|
 |
|
 |
  |
|
Ceza Kanunu tasarısı AB'den 'Geçer' aldı
Yeni TCK tasarısı için rapor hazırlayan Avrupa Konseyi temsilcisi Silvia Tellenbach 'Esas olarak olumlu' dedi.
Hukuki Perspektifler Dergisi'nin panelinde, raportör Tellenbach, tartışılan maddelere rağmen yeni TCK'nın çok önemli olduğunu vurguladı, "Önce çıkarın, şüpheli maddeler sonra düzelir" dedi.
UZLAŞMA BAŞARILDI TELLENBACH ekledi: "Birçok iyileşme içeren yeni ceza kanununun yürürlüğe girmesi konusundaki uzlaşma başarılmış görünüyor. Şüphelerinizi erteleyin."
'TEMBELLERİN ÖZRÜ' BAKAN Çiçek, "TCK tasarısı şimdi tartışılmalı" diyenleri yanıtladı: "Bunlar tembel özürü. Sanki tasarıyı çeksek bu konuyu ele alıp bir yığın emek verecekler!"
Şüpheleri erteleyin bu yasayı çıkartın
İfade ve düşünce özgürlüğü, zina gibi maddelere rağmen yeni TCK'nın yasalaşmasının çok önemli olduğunu vurgulayan AB Türkiye Raportörü, "Şüphelerinizi erteleyin" dedi.
Avrupa Konseyi'nin yeni TCK Türkiye Raportörü Dr. Silvia Tellenbach, TBMM'nin önümüzdeki hafta görüşece- ği Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nın tartışı- lan 'zina' maddesine mahkum edilmemesini istedi. Tasarının başından beri hazırlığının tanığı olduğunu belirten ve bazı maddelere ilişkin endişelere rağmen çok önemli olduğunu vurgulayan Tellen- bach, "Şüphelerinizi erteleyin" önerisinde bulundu. Hukuki Pespektifler Dergisi (HPD), önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülecek TCK tasarısını Türkiye ve dünyanın önde gelen hukukçu akademisyenlerle mercek altına aldı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in açılışını yaptığı panel, tasarının bugüne kadar en kapsamlı ele alındığı ve en geniş katılımlı toplantı oldu. Almanya, İtalya, İspanya, Polonya, Yunanistan'dan hukukçu akademisyenler, Avrupa Konseyi'nin TCK Türkiye Raportörü Tellenbach ve Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden 12 hukukçu akademisyenin katıldığı panelde, tasarı madde madde değerlendirildi, "Kişi hak ve özgürlükleri alanındaki gelişmelerin ceza kanunu reformlarına etkileri" konuşuldu.
BAKAN: HEPSİ TEMBELLİK ÖZÜRÜ Paneli bir konuşmayla açan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ceza kanunlarının herkesi ilgilendiren temel bir yasa olduğunu, en az anayasa kadar, belki daha önemli olduğunu ifade etti, bir ülkenin demokratik standardını tespit edebilmek için başka göstergeye gerek olmadığını kaydetti. Ancak Türkiye'de herkesin bu konuyla ilgilenmediğinden yakınan Çiçek, "zina"yı kastederek, "son günlerdeki aktüel konu ile tasarının tartışılmaya başladığını" söyledi. İlgili meslek kuruluşları, hatta hukuk fakültelerinin dahi tasarı ya katkı sağlamadığını ifade eden Çiçek, şimdi tasarının yeterince tartışılmadığını söyleyenlere şöyle yanıt verdi: "Sanki biz Salı günü Meclis gündeminden bunu çekersek, bu meslek kuruluşlarımız bu konuyu ele alacaklar, bir yığın emek verecekler, kafa yoracaklar da katkı sağlayacaklar... Bunların hepsi tembel lerin özrüdür... Önümüzdeki hafta Meclis gündemine getireceğiz ümit ediyorum ki ay sonuna kadar da çıkaracağız." Tasarının önceki hükümet döneminde hazırlanmaya başladığını, hükümetinin de her maddesini benimsemese de, parti görüşüyle çakışan maddeleri olsa da, zaman kaybetmemek için yasalaşma sürecini başlatma kararı verdiğini anlatan Bakan, şöyle devam etti:
"ÖNCELİK KİŞİ HAKLARINDA" "1926'dan beri uygulamada karşılaştığımız zorluklar, vardığımız neticeler var, dünyadaki ceza hukuk alanındaki gelişmeler var, Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmeler var, insan hakları mahkemesi kararları var ve halkımızın beklentileri var, tüm bunları dikkate alarak olabildiğince kendi içinde tutarlı dengeli bir yasa tasarısı hazırlamaya gayret ettik. Olabildiğince modern bir yasa hazırlamaya gayret gösterdik. Eksikleri olabilir, ama bir-iki endişeyi taşıyarak bu adımı atmamamız olmaz. Tasarının önceliği kişi hak ve özgürlü- ğüdür." Çiçek, Hükümet'in en önemli gündeminin AB olduğunu vurguladı, "Sloganvari 'Avrupa'da bu var mı' eleştirilerini haksız buluyorum" dedi.
RAPORTÖR: ÇAĞDAŞ BİR YASA Avrupa Konseyi'nin TCK Türkiye Raportörü Tellenbach da, tasarının hazırlık sürecinin tümüne tanıklık ettiğini, alt komisyonda hazırlanan tasarının TBMM Adalet Komisyonu'nda önemli değişikliklere uğradığını, en önemli düzenlemenin "işkenceye sıfır tolerans" kapsamında işkenceyle mücadeleye ilişkin maddeler olduğunu anlattı. "Düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin 302 ve 159'uncu maddeler için ben de endişeliyim" diyen, yeni düzenlemelerin "gerileme" anlamına geldiğini kaydeden Silvia Tellen- bach, ancak tüm tartışmalı maddelere rağmen, yürürlükteki TCK'nın değiştirilmesinin önemli olduğunu vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı: "Yeni bir yasanın uygulamaya geçirilmesi, herkes açısından büyük bir ödevdir. Ortak çıkar karşısında birkaç düzenlemenin uygun olup olmadığı konusundaki şüpheleri ertelemek gerekir. Yasa bütün ülkede tanındığı ve yasaya güven duyulduğu zaman, gerekli başka değişikliklerin yapılması zamanı gelmiş olacaktır." Türk ve yabancı akademisyenlerin de görüşlerini açıkladığı panelde konuşan Hukuki Perspektifler Dergisi Yayıncısı Avukat Kenan Tekdağ, AB Raportörü Silvia Tellenbach'ın TCK tasarısına olumlu yaklaşımına dikkat çekti, yurtdışından gelen diğer uzmanların yaklaşımının da olumlu olduğunu belirtti.
"TCK DÜNYANIN SONU DEĞİL" Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi'den Prof.Dr. Bahri Öztürk de "AB Raportörü'nün görüşleri umut verici. Bu kanunda eksik şeyler olabilir, ama bunlar kanun çıktıktan sonra düzeltilebilir, diyor Raportör. Bakan da kanunun çıkacağını söylüyor. Bu, dünyanın sonu değil. Olumlu yönleri de olumsuz yönleri var" dedi.
Sonat CANIDAR / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|