Kadının kabusu: HPV
Kadınları etkileyen ve cinsel yolla bulaşan HPV, rahim ağzı kanserlerinde artışa neden oldu. Çok bulaşıcı olan virüs, sık eş değiştiren kadınların korkulu rüyası.
İki yüze yakın çeşidi olan, cinsel yolla ve ortak kullanım mekanlarından geçen HPV, günümüzde daha çok kadının sağlığını tehdit eder hale geldi. Rahim ağzı kanserine yol açan virüsün görülme sıklığı, özellikle gelişmiş toplumlarda cinsellik ağırlıklı yaşam tarzının kolaylaşması, seksüel aktivitelerin erken yaşlarda başlaması ve çok eşlilik gibi nedenlerle artmış durumda. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran, toplumdan topluma değişmekle birlikte cinsel açıdan aktif her 100 kadının yaklaşık 40-50'sinde bu virüsün görüldüğünü söylüyor: "Gelişmiş toplumlarda buna bağlı olarak kanser değil ama kanser öncesi lezyonları daha sık görür hale geldik." Prof. Dr. Demirkıran, HPV'nin sıklıkla cinsel yolla bulaştığını, nadiren de tuvaletlerden ve hamamlardan da geçebileceğini söylüyor. Üstelik o kadar kolay bulaşabilen bir virüs ki, Demirkıran cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanımının da önleyici bir etkisi olmadığını ekliyor. Prof. Demirkıran, HPV'nin rahim ağzı kanseri oluşumunda ön planda rol oynadığını belirterek, şöyle devam ediyor: "Ancak bu virüsün görüldüğü her kadında rahim ağzı kanserinin oluşacağı anlamına gelmiyor. Virüs dışında, kadının kendi savunma mekanizması, genetik faktörleri rol oynar." Herhangi bir klinik bulgu vermeyen HPV'nin akıntı, kaşıntı, yanma ya da ağrı gibi belirtilerinin de olmadığını söyleyen Prof. Demirkıran ancak bir hastalık oluşturursa, genital bölgede siğiller oluşabileceğini belirtiyor: "Bunlar gözle görülür hale gelen tümörel kitlelerdir. Günümüz teknolojisiyle rahim sıvısından HPV'yi tespit etmek mümkün. Ancak normalde HPV taraması yapmıyoruz. Dünyada da yapılmıyor. Çünkü pahalı bir işlem. Ancak smear testi sonucunda birtakım anormallikler varsa, 'Bu bozukluğun altında HPV var mı? Gelecekte oluşturacağı kanserler var mı?' sorularına cevap bulmak için bu grup hastada sadece HPV'ye bakılır." Bu durumda her kadının belli bir yaştan sonra periyodik olarak smear testi yaptırmasının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Öyle ki düzenli smear testi yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanseri görülme riskinin sıfır olduğunu belirten Prof. Dr. Fuat Demirkıran şunları söylüyor: "Aktif cinsel yaşamları bulunan kadınların yaklaşık yüzde 50'sinin herhangi bir HPV tipi taşıdığı veya enfekte olduğu düşünülüyor. Kadın ve erkeklerde eşit oranlarda bulunsa da kadınlarda daha sık hastalık tablosu oluşturuyor. Bulunma sıklığı bölgesel ve etnik farklılıklar gösteriyor." Human Papilloma Virüs'ün henüz kesin bir tedavisi yok. Vakaların yaklaşık 85'inde virüsün 1-18 ay içinde kendiliğinden yok olduğunu belirten Prof. Dekmirkıran, HPV enfeksiyonlarından korunma veya hastalıklarının tedavisi için geliştirilen aşıların henüz deneme aşamasında olduğunu hatırlatıyor. Günümüzde HPV'nin değil, oluşturduğu hastalıkların tedavi edilmeye çalışıldığını vurgulayan Prof. Demirkıran, siğil varsa tedavi edildiğini ya da lezyonların tedavi edilerek kanser oluşumunun engellendiğini söylüyor.
Neslihan Tunç
|