|
|
|
|
Schubert'le Şevki Bey buluşursa...
Aynı dönemde yaşamış iki sanatçı Schubert ve Şevki Bey... Müzik alanında önemli eserler bırakmış ama biri İstanbul'da öteki Viyana'da yaşamış... Peki ikisi bir tiyatro oyununda buluşursa, ne olur? Ankara Devlet Tiyatrosu, 2 Ekim'de yanıtı vermeye hazırlanıyor.
Ankara Devlet Tiyatrosu 2 Ekim'de yepyeni ve ilginç bir tiyatro oyunuyla seyircisiyle buluşuyor: Schubert ve Şevki Bey... İlginç çünkü aynı dönemlerde ama biri İstanbul'da öteki Viyana'da yaşamış iki ünlü müzik adamını aynı sahnede buluşturuyor bu oyun. Avusturyalı ünlü besteci Schubert ile Klasik Türk müziğinin ünlü bestecisi Şevki Bey'in aslında ne kadar çok birbirine benzediğinin altını çizen oyunda Doğu ve Batı'nın iki önemli müzik adamının aşkları, sanat yaşamları ve tutkularının yanı sıra çökmekte olan iki imparatorluğun tarihine de ışık tutuluyor.
BU DÜNYA KONUŞULUYOR Oyunu kaleme alan Ali İhsan Kaleci, yönetmen ise "Müzik üzerinden dünyayı konuşuyoruz" diyen Mustafa Avkıran. Oyunda Doğu'ya yüzünü dönen besteci Schubert ile Türkler'in Schubert'i Şevki Bey arasındaki düşsel bir karşılaşmanın konu edildiğini belirtiyor Avkıran: "Oyunda biz Viyana ve İstanbul'da yaşayan bu iki sanatçının gözünden, o dönemde sanata, aşka ve ölüme bakıyoruz. Schubert ve Şevki Bey'in müziği üzerinden aslında bir dünyayı konuşuyoruz. Biz kültürümüz gereği Schubert'i sadece klasik müzik reyonlarındaki ucuz CD'ler arasında, Şevki Bey'i de TRT'nin tozlu Osmanlı müziği raflarında arayanlar olarak aslında ikisinin de ne kadar değerli olduğunu anladık."
ÖLÜMDEN YOLA ÇIKIYORUZ Schubert ile Şevki Bey'in birer sanatçı olarak hep gözardı edildiğini, ölümlerinden sonra bile hak ettikleri değeri bulamadıklarını ifade eden Avkıran, "Belki de bu oyundan sonra seyirciler, Klasik Batı Müziği ile Klasik Türk Müziği arasındaki ilişkiyi, romantizm akımının ne anlama geldiğini, çağdaş sanat yapıtı dediğimiz şeyin ne olduğu üzerine daha çok düşünmek ve araştırma yapmak isteyeceklerdir" diye konuştu. Avkıran, şunları söyledi: "İki sanatçı da aynı çağda, aşklarını, sanat yaşamlarını aynı tutkuyla yaşamış ve benzer bir şekilde 30'lu yaşlarında hayatını kaybetmiş. İki sanatçı da yaşadıkları dönemde anlaşılamamanın sıkıntısını çekmiş. Onların hayatındaki ortak noktalardan; aştan ve ölümden yola çıkarak sanatçının yalnızlığını, hayattaki kilometre taşlarını da sorguluyoruz." Oyunun Paris'te yaşayan yazarı Ali İhsan Kaleci'nin 1992'den beri metin üzerinde çalıştığını belirten yönetmen Avkıran, "Bu, Türk tiyatrosunda iyi metinler sahnelenmiyor, diyenler için iyi bir örnek teşkil edecek" dedi.
Özlem EROĞLU - Özlem ÖZDEMİR / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|