| |
|
|
TRT'nin kendine ihaneti..
Tarih geçen hafta.. Elvan Abeylegesse, cumartesi günü öğleden sonra Monaco'da Dünya Atletizm Finali'nde koşacak.. Bu Uluslararası takvimde atletizm yaz sezonunun son yarışması.. Geçen yıl başlamıştı. Bu yıl ikincisi.. 2004 olimpiyat yılı olduğundan, onun rövanşı konumunda.. Bu yüzden fevkalade ilginç.. Yarışı seyretmemiz gerek.. Eurosport herhalde veriyordur, oradan.. Derken gazetelerde bir haber.. TRT, Elvan'ın yarışını saat 17.20'de birinci kanaldan verecek.. Harika.. Demek TRT, atletizmin sporların anası olduğunu nihayet anladı.. Demek TRT, halkın vergileri ile yaşayan TRT, asli görevinin, futbol değil, spor yayıncılığı olduğunu anladı.. Demek TRT özel TV'lerin bomboş bıraktığı alanlara girerek, halkın haber alma hakkının saygınlığını anlamaya başladı.. Hayır.. Meğer sadece göz boyacılık.. Sadece aldatmaca.. Ve en önemlisi, halkın parasını pervasızca savurma.. Lisede biyoloji hocam Salih Pala "Hakkını aramayan köpektir" derdi.. Biz Türk milleti, ödediğimiz vergilerin, bu vergileri harcayanlar üzerinde bir hak doğurduğunun farkında değilizdir. Böyle bir hakkımız olduğunu bilmeyiz ve aramayız.. Oysa aramamız gerek.. Arayacağız.. Şimdi TRT'nin kendine ihaneti olayına gelelim.. TRT, Dünya Atletizm Finalleri'nin iki günlük yayın hakkını, sizin, benim paramızla satın aldı.. Gene sizin ve benim paramla, atletizm nedir bilmeyen bir sunucuyu(!) Monaco'ya gönderdi. Ve de Dünya Atletizm Finalleri'ni yayınlamadı.. YA- YIN- LA- MA- DI!.. Sizin, benim paramla, atletizmi bilmeyen atletizm sunucusu Monaco'da lüks bir tatil yaptı.. Belki casinoda da hoş vakitler geçirmiştir. İki gün ve toplam neredeyse 10 saatlik yayının tümüne naklen yayın parası ödeyip, oraya bir de sunucu yollayan TRT, sadece 15 dakikada işi bitirdi.. Çünkü Elvan'dan ötesi, spor değildi, ilginç değildi, yayını gereksizdi.. Ve beş ayrı kanalı olan TRT, Elvan'ın yarışından sonra yayını kesti ve ekrana ne geldi bilir misiniz?.. Amerikan yapımı kamera şakaları.. Yani yılın herhangi gün ve saatinde yayınlayabileceğiniz konserve program.. Haber değeri olan canlı yayının yerine, hem de hiç alakası olmayan bir konserve program vermek, ne tür bir yayıncılık anlayışı, ya da anlayışsızlığıdır, geçiyorum.. Çünkü TRT'nin yayıncılığı hem de hiç bilmeyen ellerde olduğunun farkındayım.. Canlı atletizm yayınını kesip soktukları o konserve hiç değilse izlense, gene anlarım.. Sıfır nokta diye başlayan bir reyting.. Yayın sıralamasında bininci falan.. Değer mi?.. Şenol Demiröz TRT'nin yasal görevlerinin farkında değil. Ya da görmezden gelip, kendi kafasına "Özel" bir TV yaratmaya çalışıyor olabilir.. Ama o TRT'nin spor servisinin sorumluluğu değil mi, bu yayının önemini anlatmak, Genel Müdürü ikna etmek.. TRT'nin asli görevinin, zaten futbola boğulmuş 146 özel kanalla sidik yarışı etmek değil, özel TV'lerin reyting kaygısı ile bomboş bıraktığı alanlarda, halkın yaşam düzeyini geliştirecek, onlara sporun futboldan ibaret olmadığını anlatacak, alternatif programlar sunmak olduğunu söylemek.. Söyleyebilmek.. Nerde.. O serviste Dünya Atletizm Finalleri'nin ne olduğunu bilen varsa, kellemi keserim. Bilmedikleri ekrana yayın boyu koydukları yazıdan belli.. "İkinci Dünya Atletizm Şampiyonası.." Görgüsüz, bilgisiz ve ilgisizler.. Hadi atletizmi bilmiyorsunuz, hadi İngilizce de bilmiyorsunuz.. Bir bilene soramaz mısınız, "Bu ne yarışıdır" diye.. Dünya Atletizm Şampiyonası, Olimpiyat'tan sonra, dünyanın en büyük spor organizasyonudur.. 1983'te başladı.. Olimpiyat gibi 4 yılda bir yapılıyordu.. Sonra iki yılda bire indirildi.. Dokuzuncu ve sonuncusu geçen yıl Paris'te yapıldı. Onuncusu 2005'te Helsinki'de yapılacak. Her milletten binlerce atlet katılır. 10 gün sürer. Dünya Atletizm Finalleri ise geçen yıl başladı.. Her yıl yapılıyor. Dünyanın kalburüstü atletleri, davetle katılır. Katılım yüzü geçmez. Bambaşka, yepyeni bir organizasyondur. İki gün sürer.. Şimdi, aklı, izanı olan bu ikisini birbirine karıştırır mı?. Sizin, benim paramla yayın yapan, kamu televizyonu TRT'nin ve onun spor servisinin şu zavallı haline bakar mısınız?. Şu ciddiyetsizliğine.. Şu aczine.. TRT, sizin benim paramla, bir garip sunucuya Monaco tatili yaptırmıştır. TRT, sizin benim paramızı sokağa atmıştır. TRT, size, bana ihanet etmiştir. Ama TRT, asıl kendisine ihanet etmiştir. Bu ihanetin hesabı sorulacaktır ve sorulmaya devam edecektir.. Bu memlekette muhalefet, Meclis'teki iktidarsızlardan ibaret değildir. Halkı, haklarına sahip çıkmaya ikna edeceğiz.. TRT'yi çiftlikleri sananlar, halkın muhalefetinin ne olduğunu göreceklerdir.
|