Çatlı'nın sırrını 8 yıl sonra açıkladı
Çatlı'nın Susurluk kazasında sır olan evrakı, yıllar sonra yeniden yargılanan Sedat Bucak'ta çıktı.
Susurluk Davası'nda beraat kararı Yargıtay'da bozulan eski milletvekili Sedat Bucak, Çatlı'nın yıllardır aranan çantasındaki evrakları mahkemeye delil diye sundu. Belgeler arasında 21 sayfalık bir belge, Çatlı'nın güneydoğuda üst düzey komutanlarla çekilmiş fotoğrafları var.
Bucak, Çatlı'nın sır dolu çantasını mahkemede açtı
Susurluk Davası'nda yeniden yargılanan Sedat Bucak, Çatlı'nın çantasından çıkan "önemli insanlarla fotoğraflar" ve "çok gizli" belgeleri devlet sırrı diye mahkemeye sundu.
Susurluk Davası'nda hakkında verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozulunca, dün yeniden hakim karşısına çıkan eski DYP Milletvekili Sedat Bucak, mahkemeye, Abdullah Çatlı'nın çantasından alınan belgeleri sundu. Bucak, 8 yıldır sakladığı belgelerin devlet sırrı olduğunu kaydetti ve gizli tutulmasını istedi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılaması tutuksuz yapılan Bucak, dünkü duruşmaya koruma ordusuyla geldi. Tutuksuz yargılanan Bucak, dünkü duruşmaya koruma ordusuyla geldi ve hakimin sorusu üzerine, Yargıtay'ın bozma kararına katılmadığını belirtti. Avukatı Mahmut Şevket Küçük de, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın bir televizyon programında Bucak ile ilgili yaptığı konuşmaya ilişkin kasetleri de incelenmesi için mahkemeye sundu. Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'ya ait "devlet sırrı" niteliğindeki belgeleri, üzerinde "çok gizli" ibaresi bulunan zarf içinde Mahkeme Başkanı Ahmet Uluocak'a sundu. Susurluk kazasından sağ kurtulan tek kişi olan Bucak, belgelerin, kazadan sonra Çatlı'ya ait arabadaki çantadan alındığını belirterek şöyle dedi:
ÇATLI'YLA FOTOĞRAFLAR "Bunlar gizli belgelerdir. Çatlı'nın çantasında bulunan belgelerdir. Açtığımda, devletin sırlarını içeren şeyler olduğunu gördüm. 21 sayfadan oluşan belgeleri 8 yıldır saklıyorum. Kimseye de söylemedim" dedi, "Okunması devlete zarar verir" uyarısında bulundu. Başkan Uluocak, zarfı açarak içindekileri tek tek tutanağa geçirtti. Zarftan, Sakıp Sabancı'nın 1994 yılında Mehmet Özbay'a imzaladığı "Değişen ve Dönüşen Türkiye" adlı kitabının çıktığını kayda geçiren Uluocak, bir yemekte çekilen Çatlı, Korkut Eken ve Bucak'ın aynı karede olduğu fotoğraf, ayrıca yüksek rütbeli bazı subaylarla Çatlı'nın fotoğraflarının bulunduğunu, ayrıca "seçkin isimlerin adres ve telefonlarının bulunduğu bir adres defteri" olduğunu kaydetti. Bucak, bunun üzerine, "Bu adres defterini Özbay'ın elinde her zaman gördüğünü'' bildirdi. Uluocak, hangi ülkeye ait olduğu belli olmayan, üzerinde fotoğraf bulunan pasaportu tutanağa geçirirken ise, Bucak "Çantada başka pasaportlar da vardı. Ancak onlarda resim yoktu'' dedi. Yabancı bir ülkeye ait Özbay adına imzalanan bir belgenin de zarfın içinde bulunduğunu ifade eden Uluocak, zarftaki başka bir fihristi de tutanağa geçirdi.
EKEN'İN YAZISI Ulucak, zarfın içinde ayrıca, üzerinde "Gizli istihbarata verilen bilgilerin kopyası'' yazılı küçük bir zarf daha bulunduğunu, bu zarfın içinde de Korkut Eken'in daktiloyla yazdığı 21 sayfalık bir belge ile Bucak'ın "zarfın saklı tutulması'' yönündeki talebini de tutanağa yazdırdı. Mahkeme heyeti, "Bucak'ın verdiği zarfta, belirtilen tarihlerde Güneydoğu'da görev yapan rütbeli subayların fotoğrafları ve bilgileri olduğunu'' belirterek, bu belgelerin mahkeme karar verinceye kadar saklanmasını hükme bağladı.
Neslihan KESKİN / MERKEZ
|