|
|
|
|
|
|
Yaşamı kolaylaştıran stüdyolar
Gençlerin, yeni evlilerin ya da yalnız yaşayanların tercih ettiği stüdyo daireler sanılanın aksine çok kullanışlı olabiliyor. Bu küçük mekanları kolay uygulanabilir mimari hilelerle harika bir eve dönüştürmek hiç de zor değil.
Günümüzde iş imkanları ya da eğitim tercihleri nedeniyle gençler ailelerinden uzakta yaşamak zorunda kalabiliyorlar. Bu gelişmeye bağlı olarak ülkemizde de stüdyo veya loft gibi yeni tip mekanlar tasarlanmaya başlanıyor. Buraların en önemli özelliği, mekanı en rasyonel biçimde kullanarak "dar alanda kısa paslaşmalar" yapabilme şansınızın olması. Genellikle loftlar stüdyolara oranla biraz daha büyüktür ve çoğunluğunda asma kat vardır. Bazı loftlarda balkon, hatta dışarıya açılan bir verandaya bile rastlamak mümkün. Bu açıdan stüdyolara kıyasla daha ışıklıdır diyebiliriz. Onun dışında yaşam ve dekorasyon anlamında stüdyodan çok farklı değildir. Stüdyo ve loft yaşamı yurtdışında daha çok genç mimarların, yazar ve sanatçıların tercih ettiği bir tarzdır. Bu mekanlar üniversite öğrencileri ya da yeni evli çiftler için de ilk etapta ideal sayılabilir. İşiniz dolayısıyla çok sık gittiğiniz bir şehirde, her seferinde otelde kalmak yerine kendinizi daha rahat hissedeceğiniz bu tip mekanları tercih edebilirsiniz.
ÜÇ ALTIN KURAL Tamamen farklı bir yaşam biçimi olması nedeniyle böyle bir tercihten önce kendinizi stüdyoda veya loftta yaşam fikrine alıştırmanız gerekir. Çok basit anlamda her şeyle iç içesinizdir ama ustaca yapılmış bir dekorasyonla bu ilk andaki iç içeliğin dışına rahatlıkla çıkabilirsiniz. Bu işin en hoş tarafı ise, hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı kullanarak küçük ama güzel bir yaşama mekanı elde edebileceğinizdir. Zamanla her şeyin kolay bir tarafının olduğunu, hayatın ufacık dokunuşlarla ne kadar değiştiğini, genişlediğini farkedersiniz. Yani mekanın küçük ya da büyüklüğüne metrekare olarak bakmamak lazım. İşin albenisi orada yaşayanların mekanı algılamasına bağlıdır. Genelde hayatınızın kısa bir dönemini geçireceğiniz stüdyo ve loftlarda aslında az zaman ve yerde ne denli çok şeyin yaşanabileceğini, bir gün gelip oradan taşındığınızda hatırlarsınız. Stüdyo veya loftta oturmanın üç altın kuralı vardır. Bunlardan ilki, bu tarz mekanlarda oturmaya karar verdiğinizde bazı alışkanlıklarınızdan uzak kalacağınızı bilmeniz gerektiğidir. Bu yüzden taşınmadan önce eşyalarınızı gözden geçirip, çok fazla ihtiyaç duymadıklarınızı oldukları yerde bırakmanızı tavsiye ederim. Lüzumsuz hiç bir eşyanın burada yeri yoktur. Kullanmadığınız eşyalarınızı stoklayacağınız fazla bir yeriniz de olamayacaktır. Mekan zaten küçük olduğundan her türlü fazlalık insanı rahatsız eder. İkinci kural, her eşyanın bir yerinin olması ve kullandıktan sonra üşenmeyip yerine koymanız. Dağınık bir stüdyoda kesinlikle yaşanamaz. Zamanla üst üstte biriken bir yığın da kısa sürede boşu boşuna dikkatinizin dağılmasına ve yorgunluğa neden olacaktır. Üçüncü ve son kural ise, burası için eşya satın alırken mutlaka çok fonksiyonlu olmasına özen göstermeniz gereğidir.
