kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
O kadar sıkıldım ki balıklara Hamlet' bile oynayabilirim
O kadar sıkıldım ki balıklara Hamlet' bile oynayabilirim
Hata şansınız yok
Her role varım

Gözler şimdi bu ikilide

Uzun bir aradan sonra tekrar kamera karşısına geçen Fikret Kuşkan, "Anlat İstanbul" adlı filmde İdil Üner'le oynuyor. Almanya'da birçok dizi ve filmde rol alan Üner, ilk kez bir Türk yapımında yer alacağı için heyecanlı. Oyunculuğu seçmekle büyük hata yaptığını söyleyen Kuşkan ise projeye senaryo onu çok heyecanladırdığı için "evet" dediğini belirtiyor.

***

O kadar sıkıldım ki balıklara Hamlet' bile oynayabilirim

Senaryosunu Ümit Ünal'ın yazdığı "Anlat İstanbul" için kameralar karşısına geçen oyuncu Fikret Kuşkan ile İdil Üner ilk kez bir araya geldi. Kuşkan, çalışacak yönetmen bulamamaktan yakındı.

Türk sinemasında ilk kez bir film beş yönetmen tarafından çekiliyor. Senaryosu Ümit Ünal tarafından yazılan ve beş ayrı hikayeden oluşan "Anlat İstanbul" isimli film Kudret Sabancı, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu, Ömür Atay ve Ümit Ünal'ın da içinde bulunduğu beş yönetmenin eseri. Kasım ayında vizyona girmesi beklenen film, oldukça kalabalık bir oyuncu ekibine sahip. "Kırmızı Başlıklı Kız" isimli hikayenin anlatıldığı bölümde ünlü oyuncu Fikret Kuşkan ve Fatih Akın filmlerinden tanıdığımız İdil Üner baş rollerde. Berlin'de doğup büyüyen İdil Üner ile başarılı oyuncu Fikret Kuşkan, filmin çekimlerinden önce Pazar Aktüel okuyucuları için bir araya geldi. İdil Üner ilk kez bir Türk yapımında yer almanın heyecanını taşırken, Fikret Kuşkan'ın anlık değişen ve fırtınalı bir denizi andıran ruh hali bizi şaşırttı.

* İdil Üner ile ilk kez çalışacaksınız. Öncesinde nasıl bir çalışma yapıyorsunuz? Ben oturup okumalara falan çalışamam. İşin büyük bir bölümünü sete bırakırım.

* "Anlat İstanbul" filmindeki rolünüzü okuduğunuzda heyecanlandınız mı? Evet Ümit'in (Ünal) yazdığı her şey beni heyecanlandırıyor. Türkiyenin en iyi projelerini yazdı.

* Hikayelerden birinde kara işlere bulaşmış bir karakteri canlandırıyorsunuz. "Mustafa Hakkında Herşey"de ise sadist bir karakteri oynadınız. Bu tarz rolleri özellikle mi tercih ediyorsunuz? Siz benim bütün yapımlarımı biliyor musunuz ki!!?

* Son iki işinizden bahsediyorum. Son iki işimden bahsederseniz böyle olmaz. Ben şimdiye kadar naif, yumuşak rolleri oynadım. Bu tür rolleri mıncıklamamıştım. Biraz da bunları oynamak istedim.

* O zaman sinirlenmeniz gereksiz çünkü özel bir tercihten bahsediyorsunuz. Bu bir tercih değil. Hikayeyi sevmek, senaryoyu sevmekten geçiyor.

* "Mustafa Hakkında Herşey" oldukça eleştirildi. Sizin fikriniz ne bu konuda? Ben o filmin doğru okunduğuna inanmıyorum. İnsanlar Türkiye'de filmi izliyorlar, okumuyorlar. Bence sanat okunmalı. Bu ülkede insanlar okumadan yoksunlar.

* Filmden sonra röportaj tekliflerini de kabul etmediniz! Ben genellikle basınla ilişkilerimi çalışırken ayarlıyorum. Film gösterime girdiği an kaybolurum.

* Peki projeyi kabul ettikten sonra nasıl bir süreç başlar? Bazıları gibi siz de rol neyi gerektiriyorsa bir süre o şekilde yaşamaya çalışır ve kendinizi dış dünyaya kapatır mısınız? Ben de genellikle böyle bir yol izliyorum. Bir rol aşamasına girdiğimde çok fazla mıncıklanmak istemem. Zaten beş altı senedir dışarıya çıkmıyorum. Sokaklarda dolaşılarak, barlarda sürterek rol çalışılmaz.

* Evet ama sanki özellikle bazı dönemler kendinizi saklıyor, medyadan uzak duruyorsunuz... Benim beş sene kaybolduğum dönemler de oldu. Ama bunu böyle adlandırmak doğru değil. Kaybolmayı uzaklaşmayı seviyorum.

* Yanlış bir tespit değil o zaman bu? Değil.

