Rusya, Türkiye'nin en büyük partneri Almanya'nın yerine oynuyor. Dış ticaret hacmimiz 10 milyar dolara dayandı.
Türkiye, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yarın başlayacak gezisine kilitlendi. Zira bavul ticareti ve turizm gelirleri ile birlikte 10 milyar dolara yaklaşan dış ticaret hacmi, bu ülkeyi Türkiye'nin ikinci büyük partneri yaptı. 2002 yılında Rusya ile resmi ticaret hacmimiz 5 milyar dolar oldu. Bu rakam geçen yılın ilk altı ayında ise 4.6 milyar dolara ulaştı. Türkiye'nin geçen yılki toplam bavul ticareti geliri 4.5 milyar dolar. Bütün bunları alt alta topladığımızda Rusya'nın önemi daha net anlaşılıyor. 32 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk Rusya Devlet Başkanı olan Putin'in görüşmeleri iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri geliştirmek açısından önemli bir fırsat olacak. Zira Putin'in ziyareti sırasında altı ayrı anlaşmaya imza atılacak.
İTHALAT HIZLI ARTIYOR Şimdi dış ticaret rakamlarına biraz daha ayrıntılı olarak bakalım. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre Rusya'nın, Türkiye'nin ithalat yaptığı ülkeler sıralamasında ikinciliğe oturduğunu görüyoruz. Geçen yılın ilk altı ayında Rusya'dan ithalatımız yüzde 66.9 artarak 3 milyar 811 milyon doları bulmuş. Rusya bu rakamla ithalatımızda İtalya, Fransa, ABD ve İngiltere'yi geride bırakmış durumda. Ancak ithalatta iyi bir partner olan eski Sovyetler Birliği'nin bu en büyük ülkesi, ihracatımızda aynı gelişmeyi gösterememiş. Geçen yıl Türkiye'den 812 milyon dolarlık mal alan Rusya, Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında dokuzuncu olabilmiş. Ancak bavul ticaretini de eklediğimizde Rusya'ya ihracatımız
altı ayda 1.5 milyar doları buluyor. Böylece 2003'ün ilk altı ayında Rusya toplam 5.6 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle Türkiye'nin ikinci partneri konumuna yükselmiş oldu. İşte bu nedenle Putin'in Türkiye'ye gelişi büyük önem taşıyor. Zira bu trend devam ederse Türkiye'nin en büyük partneri olma özelliği Almanya'dan Rusya'ya geçebilir.
DENGE ALEYHİMİZE İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde son dönemde dikkat çeken nokta dış ticaret dengesinin Türkiye aleyhine giderek açılması. Geçen yıl dış denge Türkiye aleyhine 3 milyar doları aşkın açık verdi. Bu açığın büyümesindeki temel etkenin 1984 yılında imzalanan doğalgaz anlaşmasının işlerliğini kaybetmesi olarak gösteriliyor. Çünkü dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın o dönem Sovyetler Birliği ile imzaladığı anlaşma, bu ülkeden alınan doğal gaz bedelinin yüzde 70'inin Türk mal ve hizmetleriyle ödenmesi hükmünü içeriyordu. O dönemde Türkiye'nin bu ülkeye en büyük ihracat kalemini ilaç ve gıda maddeleri oluşturuyordu. Ve ihracatın bayrağını Eczacıbaşı Grubu çekiyordu. Ancak Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından kurulan Rusya Federasyonu ile yeni doğalgaz anlaşmaları imzalandı. Yeni anlaşmalarda, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynayan bu hüküm de uygulanmaz oldu. Son dönemde Türkiye'nin Rusya Federasyonu'ndan aldığı doğal gaz bedellerinin mal ve hizmet karşılığı ödenmesi oranı yüzde 7'ye kadar düştü. İşte bu durum dış ticaret açığının Türkiye aleyhine gelişmesinin en büyük sebebi oldu.