IŞIĞA DİKKAT EDİN Stüdyo ya da loftun en önemli özelliği ıslak hacimler hariç, bütün eylemlerinizi tek bir alanda gerçekleştirebilmektir. İlk anda insana sıkıntı vereceği düşünülse de iyi bir tasarımcının elinden çıktığında doğru çözümlere ulaşabileceğinizden ve çok rahat edeceğinizden emin olun. Bu mekanı satın almadan ya da kiralamadan önce doğal ışıklılık ve güneşin gelişi konularına dikkat etmek gerekir. Başka bir odanız olmadığından bulunduğunuz yerden gökyüzüne bakabilmek, geniş pencereden havayı solumak sizin için oldukça kıymetlidir. Tüm eylemlerin aynı alanda yapılıyor olması sizin bu alanı çok fonksiyonel kullanmanızı ve kendinizin de iyi organize olmanızı gerektirir. Her köşenin, ufacık bir boşluğun bile en faydalı biçimde işlevselleştirilmesi sizin burayı kullanım amacınıza bağlı olarak gelişir. Mekanın küçüklüğüne rağmen fonksiyonel, pratik bir tasarım ve ergonomik ürünlerle içinizi geniş tutabilecek, dekoratif bir mekan elde edebilirsiniz. Burası sizin hem salonunuz, yatak odanız, hem de mutfağınız, çalışma odanızdır. Mekan küçük de olsa, bölümlere çeşitli yükseltiler vererek görsel bir ayırıma gidilebilir. Bu yükselti yerden yaklaşık 15-20 cm. bir merdiven basamağı gibi olursa çeşitli kapaklarla içleri malzeme koymak için kullanılabilir. Onun dışında, hangi bölüm kapatılmak isteniyorsa fazla yüksek olmayan, hareketli bir paravan en ideal bölme şeklidir. Bazı stüdyo ve loftlarda tavan yüksek olduğu zaman içten bir asma kat yapılabilir. Burada merdiven çıkışı kitaplık, altı da oturma bölümü olarak çok rahatlıkla kullanılabilir. Üst tarafta genellikle yatak bulunur ve sizin gizli bölmenizdir. Yatağın yanına çeşitli boyutlarda sabitleyeceğiniz raflar hem komodin yerine geçer, hem de başucunuza dekoratif bir özellik katmış olurlar. Tavan yüksek değilse, duvara gömme yatak ya da çek yatlar kullanışlıdır. Bu yatak aynı zamanda çarşaf, yorgan, yastık gibi ürünlerin saklanacağı bir geniş çekmece özelliğini de taşıyabilmeli. Giysi dolabı kapısının sürgülü olması da daha doğru bir seçimdir. Dolap kapaklarındaki boy aynası hem kullanışlılığı, hem de mekanı görsel olarak büyültmesi bakımından iyi bir efekt verecektir.
RAFLARI TAVANA YERLEŞTİRİN Kütüphane için yeriniz darsa, tavanları raflayarak kitaplarınızı yerleştirebilirsiniz. Bu raflar aynı zamanda aydınlatma için de iyi bir çözümdür. Böylelikle mekanınızda hem yerden tasarruf eder, hem de ona dekoratif bir görünüm kazandırırsınız. Dar alanlar için kapakları açıldığında büroya dönüşen kompakt kitaplık-masa birimi de tercih edilebilir. Masa gene görsel olarak iki bölüm arasındaki geçişi sağlayabilir. Hem çalışmak, hem de yemek yemek için aynı masayı kullanabilirsiniz, ama sürekli bir toplama yerleştirme işlemi yapılacağından bu şekil zamanla sizi yorabilir. Çalışma masası hareketli olursa o anki kişi sayısı ve aktiviteye göre yeri değiştirilebilir. Yemek masası ise duvara sabit, açılıp kapanır bir sistemde tasarlanırsa mekanda yer kazandırır. Çalışmak için yüksekliği ayarlanabilen, tekerlekli bir iskemle seçilip, yemek masası içinse katlanabilir iskemleler kullanılmalıdır. İyi bir aspiratörle koku sorununuz olmayacağından burada çoğunlukla açık mutfak yapılır. Kapalı olmasını istiyorsanız, akordeon kapılı bir sistemi tercih edin. Mutfak duvarları her türlü aletin ankastre olarak yerleşimine imkan verir biçimde tasarlanmalıdır.
Meltem Etcheberry
|
|
|
|
|
|
|
|
|