SABAH - Küçükyalılılar geçmişle buluşuyor

Şu an 5 Eylül 2004 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Atina 2004

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cuma

	» Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

Google Arama

Küçükyalılılar geçmişle buluşuyor

İtalyan arkeolog Alessandra Ricci'nin başkanlığında yürütülen Bizans dönemine ait sarnıç ve manastır gün ışığına çıkıyor.

İstanbul'un Anadolu yakasındaki en önemli ve kalıntıları günümüze kadar ayakta kalabilmiş "arkeolojik bölgesi" olan Küçükyalı'da yürütülen çalışmalar halka açılıyor. İtalyan arkeolog Alessandra Ricci başkanlığında ve Kültür Bakanlığı'nın gözetiminde 2001 yılında Küçükyalı Çınar mahallesindeki Bizans dönemine ait kalıntılar üzerinde başlatılan çalışmalar 7 eylül salı günü düzenlenecek etkinliklerle tanıtılacak. Uzmanlık alanı Bizans sarayları olan Ricci, 1995'te başlamış Prof. Dr. Semavi Eyice'nin makalelerine göre Küçükyalı'da olduğu iddia edilen Bryas Sarayı'nı aramaya. Fakat harabe haline dönen kalıntılardan hiçbir sonuca ulaşamayan Ricci, Kültür Bakanlığı'nın izniyle 2001 yılında zemin araştırması yapmaya başlayarak sarnıç ve manastır kalıntılarında çalışmalarını yoğunlaştırmış.

TARİHE ÖNEM VERİLMELİ
Alessandra Ricci yaşadığımız topraklarda bizlerden önce gelip geçen kültür ve medeniyetleri tanımamız gerektiğini hatırlatıyor: "Her yerde arkeolojik kalıntılar var ve biz de onları korumak zorundayız. Fotoğraflardan anladığımıza göre bir zamanlar İstanbul'un banliyösü olan Küçükyalı 1950'ye kadar yeşillik ve güzel bir alan. Bu fotoğraflar nüfus artışı ve yanlış şehirleşmeyle bu bölgenin ne kadar bozulduğunu bize kanıtlıyor. Yaptığımız incelemelerde Eyice'nin saptamalarının bir kısmının yanlış olabileceğini fark ettik. Çünkü Eyice'nin saray olduğunu belirttiği kalıntılar ne yazık ki artık ortada yok. Geriye sadece sarnıç ve manastır olduğunu düşündüğümüz yerdeki kalıntılar kalmış. Bu bölge özel, çünkü genelde Bizans yapılarının karakteristik bir özelliği var. Türkler gelene kadar bu yapılar düzenli olarak kullanılmış. Fakat buradaki kalıntılar 14. yy'da kullanımdan çıkmış. Bu yapının bir başka önemli özelliği de Osmanlılar'ın İstanbul'u nasıl ele geçirdiklerine dair bilgi veriyor. Önce merkezi ele geçirip sonra banliyölere geçilmiş.'' Bu kalıntıların ne olduğuna dair iki görüş var. Bunlardan biri Bizans İmparatoru Theophilos tarafından MS 830 ile 837 yılları arasında Abbasi ve Emeviler'in Ürdün ve Irak çöllerindeki köşk ve saray mimarisini taklit ederek inşa ettirilen Bryas Sarayı olduğu. Diğeri ise adını aldığı "Satyr''e adanmış bir tapınağın üstüne patrik İgnazius tarafından MS. 867-877 civarında inşa ettirilmiş Satyros manastırı olduğu. Küçükyalı'da 7 Eylül salı akşamı saat 19.00'da başlayacak "Geçmişle Bağlar'' adlı etkinlikte, 2001- 2004 arasında yapılan çalışmaların gösterimi, Fikret Erkaya'nın "Her Asırdan Bir Nefes'' başlıklı konseri ve Giusu Badalamenti'nin "Değişimler'' adlı enstalasyon sergisi yer alıyor.

Figen Yanık