Sınıfları doldurduk, yaşasın dershanemiz
Kerpiçten yapılmış tek odalı bina, iki pencere, her biri bir sınıfa denk düşen dört sıra... Kapının arkasında yıpranmış bir soba... Yarın başlayacak 2004-2005 eğitim-öğretim yılında, 650 bin öğrenci, çoğunluğu yukarıda kısaca aktardığımız görüntüdeki 17 bin 636 okulda ders başı yapacak. Yani, ilkokulun ilk dört sınıfının bir odaya toplanıp, eğitim verilen "birleştirilmiş sınıf" uygulamasıyla... Taşrada durum böyle iken, kent merkezlerindeki durum da farklı değil. Ankara merkezindeki bir ilkokulun sınıfındaki öğrenci sayısı ortalama 45... İstanbul, İzmir, Adana, Mersin'de de tablo aynı ... Bir de o okuldaki eğitim ve öğretim kalitesinin yüksek olduğu biliniyorsa, kayıt yaptırmak için verilecek, milyarlık "avanta parası" da cabası...
Bir sınıfta 80 öğrenci Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e dünkü sohbetimizde bu tabloyu anımsatınca şöyle diyor: "Kayıt parası alınması da, trafikte kırmızı ışıkta geçmek de yasak. Ama ne yaparsınız ki uymayan oluyor. 'Şikayet edin' diyoruz. 'Çocuğum sıkıntıda kalır' korkusu ile şikayet eden de olmuyor. Sıkıntılı bir durum..." Sınıflardaki öğrenci sayısı ile ilgili olarak da şunları söylüyor: "Yeni eğitim yılını Şanlıurfa'da açmamızın nedeni de bundan. Sabahçı ve öğlenci olarak ikili sistem uygulanan Şanlıurfa'da sınıf ortalaması 80 öğrenci. İkili sistem olmasa sınıflara çocuk sığmayacak..." Bakan Çelik'in verdiği rakamdan yola çıkıldığında, bir öğretmenin, bir öğrencisine ayırması gereken ilgi süresi yarım dakikayı dahi bulmuyor. Çelik, eğitime destek kampanyası çerçevesinde bu yıl 6 bin 397 derslik yapıldığını belirtiyor. 2003-2004 eğitim öğretim yılı içinde devam eden derslik sayısını ise 45 bin olarak açıklıyor. Eğitim ve öğretimin batılı bir sistemdeki gibi verilmesi için daha çok yol kat edilmesi gerektiğini belirtip ekliyor: "80 yılda eğitime verilen destek yüzde 11 seviyesinde kalmış. Bir yılda biz bu payı yüzde 14.5 oranına çıkardık. Buna rağmen bu bütçenin yatırım değil maaş ödeme bütçesi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor."
Dershanede öğretim Bakan Çelik, eğitim ve öğretimin kalitesini arttırmak için yaptıklarını da sıralıyor. e-Devlet projesini en iyi uygulanın Milli Eğitim olduğunu vurguluyor. Bütün okulları bilgisayar ve internet sistemine geçirmek için çaba gösterdiklerini anlatıyor. Bu yıl 83 milyon 119 bin kitabı bedava dağıtacaklarını söylüyor. Ezbercilikten uzak yeni müfredat uygulamasını pilot proje olarak başlattıklarına değiniyor. Bu aşamada Bakan'a, liselere ve üniversiteye giriş sınavı için öğrencilerin dershaneleri doldurduğunu anımsatıyoruz. Dershaneye gitmeden iyi bir lise veya üniversiteyi kazanmanın olanaksız hale geldiğini vurguluyoruz. Çelik, iki atasözünü anımsatıyor: "Sen ağa ben ağa ineği kim sağa... Herkesin aklı bir olsa, sürüye çoban bulunmaz..." Herkesin istediği yerde okuması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, ara kadrolara da ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Dershanelerin bu kadar çok olmasının günahını ise YÖK'e yıkıyor. "Siz okullarda okutulan müfredatın ruhuna uygun bir sınav yapmazsanız, dershanede öğretilen bilgilere dayalı sorular sorarsanız, sonucu da bu olur. YÖK orta öğretimi batırıyor."
Kazanana sınav hakkı Söz üniversite sınavından açılınca Çelik, üniversiteyi kazanmasına rağmen lise son sınıfta kalmış olanlara bir de müjde veriyor. "Bugün yarın duyurulur" deyip müjdesini şu sözlerle dile getiriyor: "Üniversite sınavında başarılı olmuş, bir üniversiteyi kazanmış, ancak lise son sınıftan takıntısı olanlar için ek sınav hakkı getiriyoruz." Çelik, kendi döneminde eğitim ve öğrenimin daha kaliteli hale gelmesi için çaba gösterdiğine inanıyor. Okul yaptıranlar ve eğitime destek kampanyasına katılanlar sayesinde bir noktaya doğru gelinebildiğini vurguluyor. Buna rağmen 14 milyon öğrenci, 550 bin öğretmen ders başı yapmaya hazırlanırken, eğitim ve öğretimin başında bulunan Bakan da içinde bulunduğu durumdan hoşnut olmadığını da kayda geçiriyor. Yıllardır birikip yapısal hale gelmiş sorunların çözümü de kolay olmuyor. Özetle; şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın dershanemiz...
|