yer aldığı, konumu itibariyle yönetici durumunda bulunduğunun gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda, Bucak'ın, TCK'nın 313. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları uyarınca mahkumiyeti gerekirken, dosya içeriğine uygun olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi. Bu karar üzerine, İstanbul yargılanan Bucak, bir duruşmada, ''Mehmet Özbay takma adıyla bilinen Abdullah Çatlı ile 1994 yılında emniyet müdüründen daha üst düzeyde yetkililerin bulunduğu bir yemekte 'işadamı' olarak tanıştırıldığını'' söylemişti.
|