* Projeyi sevmekten bahsettiniz. Kriterleriniz neler? Yönetmen ya da oyuncu seçer misiniz örneğin? Seçerim, bu benim başıma büyük de bir bela açtı. Ben henüz 25 yaşlarındayken verdiğim bir röportajda da aynı şeyi söylemiştim. O yazıdan sonra çok büyük eleştiri ve tepki aldım. İnsanlar beni reddetti. Oyuncu tayfası bana ön yargıda bulundu. "Dünkü p..ç, yönetmen seçiyor şuna bak" oldular. Bugün hala anlayamıyorlar. Yönetmen oyuncu seçiyorsa oyuncunun da yönetmen seçmeye hakkı var. Neden böyle bir durum var, anlamış değilim.

* Bu lüks olarak görüldüğü için olabilir mi? Evet, bu maalesef bizim ülkemizde böyle. Sen kim oluyorsun gözüyle bakan bir sürü insan var. Bu ülkede stratejik bir zekaya sahip olmadan bir yere gelmek, isim sahibi olmak, bu yaşa kadar ayakta durmak, hele stil ve tarz sahibi olmak mümkün değil. Bu ülke insanın hayallerini, heyecanını her şeyini kaybettiriyor.

* Büyük bir memnuniyetsizlik söz konusu galiba? Nasıl memnun olursunuz ki!

* Madem memnun değilsiniz, hiç bırakmayı ya da başka bir iş yapmayı düşünmediniz mi? Evet çok düşündüm. Ben oyunculuk konusunda hata yaptığımı 35 yaşımda anladım. İnsanları sevmiyorum. Bugün Bengal'de 12 tane kaplan peşinde, saçı sakalı birbirine karışmış bir bilim adamı olmayı tercih ederdim.

* Türkiye'de bahsettiğiniz gibi bir bilim adamı olabilmek de mümkün değil ama... Türkiye'de değil tabii ki... Çocukluğumdan beri hayalim yurtdışına gitmekti. Ama 16 yaşında sahne tozunu yuttum. Elime oyuncaklar verdiler ve ben de büyümek istemediğim için o oyuncaklarla oynamaya devam ettim. Sonra farkettim ki oyun gerçeğe dönüştüğünde, yaşamın içindeki gerçekle pek uymuyor. Çok medyatik bir iş seçmişim kendime. Halbuki benim karakterim buna hiç uymuyor.

* Medyatik olmak hiç mi çekmedi sizi? Bunca yıl neden yaptınız bu işi o zaman? Hiç çekmedi. Ben bütün ödüllerimi sıkılarak tuttum. Hatta mümkünse arkama sakladım.

* Medyatik olmanın size iyi geldiği anlar olmadı mı hiç? Yok, ben sevimsiz buluyorum böyle şeyleri. Benim yapıma aykırı.

* Bu sistemden hoşlanmıyorsunuz, peki size verdiği ödüller hakkında ne düşünüyorsunuz? Daha doğrusu ödül sistemi hakkındaki düşünceleriniz neler? Ne düşünmek gerekiyor bilmem ki, anlamadım.

* "Bir avuç insanın kararı beni bağlamaz" mı diye düşünüyorsunuz yoksa bir oyuncu için teşvik edici mi buluyorsunuz? Yok, ödüller şevklendirir. Bir yapım hem sanatsal anlamda hem de gişede başarıya ulaşmalı. Maalesef bizde sanatsal boyut düşünülmüyor.

Ayur Erdem

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Bütün mesele hayat, seks, ölüm
 Bizi evimizden etmeyin
 Ünlü edebiyatçıları mızın eşleri kocalarından daha renkliymiş
 Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
 Beyaz: "Herkes sanatçılar gibi zinaya hazır değil"
 Böyle futbol tartışması hiçbir yerde görülmedi
 50 yıldır güzel kadınlara ayakkabılarını giydiriyor
 Hiç aşık olmadım, önce şampiyon olmak istedim
 Halter yakında milli spor olacak
 Sizin evde dırdır sorun yaratıyor mu yoksa çoktan...
 Futbolcuların sırdaşı kadın psikolog
 Futbolcular tatlı müptelası
 Futbolcular tatlı müptelası
 Bir kadın için buradan daha güvenli bir yer bulamazsınız
 Ödülleriyle rekor kıran Türk mimar
 Ekseninde deprem olan bir roman
 Hayallere hiçbir zaman ulaşılmaz
 Aziz Yıldırım da aynı şeyleri söyledi ama bir tek ihraç...
 Bir gay de delikanlı olabilir
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Güncel sanatın başarılı ismi
Güncel sanatın başarılı ismi
Güncel sanattaki başarısı, enstelasyonları, mahrem çizimleri,...
En eski parti 84. yaşını kutluyor
En eski parti 84. yaşını kutluyor
Uzun yıllar yasaklandığı için faaliyetlerini yeraltında sürdüren...
Pisboğaz imparator İstanbul sokaklarında
Bizans kültürünü iyi bilmezsek, aynı iklim ve topraklarda yeşeren...
Sofrada vicdan yapmayın
Clinton'ın hastalığına da, vakitsiz ölümlere de hep aynı gerekçe öne...
Klarnet hayatını değiştirdi
Konser için dünyayı dolaşan Mercan Dede'nin orkestrasında klarneti 15 yaşındaki...
Dünyayı güldürenlerden biri: GROUCHO MARX
Filmleri Paris perdelerinden hiç eksik olmayan sanatçı için ünlü 1968 olayları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.