|
|
GAF oloji
Özcan Deniz'in "Haziran Gecesi"nde kullandığı Audi otomobilin de, Esma'nın dayısının "Bir İstanbul Masalı"nda kullandığı Wolksvagen minibüsün de plakası 34 DN 302. Bizden trafik ekiplerini uyarması!
NE DEMİŞ? "Hiçbir şey bana vız gelir bundan sonra..." (Seda Üren'in çiftlikten elendikten sonra katıldığı "Şahane Günler" programındaki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ "FIFA ulusal ülkelere hakemlerin maçtan sonraki 24 saat içinde konuşmamasını tavsiye ediyor." (MHK eski başkanı Bülent Yavuz'un "Stadyum" programındaki incisi)
BİZİM DECODER History Channel"da insanın ölüme bakış açısıyla ilgili son derece ilginç bir belgesel izledim. İnsanlar ne kadar kabul etmeye yanaşmasalar da ölüm, yaşamın bir gerçeğiydi. Kimileri ise yaşarken ölümle ilgili "hazırlıklarını" yapmaktan geri durmuyordu. Dinleri ya da inançları gereği kimileri gömülmeyi, kimi yakılıp küllerinin denizlere, nehirlere atılmasını istiyordu. Kimileri ise çok daha sıra dışı "defin yöntemlerini" tercih ediyordu. Örneğin bilimsel gelişmelere umut bağlayıp, tıbbın gelişmesini umarak bir gün yeniden dirileceğine inananlar, cesetlerinin dondurulmasını talep ediyorlardı. "Cenaze sektörü" de son yıllarda teknolojiye ayak uydurmuştu. Örneğin bir bilgisayar firması, isteyenler için "sanal taziye evi" oluşturuyordu. Sadece cenaze sahiplerinin verdiği özel kodla erişilebilen bu özel site sayesinde kilometrelerce uzakta yaşayan akrabalar bile taziyelerini ya da yıldönümlerindeki özel anı mesajlarını buraya iletebiliyordu. Gelestive adlı bir Amerikan şirketi ise ölülerin küllerini "uzaya" gönderiyordu. Arzu edenlerin, öldükten sonra küllerinden alınan 7 gramlık bir bölüm, üzerinde isimlerinin ve özel mesajlarının yazdığı özel kapsüllere konuluyor ve uzaya fırlatılıyordu. Yörüngede 40 yıl dolaştıktan sonra bu kapsüller yeniden atmosfere giriyor ve yanarak "kayan bir yıldız" görüntüsüyle yeryüzüne dönüyordu. Eğer parlak bir gecede gökyüzünde kayan bir yıldız görürseniz, sadece dilek tutmakla yetinmeyin!..
|