|
|
Sıcak havada serin tatlar
Buzlu çay ya da kahve mi yoksa meyveli bir kokteyl mi? Yazın mönüler buzlu içeceklerle renkleniyor. Reina'nın frambuaz ve üzümden yapılan "dağ meyveleri" kokteyli, Laila'nın şeftali suyu ve şurubundan elde edilen "Laila peach"i, Starbucks'ın limonata ve bitki çaylı "tazo passion"u damaklarda serin bir tat bırakıyor. Bu alkolsüz içecekleri günün her saati içebilirsiniz.
*** Bir tatlı huzur almaya gelebilirsiniz
Moda Teras, Kalamış koyuna tepeden bakan modern ve ferah bir restoran. Sıcak yaz akşamları için ideal. Fiyatları uygun. Özellikle odun fırınında pişirilen pizzaları nefis.
Bu yaz İstanbul yemek ve eğlence aleminde son yenilik teraslar... Kıyıda köşede deniz manzaralı ne kadar çatı ve teras varsa, özellikle de buralara asansörle ulaşılabiliyorsa, kente tepeden bakan, deniz gören şık mekanlara dönüştürüldü. Bu gelişme son derece olumlu kuşkusuz. Ancak bu yeni akımın zayıf noktası, mutfakları. Zira alelacele dekore edilen ve şık bir görünüşe büründürülen kafe ve restoranlar gözü okşasa, insanı rahat ettirse bile, arkada oluşturulan mutfaklar çoğu kez bir gecekondu mutfağını aratacak düzeyde. Kuşkusuz bu gibi mutfaklardan çıkan yemeklerin de kalitesi, tahmin edilebileceği gibi, çok düşük. Yine de güzel İstanbul'umuza değişik açılardan bakan, hoş manzaralı teraslar olumlu bir yenilik. Bir süredir Anadolu yakasında "Moda Teras" adında bir terastan söz edildiğini duymaktaydım. Burası nedense gözümde Kalamış koyuna bakan bir apartmanın terası olarak canlanıyordu. Meğer Moda'nın köşkleri, bahçeleri birer ikişer dev apartmanlara dönüştüğü halde, hiçbir zaman üzerine inşaat yapılmayıp, hep çay bahçesi olarak kullanılan yerdeymiş. Özellikle son zamanlarda trafiği tam bir keşmekeş haline gelen Moda'da, otomobiliyle gelenler için Moda Teras bulunmaz bir nimet. Buradaki çok az sayıdaki otoparklardan biri bu mekanın tam yanında. Aracınızı bırakıp yan tarafa, Moda Teras'a geçiyorsunuz. Moda Teras'ın zemini tümüyle ahşap kaplı. Ayrıca manzaranın en güzel olduğu ön kısım hariç, yarı kapalı ve tümüyle kapalı bölümlerle de donatılmış. Ancak Moda Teras'ın en önemli kozu, denize doğru dik inen bir yarın tam üzerinde yer alan, asıl "teras" bölümü. Burada oturduğunuzda, altta tarihi Moda vapur iskelesi, karşıda Kalamış koyu, Fenerbahçe burnu ve ileride Adalar gözünüzün önünde uzanıyor. Terasın bir bölümü bar olarak ayrılmış. Burada aynı zamanda tarihi ulu ağaçlar da korunabilmiş. Geceleyin bu ağaçların dalları aydınlatılarak deniz manzarasına alternatif, çok hoş bir doğa görüntüsü yaratılıyor. Üstat Münir Nurettin "Yok Başka Yerin Lütfu (Kalamış)" şarkısını dolunayda buralarda dolaştıktan sonra bestelemiş sanki. Bir sonraki dolunay 31 Temmuzda. Temmuz mehtabını burada izleyecek olursanız, sanırım bana hak vereceksiniz.
HÜNKAR RÜYASI Gelelim yemeklere; menünün "başlangıçlar" bölümü oldukça sıradan yemekler içeriyor. Ayrı ayrı yerli ve ithal peynir tabakları; pastırmalı, dil peynirli paçanga böreği; somon carpaccio gibi. Bu arada, geçtiğimiz günlerde tamamlanan odun fırınında pizza yapmaya başlamışlar. Ben genellikle restoranın adını taşıyan spesiyaliteleri seçerim. Bunların daha farklı ve özenli olduğunu düşünürüm. Burada da "Pizza Terrazza" adını taşıyan, üzerinde hemen her türlü malzemenin yer aldığı pizzayı ısmarladım. Moda Teras'ın pizzaları benim için hoş bir sürpriz oldu. Son zamanlarda yediğim en iyi pizzalardı. Restoranın ana yemekleri ise genellikle ızgara tavuk, bonfile ve balıklar. Kuşkusuz Teras kebabı, Hünkar Rüyası gibi adlar altında. Örneğin Hünkar Rüyası, közlenmiş patlıcan püresi üzerine yerleştirilmiş ızgara bonfile dilimlerinden oluşuyor. Lezzeti de yerinde. Et ve balıklardan uzak durmak isteyenler için birkaç çeşit makarna da menüye alınmış. Teras'ın salata menüsü ise zengin. Şarap menüsünde Kavaklıdere ve Doluca'nın birçok şarabı sıralanmış. Fiyatları da oldukça makul. Hatta 35 santilitrelik şişelerde olanları bile bulunduruluyor. Ancak 70 santilitrelik şişesine 27 milyon lira fiyat koydukları bir şarabın 35 santilitreliğini 22 milyon liradan satmaları insana pek de hakça gelmiyor. Tatlı menüsü ise; cheese cake, çikolata pınarı adı altında sıcak çikolatalı kek, tiramisu ve sakızlı fırın sütlaç ile, İstanbul'da bulabileceğiniz en klasik tatlı çeşitlerini içeriyor. Restoranın en zayıf yanı servisi. Her ne kadar zarif bayan garsonlar yemek siparişini zarif biçimde alıp, yemekler hakkında ayrıntılı bilgi verseler de, bundan sonra tam bir kargaşa yaşanıyor. Siparişi alan değil, müşteriyi hiç görmemiş garsonlar yemekleri getiriyor. Sofrada dört gözle yemek bekleyenlere ana yemekler on beşer dakika ara ile yapılıyor. Tabii bu arada daha önce yemeği gelen şanslılar yemeklerini bitirirmiş oluyorlar. Arada kimin sipariş verdiği belli olmayan yemeklerin garsonlar arasında tartışma konusu olduğunu da gözlemliyorsunuz. Sonuçta, İstanbul'da manzaralı, ağaçlıklı ferah yazlık restoranlar giderek kaybolurken, Moda'nın en güzel yerindeki Moda Teras özellikle önümüzdeki boğucu günlerde rahat soluk alınabilecek bir vaha niteliğinde.
Deniz Erbil
|